Son Dakika: DEM Parti Heyeti İmralı’dan döndü

Van'daki restorasyon çalışmalarına 'göz boyama' tepkisi

Van'daki restorasyon çalışmalarına 'göz boyama' tepkisi

Van´da 23 Ekim ve 9 Kasım tarihlerinde meydana gelen depremlerde hasar gören eski Van şehrindeki Kayaçelebi ve Hüsrevpaşa camilerinin minare ve kubbeleri ile bir çok tarihi yapı için 2012 yılında ihalesi yapıldıktan sonra bu yıl başlanan restorasyon çalışmaları sürüyor. Bu çalışmalarla ilgili kaygılarını dile getiren TMMOB Van İKK Sekreteri Şemsettin Bakır, "Tarihi yapılarımızı restore ederken bu yapıların esaslarını bozmadan depreme dayanıklı hale getirmeliyiz. Yoksa sadece göz boyamakla restorasyon yapılması hem tarihi yapıya zarar veriyor, hem de depreme ve doğa olaylarına karşı koruyamıyor." dedi.

Van'da yüzlerce insanın hayatını kaybettiği geçen yılki depremlerin ardından tarihi yapılara yönelik restorasyon çalışmaları yetersiz görülüyor. Özellikle restorasyon kurallarına uymayan tarihi yapıların yeniden restore edilmesi ve depremlere karşı güçlendirilmesi talep ediliyor.

Deprem gerçeği karşısında şimdiye kadar iktidara gelenlerin gereken önlemleri almayarak, bilimi bir kenara ittiğini ve kısa vadeli kazançlar doğrultusunda hareket ettiğini kaydeden TMMOB Van İKK Sekreteri Şemsettin Bakır şöyle dedi: "Van büyük medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır. Büyük bir kültürel mirasa sahip bir kent olmuştur. Ne yazık ki Van’ın kadim topraklarında yaşamış uygarlıkların kültürümüzdeki ve tarihimizdeki yerini yeni kuşaklara yeterince aktaramadık. Tarihi ve kültürel mirasımıza sahip çıkamadık, talanlara ve yıkımlara sessiz kaldık. Üzülerek söylemeliyim ki bu durum tarihi ve kültürel mirasımızın derinliği ve zenginliğiyle taban tabana zıt kültürel bir çarpıklığı yarattı. Bugün yıkılması gereken asil olan bu anlayıştır. Ancak bu anlayış yok edildikten sonra iradi süreçlerimizin dışında kalan doğa olaylarının tarihi ve kültürel mirasımız üzerindeki bozucu ve yıkıcı etkisiyle uğraşabiliriz. Günümüze değin ayakta kalmayı başarabilmiş yapılarımız için yıkıcı tehditler hala varlığını sürdürmektedir. Bu tehditleri bertaraf etmenin yolu, bilimin ve tekniğin ışığından daha fazla yararlanmaktan geçmektedir."

"GÖZ BOYAMAK İÇİN RESTORASYON YAPILMAZ"

Tarihi yapıların onarım, güçlendirme ve restorasyonunda inşaat mühendislerinden yararlanılması gerektiğinin altını çizen Bakır, aksi taktirde yapılan restorasyonun ve güçlendirmelerin bugünkülerden farklı olmayacağını kaydetti. Tarihi eserleri ayakta tutmayı başarabilmenin önemine dikkat çeken Bakır şöyle konuştu: "Gelecek nesle bunları sunarak onların tarihini bilmesini, anlamasını sağlamalıyız. Geçmişten aldığımız derslerle gelecek adımlarımızı atacağız. 3 bin yıldır hala ayakta olan eserler mevcuttur. En azından bu kadar uzun süren yapıları ileride de devam ettirmeli, ayakta tutmaya çalışmalıyız. Kültürel mirası zengin olan Van aynı zamanda bir deprem bölgesidir. Tarihi yapılarımızı restore ederken bu yapıların esaslarını bozmadan ve depreme dayanıklı hale getirmeliyiz. Yoksa sadece göz boyamakla restorasyon yapılması hem tarihi yapıya zarar veriyor hem de depreme ve doğa olaylarına karşı koruyamıyor. Tarihi yapılar onarılırken, onarım kendine temel olarak aldığı özgün malzeme ile, güvenilir belgelere saygıyla bağlıdır. Başlamadan önce ve bittikten sonra anıtta arkeolojik ve tarihi bir inceleme yapılmalıdır. Anıta mal edilmiş farklı dönemlerin geçerli katkıları saygı görmelidir. Eksik kısımlar tamamlanırken bütünle uyumlu bir şekilde bağdaştırılmalıdır. Eklemelere ancak yapının ilgi çekici bölgelerine zarar gelmediği zaman izin verilmelidir."

"TARİHİ YAPILAR DEPREME KARŞI GÜÇLENDİRİLMELİDİR"

Yapıların günümüze ulaşmış ve tarihi kimliğinin öğelerini, oluşturan mekânsal, biçimsel ve yapısal özelliklerinin ve çevre içindeki, özgün konumunun korunması gerektiğini ifade eden Bakır şunları ifade etti: "Yapıların yıkılmadan korunmaları esastır. Yapıların tarihi değer taşıyan ekleri korunur. Yeni işlev verilecek yapılarda yapılacak eklerin niteliği ve tarihi yapıyla bütünleşmesi bir tasarım sorunu olarak tasarımı yapan mimar tarafından önce bir avam proje niteliğinde hazırlanarak Koruma Kurulunun görüşüne sunulacaktır. Yeni olmuş fakat varlıkları bilinen yapı öğelerinin bütünlenmesi, gerekli araştırmalara dayanmak koşuluyla, koruma kurulunun onayına sunulmalıdır. Bütün onarımlarda restorasyon projesine temel olacak restitüsyon çalışmalarının hazırlanması gerekir.

Van’da restorasyonu tamamlanan ve restore edilecek tarihi yapılar, sanat tarihçileri de dahil olmak üzere, koruma ve restorasyon uzmanları, mimar ve şehir plancılar, inşaat mühendisleri, sosyolog ve ekonomistler, çevre bilimci ve peyzaj mimarları, halk sağlığı ve sosyal hizmet uzmanları ve koruma geliştirmeyle ilgili tüm uzmanların oluşturduğu disiplinler tarafından incelenmelidir. Restorasyon kurallarına uymayan tarihi yapılar yeniden restore edilmeli ve depreme karşı güçlendirilmelidir. Restorasyonu uygun yapılmayan tarihi yapıların restorasyonunu kontrol eden ve projesini yapanlar hakkında da yasal işlem yapılmalıdır."