Kürt Yüksek Konsey Üyesi Aldar Xelil Cenevre-2 gündeme girdiğinde Batı Kürdistan’ın durumunun hassasiyet kazandığını belirterek ABD ve Türkiye’nin Kürt sorununun Cenevre-2’ye gelmesini önlemek için girişimlerde bulunduğunu belirtti.  Xelil, "Rojava Cenevre-2'de gündeme gelmeyecekse o zaman Suriye sorunu çözülmek istenmiyor demektir" dedi. 

Qamişlo’daki "Polis teşkilatının kuruluş yıldönümüne katılan Kürt Yüksek Konsey Üyesi Aldar Xelil burada bir konuşma yaptı. Xelil konuşmasında Cenevre-2'nin gündeme gelmesiyle birlikte ABD ve Türkiye başta olmak üzere bazı bölge güçlerinin Rojava'nın durumunun gündeme gelmesini önlemek için girişimlerde bulunmaya başladığını ifade etti.

 Xelil, Rojavanın geleceğinin Cenevre-2’de ele alınmaması halinde Suriye’nin ve Batı Kürdistan’ın durumunun "hassas bir sürece gireceğini" vurguladı.

Xelil, Suriye Kürtleri Ulusal Meclisinin (ENKS) Suriye Muhalefeti içinde Cenevre-2’ye katılma kararının ABD ve Türkiye’nin bu girişimlerine zemin hazırladığını söyledi.

 Xelil sözlerini şöyle sürdürdü: "ABD ve Türkiye, Kürtlerin Kürt Yüksek Konseyi adıyla, bağımsız kimlikleriyle toplantıya katılması ve Kürt sorununun tartışılmasının önünü almak için ENKS’in Suriye Koalisyonu içinde yer almasını sağladı.”

DEVRİMİN TACİRLERİ

 Xelil, bölgesel güçlerin Rojava konusunda doğru olmayan bir tutum içinde olduğunu belirterek, "Rojava Cenevre-2’de tartışılması gereken Suriye’nin en önemli konularından birisidir. Herkes bilmelidir ki eğer Rojava konusu toplantıda gündeme getirilmeyecekse o zaman Suriye sorunu çözülmek istenmiyor demektir" dedi. 

Türkiye ile Güney Kürdistan Hükümeti arasında yapıldığı iddia edilen gizli protokollere de değinen Xelil şöyle konuştu: "Bu görüşmeler Rojava üzerinde yapılan hesapların sonuçlarıdır. Güney Kürdistan enerji kaynakları ve Rojava sorunu üzerinden pazarlıklar yapıldı. Gerçekte devrim üzerinden tacirlik yapılıyor.”

İNKAR ÜZERİNDEKİ STATÜKONUN YIKILMASINI ÖNLEMEYE ÇALIŞIYORLAR

PYD Eş Başkanı Salih Müslim de, BM Suriye Özel Temsilcisi Lakhdar Brahimi ile Cenevre’de yaptığı görüşmeden sonra Sterk TV’ye yaptığı değerlendirmede Kürtlerin Cenevre 2 toplantısına katılmasını engellemek isteyen güçler olduğunu belirtmişti.

 Özellikle 1920'li yıllarda Lozan'da Kürt inkarı üzerinden gelişen statükoyu inşa eden güçlerin bu statükonun devamında ısrar ettiğini vurgulayan Müslim, Arap şovenizmi, Türk ve İran devletlerinin Kürtlerin inkarında ısrar ettiğini ve mevcut statükonun devamı için Kürtlerin hiç bir yerde söz sahibi olmasını istemediklerini belirmişti.

Müslim, Kürtlerin Cenevre 2 toplantısına katılmamasının sorunun çözümünü uzatacağı uyarısında bulunarak, Rojava'da 4 milyona yakın Kürdün, talepleri ve iradeleri kabul edilene kadar direnişini sürdüreceğini ifade etmişti.