Bursa’nın Yıldırım ilçesinde önceki akşam sobadan çıkan yangın sonucunda 8’i çocuk 9 Suriyeli yaşamını yitirdi. Türkiye’de sığınmacıların yaşam koşullarının her geçen gün zorlaşması ve bu tür kazaların yoksullaşma sonucu ortaya çıktığı gerçeği ise hayatını kaybeden ailenin hikâyesinden görülebiliyor. Ailesinden herkesi kaybeden baba Hüseyin El Cesim, bir tekstil işçisi ve aynı zamanda kâğıt atık toplayıcılığı da yaparak hayatını kazanmaya çalışıyor. Yangında yaşamını yitiren çocuklardan ikisi ise yine tekstil atölyesinde çocuk işçi. 

EMEP Göç ve Mülteciler Bürosu’ndan Hilmi Mıynat, Bursa’da aynı aileden 8’i çocuk 9 kişinin hayatını kaybetmesini ve mültecilerin bu koşullarda yaşamaya mecbur bırakılmasını ANF’ye değerlendirdi.

MÜLTECİLER BEDAVA YAŞIYOR DİYENLER FOTOĞRAFA İYİ BAKSIN

Bu ölümü yoksullaşma sonucu bir sosyal cinayet olarak tanımlayan Mıynat, şunları söyledi: “Öncelikle bu vahim olayın ardından üzüntümüzü paylaşıyor, sınıf kardeşlerimize başsağlığı diliyoruz. Ev yangınları, fabrika yangınları, depremler, sellerde daima yoksulların ölüyor olması tesadüf değil. Burada sosyal bir gerçeklik ve sosyal bir cinayet söz konusu. Yoksulluktan kaynaklı her ölüm sosyal cinayettir. 

Aile savaştan kaçarak 2017’de Türkiye’ye geliyor. Baba tekstil işçisi, aynı zamanda geçinebilmek için kâğıt da topluyor. Ölen çocuklardan ikisi tekstil atölyesinde çalışıyordu. Kâğıt üstünde koruma altındalar fakat yaşam koşulları ve bu yangın ne kadar korunduklarının göstergesi. ‘Mülteciler burada bedava yaşıyor’ diyenler bu aile fotoğrafına iyi baksın. İSİG Meclisi’nin iş cinayetleri raporuna, ulaşılabildiği kadarıyla kaç mülteci işçinin iş cinayetinde yaşamını yitirdiğine göz atsın.”

FOTOĞRAF VERMEK DIŞINDA BİR ÇÖZÜMLERİ YOK

EMEP Göç ve Mülteciler Bürosu’ndan Hilmi Mıynat, AKP’nin cenazede aile ile fotoğraf vermek dışında ne mültecilere ne de Türkiyelilerin yaşadığı yoksulluğa bir çözümü olmadığını vurguladı. Mıynat, şöyle devam etti: “Ailenin cenazesinde fotoğraf veren iktidar partisi temsilcileri aynı zamanda mültecileri illere, o da yetmedi mahallere hapsedenlerdir. 8’i çocuk 9 kişi bir yangında yaşamını yitirdi fakat milyonlar ağır sömürü koşullarında yaşama tutunmaya çalışırken ikamet krizi ile yüz yüze. Milyonlar GBT endişesi, sınır dışı endişesiyle hayatlarını sürdürüyor. Hayatta kalanlar için ne yapılacak? Ne çözüm sunulacak? 

Soğuklar arttıkça aileler açısından çocuklarını ısıtabilmek daha büyük sorun haline gelecek. Barınma, ısınma, insanca yaşam sadece Suriyelilerin değil Türkiyeli tüm emekçilerin ortak sorunu. Güvencesiz koşullar hepimizin yaşamlarına mal olabiliyor. Benzer ölümlerin yaşanmaması için bugünden adımlar atılmazsa ölümün ardından dökülen gözyaşı yitirilen canları geri getirmiyor maalesef. Sınıf kardeşlerimize tekrar başsağlığı dileklerimizi iletirken yoksulluğa ve yoksulluğun getirdiği sosyal cinayetlere karşı ortak mücadele çağrısı yapıyoruz.”