Yardım: ÖMK iptal edilmeli

Eğitim Sen Merkez Kadın Sekreteri Simge Yardım, ayrıştırıcı ve öğretmenleri bölen Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun (ÖMK) iptal edilmesi gerektiğini söyledi.

ÖMK’nin, eğitim emekçilerini itibarsızlaştırdığını ve yine eğitim emekçileri arasında kırılmaya yol açacak maddeleri olduğunu kaydeden Eğitim Sen Merkez Kadın Sekreteri Simge Yardım, buna karşı18 Ağustos’ta her ilde alanlarda olacaklarını belirtti. 

ANF’ye konuşan Yardım, 13 maddeden oluşan ÖMK’nın, sınava girmek ve başka pek çok koşulla birlikte 10 yıllık öğretmene uzman olabilmeyi, 20 yıllık öğretmene baş öğretmenlik ünvanı vermeyi; yine uzman öğretmenlere artı bin lira, baş öğretmenlere ise artı iki bin lira ücreti öngördüğünü hatırlattı. 

Öğretmenlik mesleğinin, zaten başlı başına bir uzmanlık mesleği olduğuna, eğitim fakültelerinden uzmanlık alanı olarak mezuniyete işaret eden Yardım, “Bu anlamda öğretmenleri, uzman ya da baş öğretmen olarak ayrıştırmak değil, tüm eğitim emekçilerinin özlük haklarının tanımlanması, ekonomik iyileştirmelerin yapılması gerekiyor. Diğer bir madde olan adaylık kaldırma komisyonu. Bir komisyon oluşturulacak ve öğretmenler için bu komisyon adaylığın kaldırılıp kaldırılmayacağına karar verecek. Biz, Türkiye’deki mülakat sistemlerinde, komisyonlarda, kişilerin nasıl elendiğini çok iyi biliyoruz. Haliyle bu, objektif, şeffaf bir komisyon olmayacak. Aday olan öğretmenler için de ciddi bir mobbingi ve ayrımcılığı beraberinde getirecek. Öğretmenlerin kesinlikle bir meslek kanununa ihtiyacı var ama bu meslek kanununun, eğitim emekçilerinin, eğitim sendikalarının görüşlerinin alınarak, ortak talep ve hakları etrafında düzenlenmesi gerekir” dedi. 

ÖĞRETMENLER İTİBARSIZLAŞTIRILIYOR

Öğretmenlerin son bir haftadır sanal medya üzerinden seslerini yükseltmelerinin ardından Türk Milli Eğitim Bakanı’nın ‘öğretmenlerin yeterliliğini ölçmemiz gerekiyor’ şeklindeki açıklamasını anımsatan Yardım, şunları söyledi: “Bir milyon öğretmen yetersiz ve bu ancak yapılacak olan bir sınavla mı tespit edilecek? 20 yıllık bir öğretmenin, yeterliliğini MEB’in hiç de nitelikli olmayan bir sınavla ölçülebileceği bir alan mıdır? Bu ciddi bir itibarsızlaştırmadır. Milli Eğitim Bakanı, yaptığı açıklamalarla aleni olarak öğretmenleri itibarsızlaştırmaya devam ediyor. İş yerlerinde zaten ücretli, sözleşmeli, kadrolu öğretmen ayrımı varken uzman öğretmen, baş öğretmen ayrışmasının da eklenmiş olması, öğretmenler odasında iş barışını bozacak bir uygulamadır. Veliler ve öğrenciler açısından da pek çok sorunun yaşayacağımızı da gösteriyor. Anayasaya’daki eşit işe eşit ücret ilkesine de aleni olarak aykırı maddelerdir. Bu anlamda, Anayasa Mahkemesi’nden de iptalini beklediğimiz bir kanun.”

Eğitim emekçileri açısından bir kırılma yaratıldığının altını çizen Yardım, şöyle konuştu: “Okullarda belirli öğretmenler seçildiğinde, hukuksuz bir şekilde çok ciddi kayıt paralarının alındığını biliyoruz. Bu sınavlar gerçekleştiğinde ve öğretmenlere uzmanlık, baş öğretmen statüleri verildiğinde, veliler uzman ve baş öğretmen tercih edecek. Bu sınava girmemiş, sınava girme hakkı oluşmamış ya da reddetmiş eğitim emekçileri açısından ciddi bir kırılma noktası olacaktır. Veliler, şimdiden öğretmenlere siz uzman ya da baş öğretmen olacak mısınız gibi sorular sormaya başladılar. Çünkü bir tercih sebebi haline gelecek.” 

HAK ARAMA MÜCADELESİNİN ÖNÜNE GEÇİYOR

AKP’nin iktidara geldiği günden bugüne her alanda kendi kadrolaşmasını yaratmak istediğini hatırlatan Yardım, meslek kanununun bu uygulamaların devamı niteliğinde olduğunu söyledi. Sınav koşullarından biri olan ‘kademe ilerleme cezası’ almamış olma şartının, sendikal mücadeleyi engelleme amacına dikkat çeken Yardım, şunları dile getirdi: “Bu aynı zamanda sendikal mücadelenin, öğretmenlerin hak arama mücadelesinin önüne geçen bir şey. Bu, biat eden, itaat eden öğretmen ol, ceza almamış ol ve sınavlara girip uzman öğretmen olup artı maaş kazan, demek oluyor. Ciddi bir ekonomik kriz yaşıyoruz ve bu krizden kaynaklı pek çok eğitim emekçisi arkadaşımız bu sınava başvurdu. Tüm eğitim emekçilerinin, insanca yaşayabileceği bir ücret tanımlaması yapılmalı.”

ÖRGÜTLÜ MÜCADELEYLE KAZANABİLİRİZ

Eğitim emekçilerinin sanal medyada verdikleri tepkinin duyulması için Eğitim Sen olarak 18 Ağustos’ta alanlarda olacaklarını duyuran Yardım, şunları ekledi: “Pek çok sendika, kanunun yasalaşmasıyla beraber, eğitim emekçilerine kendi üyelerine dönük kitaplar hazırladı, kurslar açtı. Özellikle belirli sendikalarda, tam da KPSS gibi bazı yayınevleri ile anlaşarak ortak çalışma kitapları çıkardıklarını çok net biliyoruz. Eğitim emekçilerinin şu an sosyal medyada yarattığı tepki, bu nedenle çok önemli. Bu tepkinin duyulması içinde, biz Eğitim Sen olarak, 18 Ağustos’da tam da bu sebeple alanlarda olacağız. Birlikte ve örgütlü mücadele ettiğimizde ancak kazanabiliriz. 18 Ağustos’ta tüm illerde alanlarda olma çağrısı yaptık. Bu süreçte bir başlangıç eylemi olarak nitelendiriyoruz. Eğitim-öğretimin başlamasından itibaren de alanlarda, çeşitli eylemlerle örgütlü mücadelemizi devam ettireceğiz. Tüm eğitim emekçilerini, ortak mücadeleye çağırıyoruz. ÖMK bir an önce iptal edilmeli. Eğitim emekçilerinin ve sendikaların görüşleri alınarak yeni bir meslek kanunu oluşturulmalıdır.”