Yaşamını yitiren işçiler için ‘vicdan nöbeti’

Yaşamını yitiren işçiler için ‘vicdan nöbeti’

Ýş kazalarında yaşamını yitiren ve yaralananların aileleri ve yakınları, "vicdan nöbeti" tuttu. Vicdan nöbetinde, işçiler için 'adalet' istenirken, Ceza Kanunu'ndaki iş kazalarıyla ilgili açılan davalarda ceza miktarının arttırılması talep edildi.

Ýş kazalarında yaşamlarını yitirenlerin ve yaralananların aileleri ile yakınları Galatasaray Meydanı'nda "vicdan nöbetinin" üçüncüsünü gerçekleştirdi. Onlarca kişinin katıldıðı nöbette, "Ýşçiler ölüyor vicdan nöbetindeyiz", "Ýş kazası deðil, bu bir cinayet", "Biz bu ihmali de iş cinayetini de gördük. Tarih işçiler için acı tarafıyla tekrar ediyor" pankartları ve "Adalet istiyoruz", "Sorumlular yargılansın" dövizleri açıldı. Yaşamını yitiren işçilerin fotoðraflarının da taşındıðı eyleme katılanlar adına Ýdris Çabuk açıklama yaptı. Vicdan nöbetlerinin üçüncüsünü gerçekleştirdiklerini belirten Çabuk, "Ve bizler çocuklarını, kardeşlerini, eşlerini, analarını, babalarını, sevdiklerini bu ihmaller zincirinde kaybetmenin farkındayız. Bir daha olmaması için sorumluların yargılanması için çaba göstermeye devam edenleriz. Adalet mücadelemizde ısrarımız, hepimiz içindir" dedi.

SON BÝR HAFTADA 12 ÝŞÇÝ YAŞAMINI YÝTÝRDÝ

Son bir hafta içerisinde basına yansıyan haberlere göre 12 işçinin daha iş cinayetlerinde hayatını kaybettiðini belirten Çabuk, şu talepleri sıraladı: "28 Nisan'ın diðer ülkelerde olduðu gibi 'Ýş Kazalarında Hayatını Kaybedenler Ýçin Anma-Yas Günü' ilan edilmesi için yasal düzenleme yapılsın. Ýş güvenliði ve saðlıðına dönük yasal mevzuat etkin uygulansın. Ýş müfettişlerinin sayısı arttırılarak, görevlerini yerine getirirken özerklikleri korunsun. Meclis gündeminde taslak halinde bulunan 'Ýş ve Ýşçi Güvenliði' yasa tasarısı görüşmelerine biz ailelerin, avukatlarımızın, diðer ilgili sendika-meslek odası-üniversite gibi kuruluşların katılımı saðlansın. Ceza Kanunu'ndaki iş kazalarıyla ilgili açılan davalarda uygulanan ceza maddelerindeki ceza miktarı arttırılsın."

Çabuk, "Canı yanmış bütün işçi kardeşlerimizi ve yakınlarını Pazar günleri dertlerini paylaşmaları, güçsüzlüklerine bizlerden güç almaları için davet ediyoruz" çaðrısıyla açıklamasını sonlandırdı. Ardından 10 Eylül 2010 tarihinde BEDAŞ'a baðlı Alkama Şirketi'nde kazma-kürek işçisi olarak çalıştırılırken, 35 bin voltluk elektrik direðine çıkarılan ve elektrik çarpması sonucu hayatını yitiren Erkan Keleş'in öyküsü anlatıldı. Keleş'in kardeşi Haydar Keleş, aðabeyinin kazma kürek işçisi olmasına raðmen kendisine şirket tarafından her türlü işin yaptırıldıðını ve Trabzon'da çalıştıðı sıra 35 bin voltluk elektrik direðine kontrolsüz bir şekilde çıkarılarak, elektrik çarpması sonucu yaşamını yitirdiðini söyledi. Ýşçilerin yaşamına karşı duyarsızlıðın her kurumda devam ettiðini ve bunun için hukuki alanlarda da gerekli düzenlemelerin yapılmadıðını belirten Keleş, "adalet için" mücadele edeceklerini söyledi.