Yaylalı: Roboski'deki ekip Garê'de de işbaşında!

Türk ordusunun Garê'de kendi asker, polis ve MİT elemanlarını katletmesi operasyonunu değerlendiren eski asker Yannis Vasilis Yaylalı, "Roboskî'deki katliam nasıl hazırlandıysa burada eli kolu bağlı esirler de göz göre göre katledildi" dedi.

Türk ordusu, 10 Şubat günü Başûrê Kurdistan'ın Garê alanına "Pençe Kartal-2 Harekatı" ismiyle başlattığı saldırılarda bölgede esirlerin tutulduğu alanı hedef aldı.

Türk Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın 8 Şubat'ta yaptığı "Çarşamba günü ulusa sesleniş konuşmamda müjdelerimiz olacak" sözlerinden sonra başlayan operasyonun bugün bittiği açıklandı.

HPG Basın İrtibat Merkezi, 11 Şubat'ta yaptığı açıklamada Türk ordusunun savaş uçakları ve helikopterlerle "savaş esirlerinin bulunduğu kampı hedef aldığını" duyurdu.

Türk Savunma Bakanı Hulusi Akar, ise dün gece yaptığı açıklamada, rütbeli asker, polis ve MİT elemanlarının sıfatlarını anmadan "13 vatandaşımızın naaşlarına ulaşılmıştır" dedi.

Bölgeye yönelik 40 savaş uçağıyla yapılan bombardımanın üstünü örtmeye çalışan Akar, "vatandaşlarımızdan birinin omuzundan, diğer 12 vatandaşımızın başlarından vurularak şehit edildikleri tespit edilmiştir" diyerek algı operasyonuna girişti.

1994 yılında Hakkari'nin Şemdinli ilçesi kırsalında PKK gerillaları tarafından yaralı olarak alıkonulan ve Türkiye’ye döndükten sonra “Örgüt propagandası yapmak” suçlamasıyla tutuklanarak cezaevine konulan Yannis Vasilis Yaylalı, Garê'de esirlerin hedef alınmasını ANF'ye değerlendirdi.

ROBOSKİ EKİBİ İŞBAŞINDA

Garê'de esir asker, polis ve MİT elemanlarının hedef alınmasına ilişkin, "Roboskî'deki katliamını da yapan ekip bu ekip. Roboskî'deki katliam nasıl hazırlandıysa burada eli kolu bağlı esirler de göz göre göre katledildi" dedi.

Esirlerin katledilmesinden dolayı çok üzgün olduğunu ifade eden Yaylalı, "İktidar eriyen oylarını bu tür katliam ve provokasyonlarla yavaşlatmak istiyor. Ne kadar acımasız olduklarını ben zaten biliyorum ama bu katliamın aydınlatılması için PKK olanak sağlarsa tüm ulusal ve uluslararası kamuoyu da görmüş olacak. Kendi askerine böyle bir kumpas, katliam hazırlayan devlet başkalarına karşı ne düşünmüyordur ki?" diye sordu.

'ÖNCE KATLETTİLER, SONRA ŞEHİTLİK PAYESİ DAĞITIYORLAR'

PKK'nin uluslararası kamuoyuna "acil bir çağrı yapması gerektiğini" kaydeden Yaylalı, şunları dile getirdi: "Eğer bu katliam aydınlatılabilirse, o zaman bu katliamı acımasızca planlayıp devreye koyanlar uluslararası ceza mahkemelerinde yargılanabilir. Şimdi bu esir askerlerin aileleri zaten perişan durumdaydı ki artık onlar için tüm kelimeler kifayetsiz ama devlete asla güvenmeyip çocukları için adalet mücadelesi başlatmaları gerekir. Çocuklarını, eşlerini, babalarını katledenler onlara şehit payesi dağıtamaz. Devlete bir kere inandılar ve devlet sadece çocuklarını bombalamadı, her birinin kafasına kurşun sıkarak katletti. Şimdi de bu çocukların cenazesi üzerinden itibar kazanmaya çalışıyor. Bu aileler buna asla izin vermemeli, çocuklarının başına gelen akıbet zaten operasyonun start verildiği andan itibaren bellidir ama şimdi görülmemiş bir manipülasyona karşı mücadele edip bu azılı katillerin yargılanıp ceza alması için mücadele yürütmeliler."

'BU KATLİAM ÇÖZÜLÜRSE SAVAŞ KOALİSYONU YERLE BİR OLUR'

Sivil toplum kuruluşlarına aileleri sahiplenme çağrısı yapan Yaylalı, "Bu göz göre göre devletin yaptığı bu katliama karşı birlikte adalet mücadelesi yürütülmeli" ifadelerinde bulundu.

"Şimdi Roboskî katliamında olduğu gibi devlet tüm mekanizmalarını bu katliamın üstünü örtmek isteyecek" diyen Yaylalı, şunları dile getirdi: "AKP hükümetleri döneminde bu tür infazlar neredeyse normalleşti, bu normalleşmeye izin verilirse böylesi katliamların başı sonu gelmeyecektir. Biz hep Roboskî için söylemiştik eğer bu katliamlar silsilesinin en zayıf halkası olan Roboskî'de kırılırsa bu savaş hükümeti yerle bir edilir ve yüzleşme içinde bir fırsat doğar. Maalesef kendi deneyim eksikliğimizden dolayı da onca yıl mücadele vermemize rağmen devletin yaptığı  bir katliamın da nasıl üstününün örtüldüğünü hep beraber izlemek zorunda kaldık. Şimdi geçmiş deneyimlerimizden de hareketle bu ikinci Roboskî vakasının da üstünün kapatılmasını önlemek için ve bu vahşi savaş hükümeti ve yaptıklarıyla yüzleşmek için birlikte mücadele yürütülmeli."