'Yeni' CHP saða yaslandı-Erdem Can

'Yeni' CHP saða yaslandı-Erdem Can

CHP 34. “olaðan” kurultayını yapıyor. Türk basını ısrarlı bir biçimde CHP'nin “yenilendiði” vurgusunu işliyor. Köşe yazarlarından haberlere herkes bu “yenilenmeden” çok emin. Memleket meselelerinin hemen hiç birine çözüm önermeyip, CHP'liye CHP propagandasının ötesine geçemeyen salon toplantısı kıvamındaki kongrede ”yeni”nin ne olduðunu yazan yok. Kürt sorununa somut çözüm önerisi üretme konusundaki suskunluðunu koruyan Kılıçdaroðlu'nun “yeni” CHP'nin kurmay heyetini oluşturacak yeni Parti Meclisi(PM) için oluşturduðu anahtar listesi “yeni”lenmenin tek delili olarak sunuluyor.

Cumhuriyetin kurucu partisi olması hasebi ile rejimin “güvencesi” olarak her dönem var olması saðlanan CHP'nin Türk resmi ideolojisini inşa ve icra etmenin dışında siyasete katkısı yok denecek kadar azdır. Ancak bir türlü evrensel ölçülere uyum saðlayamayan Türk tarzı hukuk sisteminin bugün içinde bulunduðu durumun sebebi aslisi bizzat CHP'dir. Kendisine ait rejimi ”korumak” iç güdüsü ile istiklal mahkemelerini kurarak bir yandan Kürt önderlerini katlederken öte yandan da Batı'da muhalifleri ve potansiyel muhalif çevreleri imha eden CHP geleneði ”yenileniyor”.

Adının önüne “yeni” sıfatı ekleme hesapları yapılan CHP'nin yenilenmesi de aslına rücu etmesi şeklinde tezahür ediyor. Kürt sorununun bugün içinde bulunduðu açmazın temel müsebbibi inkarcı resmi ideolojinin kurucu unsuru CHP ve Kürt kökenli Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroðlu “yeni” CHP'yi saða yaslanarak “yeniden inşa” etmeyi tercih etti. Oysa Baykal sonrası göreve getirilen Kılıçdaroðlu'nun partiyi sola açacaðı yönünde ciddi bir manipülasyon yapılıyordu Türk basınında.

Denizli Milletvekili Adnan Keskin'i Parti Meclisi için hazırladıðı anahtar listeye hem de “ikinci adam” tamlaması ile alan Kılıçdaroðlu'nun sol anlayışının “eski” CHP'nin hukuk ve adalet anlayışına benzediðini söylemek gerek.

Zira “ikinci adam” Keskin, 1989'da Kürt konferansına katılan 7 Kürt milletvekilinin SHP'den ihraç edilmesi operasyonunda da Deniz Baykal'ın sað kolu olarak görev yapıyordu. 12 Eylül sonrası kurulan SHP'den bugünkü CHP'ye evrilme sürecinde bu yapılarda yer alan solcuların, demokratların, alevilerin ve bunların tümünü bünyesinde barındıran Kürtler'in tasfiyesinde Ali Topuz kadar “katkısı” vardır Adnan Keskin'in.

Keskin, kısmen de olsa sola, alevilere ve Kürtler'e açık olan SHP'nin bir bütün yok edilerek, onun yerine ikame edilen “yeni” CHP'nin saða yaslanmasında gerçek anlamda bir tetikçi gibi görev almış isimlerin başında gelir.

Ne tesadüftür ki, Baykal ve aralarında Keskin'in de bulunduðu ekip Kürt milletvekillerini SHP'den ihraç ederken Genel Başkan Erdal Ýnönü'ye karşı başlattıkları ”muhalefete” önce “yeni sol” ardından da “anadolu solu” adını vermişlerdi. CHP içerisinde solun telaffuzu Kürtler başta olmak üzere sistem karşıtı tüm ötekilerin tasfiyesi anlamına geliyor.

Kılıçdaroðlu'nun anahtar listesinde yer aldıðı konuşulan bir başka isim de Mehmet Haberal kontenjanından listeye alınan Gürbüz Evren. Keskin, Baykal döneminin inkarcı devlet ideolojisini, Haberal'ın çalışanı Evren de Demirel eli ile CHP'ye yerleştirilen CHP'den daha sað kliðin parti yönetiminde eşit bir dengeyle temsilinin saðlanmak istendiðini gösteriyor. CHP içerisinde geçmişi olmayan, milletvekili seçilmesine karşın da hala cezaevinde bulunan MHP kökenli Mehmet Haberal'ın PM'de temsil edilmesi ile CHP'nin “yeni”leneceðini ve ”sol”a açılacaðını da ancak Türk basını ciddiye alabilir.

Bu arada, uzun zamandır CHP'ye geri döneceði söylenen Fikri Saðlar'a, “il başkanlarının muhalefeti” nedeniyle Kılıçdaroðlu'nun anahtar ekibinde yer verilmemesinin de “yeni” CHP'nin saða teslim oluşunun somut göstergelerinden olduðunu söylemek gerek.

Yedi Kürt milletvekilinin SHP'den ihraç edildikleri dönemde bu karara muhalefet eden Saðlar'ın liste dışı kalıp ihracın gerçekleşmesi için canhıraş çabalayan Adnan Keskin'in “ikinci adam” tamlaması ile parti yönetiminde var edilmesi “yeni” CHP'nin Kürt sorununa bakışını göstermesi bakımından da dikkate şayandır. Bu karar da tek başına CHP'nin sola deðil kendisini var eden sað resmi ideolojiye yeniden ve isteyerek teslim olduðunu gösterir.

[email protected]