Yeniden seçilen Kurtulmuş’tan siyasi mücadele ve müzakere mesajı

Meclis başkanlığına yeniden seçilen Numan Kurtulmuş, Kürt sorunu, yeni anayasa ve Meclis iç tüzüğü reformu konularında mesajlar verdi. “Demokratik olgunluk içinde müzakere dönemi başlıyor” diyen Kurtulmuş, tüm partileri ortak sorumluluğa davet etti.

Meclis Başkanlığı seçimleri Meclis Genel Kurulu’nda yapıldı.

Seçimlerde AKP ve MHP’nin başkan adayı Başkanı Numan Kurtulmuş, CHP’nin Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan, DEM Parti’nin Amed Milletvekili Osman Cengiz Çandar, İYİ Parti’nin İstanbul Milletvekili Mustafa Cihan Paçacı ve Yeni Yol Partisi’nin Samsun Milletvekili Mehmet Karaman yarıştı. Üçüncü tur seçimlerde Numan Kurtulmuş yeniden seçildi.  

‘ÖNEMLİ İŞLERİ BAŞARDIĞIMIZ DEVRE OLACAK’

Yeniden seçilen ve Genel Kurul’da söz alan Kurtulmuş, Kürt sorunu çözümü bağlamında süren tartışmalara değindi. Kurtulmuş, “Önümüzdeki devre, fevkalade önemli işleri başardığımız devre olacaktır. Türkiye’nin bizlerden beklentisi, demokratik olgunluk içerisinde farklı fikirleri farklı siyasi konuları bu çatı altında başarı ile tartışabilmek ve milletin hayrına olacak sonuçları çıkarabilmektir. Siyaset, tabii ki farklı fikirlerin mücadele ettiği, farklı fikirlerin yarışın içinde olduğu ama bir tarafı ile de farklı fikirlerin müzakere içerisinde olabildiği olgunluk içinde konuların tartışıldığı bir demokratik nezaheti gerektirir” dedi.  

‘HERKESİN SORUMLULUĞU’

Meclis’in tarihi olarak atfettiği konuları en güzel şekilde çözülebilmesi ve herkesin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerektiğini ifade eden Kurtulmuş, “En önemli meselemizin müzakereci bir siyaset dili olduğunun altını çizmek isterim” dedi.

Kürt sorununun Türkiye’nin hal etmesi gereken konusu olduğu konusunda herkesin hem fikir olduğunu söyleyen Kurtulmuş, “Bu çerçevede bir araya gelmek birlikte müzakere etmek, konuları bu çatının altında konuşmak, halletmek ve sonuçları açık bir şekilde almak bütün siyasi partilerin ortak sorumluluğundadır. Yaptığımız ilk temas çerçevesinde şunu gördüm ki; partilerimizin tamamı Meclis içinde oluşturulacak bir çabaya ortak bir şekilde katkı vermeye hazır olduklarını ortaya koyuyorlar. Ümit ederiz; burada oluşturulacak olan komisyonda, şeffaf bir şekilde demokratik teamüllere uygun bir şekilde milletimizin bu beklentisine cevap vermek mümkün olur” diye kaydetti.

 ‘MESELE DEMOKRATİK TÜRKİYE MESELESİDİR DE’

Çatışma ortamına değinen Kurtulmuş, bu durum nedeniyle Türkiye’nin ayaklarına 100 yıldır pranga vurulduğunu belirterek, “Bu mesele aynı zamanda Demokratik Türkiye meselesidir. En kazanımlarımızdan birisi 16 siyasi partinin Meclis’in çatısı altında olmasıdır. Bütün siyasi partilerin oluşturulması düşünülen komisyona kendi temsilcilerini vererek, birlikte müzakere edeceğine inanıyorum. Bir müddet sonra bu çalışmalar bittiğinde hepimizi tarihe ve millete karşı sorumluluğumuzu getirmiş olmanın huzuru içerisinde Türkiye’yi huzur ve esenlik içinde barış ve adalet içeresinde sonraki nesillere devretmenin büyük bir hazzını yaşarız. Bu konuda her zaman kendisini hayırla yad edeceğimiz çabalarını unutmayacağımız Sırrı Süreyya Önder arkadaşımızı da bir kez daha saygı ile yad ediyorum” diye konuştu.

MECLİS İÇ TÜZÜĞÜ VE ANAYASA VURGUSU  

Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir diğer sorumluluk ise demokratik, katılımcı, çoğulcu, bir Meclis İç Tüzüğü’nün yapılması çalışmaları hızlandırmaktır. Ümit ederim ki kısa süre içinde bu konuda da partiler arasında bir görüş birliği sağlanarak Türkiye demokrasinin standartlarının milli iradenin merkezi olan, demokrasinin kalbi olan Meclis’te daha yukarıya çıkartılması çok güçlü bir iç tüzük çalışmasını hep birlikte beraber, bütün partiler olarak gerçekleştirmek mümkün olsun. Bir başka ödevimiz ise sonraki dönemlere karşı ve milletimizi gelecek nesillere karşı sorumluluğumuz ise yeni bir anayasa ile cumhuriyetimizin ikinci asrını sözü güçlü, gücü tesirli Türkiye yüzyılı olmasını düşündüğümüz bu asrı yeni bir anayasa ile sivil, demokrat, katılımcı, kapsayıcı bir anayasa ile taçlandırmak ve Meclis’in bu döneminde üzerimize düşen çalışmaları en açık şekilde yaparak, milletin de desteğini de her aşamada alarak, yeni bir anayasa ile bu meclis çatısı altındaki çalışmalarımızı taçlandırmaktır. Zor bir çalışma dönemine hep beraber gireceğiz. Tekrar ifade etmek isterim ki; siyaset, bir tarafı mücadele diğer tarafı müzakeredir. Bu çatı altında en aykırı fikirler karşılılıkla olarak tartışılabilir. Sonunda ise elimizi sıkışarak aynı masalarda müzakere ederek, görüşlerimizi olgunlaştırır ve millet adına yüklediğimiz temsil sorununu en iyi şekilde yerine getiririz diye ümit ediyorum. Bu çalışmalarda hep beraber dayanışma içinde olacağız inşallah.”