Dokunulmazlıkların kaldırılmasının ardından fezlekelerin gönderildiği savcılıklar, milletvekillerine ifade için çağrı göndermeye başladı. İlk ifade çağrısı HDP Muş milletvekilleri Ahmet Yıldırım ile Burçu Çelik'e gönderildi.
Muş Cumhuriyet Başsavcısı tarafından dün telefonla aranarak ifadeye çağrıldığını belirten Yıldırım, "Kendilerine bu davete icabet etmeyeceğimizi, icabet etmemiz durumunda Anayasa'ya aykırı giden bir iş ve işlemin parçası olmamız anlamına geleceğini belirttik" dedi.
Düzenlemenin hem Anayasa'ya hem de evrensel hukuk ilkelerine aykırı olduğunun altını çizen Yıldırım, "Bu yargılamanın çok doğru olacağına inanmadığımız için ifadeye gitmeme talebimizi ilettik. Bunun bizi çağıran savcılık ya da sevk edeceği hakimlikle ilgili olmadığını ifade ettik. Bu tavrımızın Anayasa'ya ve hukuka karşı iş yapan siyasi iktidarla ilgili olduğunu belirttik."
Dertlerinin kendi kişisel özgürlüklerini de korumak olmadığını kaydeden Yıldırım, "Hiçbir arkadaşımızın kendi kişisel özgürlüğünü korumak gibi bir derdi yok. Bu ülkenin geleceği karartılmak, ipotek altına alınmak isteniyor. Bir yıldır süren bir darbenin belki de finali yaşatılmak isteniyor. Biz de bunu demokratik yollardan engellemeye çalışıyoruz. Bir darbeyi engelleme sürecine siyaseten müdahil olduğumuz için yargılanıyoruz. Ayrıca bizim hakkımızda düzenlenen hiçbir iddiaya ilişkin veremeyeceğimiz hesap yoktur" diye konuştu.
Muş Milletvekili Ahmet Yıldırım, "Savcılığa gitmediğiniz durumda ne olacak?" sorusuna, "Artık takdir onların" yanıtını verdi.
'ZORLA GÖTÜRÜRLERSE DE İFADE VERMEYECEĞİM'
Zorla adliyeye götürülse bile ifade vermeyeceğinin altını çizen Yıldırım, şunları söyledi: "Umarız ülkedeki kötülüklerin bu kadar sıradanlaştığı bir işin ve işlemin parçasını daha fazla gerilimi artırma, ülkeyi daha fazla kaosa sürükleme, ülkenin huzurunu kaçırma, bozulmuş olan toplumsal barışını çok daha kötü noktalara götürme anlamında bir adım atmazlar. Kaldı ki bu adımı atarlarsa ne olacak? Beni polis eşliğinde başsavcılığa götürsen de bir şey değişmeyecek. Onun için bunu yapmamaları gerektiğini ben öneririm sadece onlara. Takdir onların. Çünkü ben kendi irademle de gitsem, polis tarafından da zorla götürülsem bir şey değişmeyecek, çünkü ifade vermeyeceğim. Anayasa'ya aykırı bu yasanın uygulamaya geçirilmesine müsaade etmeyeceğim. Götürülmem durumunda da bir şey değişmeyecek."