Yurtsever: Koronavirüs toplumsal değişimler yaratacak

Koronavirüs salgınının, sadece büyük bir kırıma yol açmakla kalmayacağını söyleyen HDK üyesi Yağmur Yurtsever, toplumsal anlamda da derin değişimlerin olacağını vurguladı.

Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Ankara Ekoloji Meclisi üyesi Yağmur Yurtsever, Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve giderek yayılan koronavirüs salgınının toplumsal anlamda büyük ve derin değişimler için dönüm noktası olacağını belirtti. Dünyada her gün yüzlerce insanın ölümüne yol açan koronavirüsün ekolojik tahribattan bağımsız düşünülemeyeceğini ifade eden Yurtsever, "İnsan türünü bu denli etkileyen salgın, sadece büyük bir kırıma yol açmakla kalmayacak. Toplumsal anlamda da derin değişikliklerin dönüm noktası olacak.

Yarasadan insanlara bulaşan ve insanlardan da başka memeli hayvan türlerine bulaşabilen bu virüsü şüphesiz ekosistemlere verilen derin tahribattan ayrıksı düşünmek mümkün olmayacaktır. Bunun yanı sıra insan türünde vaka ve ölüm sayısını her gün takip edebiliyorken; maalesef diğer memeli hayvan türlerinde ya da ekosistemlerde nasıl sonuçlar doğurduğuna dair bilgiye henüz rastlayamadık. İnsanların yaşam alanlarının toplumsallıkla kesiştiğini vurgulamamız gerekiyor. Çünkü virüsten daha çok öldüren şu an kapitalizm, ataerkil ve neoliberal devletler olarak görünüyor. Avrupa ülkelerinin teker teker yaşlı yurttaşları ‘gözden çıkarmalarını’ izlediğimiz korkunç bir dönemdeyiz" diye konuştu.

KADININ EV İÇİ EMEĞİ ARTIYOR

Türkiye’de iktidarın 'evde kalın' çağrılarını eleştiren Yurtsever devamla şunları belirtti: "Türkiye neoliberal politikaların ve ataerkinin nasıl öldürdüğünü izlememizde en iyi örnek oldu. Evde kalın çağrılarının başta informal kadın emeği olmak üzere emeği görmeyen bir yerden yapılması, insanların açlıkla enfeksiyon arasında seçim yapılmaya bırakılması bunun en önemli örnekleri oldu.

Yine evde kalın çağrılarının evin kadınlar için şiddet ve sömürü alanı olduğu görmezden gelinerek yapıldı. 2 çocuk 1 eşle mevcut krizde evde kalan bir kadının bir gününü düşünün, şiddeti dışarıda bıraktığımız takdirde bile günlük ev içi emeği düşünün. Neo-Liberalizm ekonomik krizleri de kadına yükler, hali hazırda ev giderlerini düşürmek için çalışan, üreten kadının ev içi emeğini binlerce katına çıkarıyor bu çağrı. Daha dün Rize’de bir kadın sokak ortasında eşi tarafından katledildi.

Koronavirüs pandemik salgınını, doğa insandan intikam alıyor diye anlamaktan kaçınmamız gerekiyor. Aksi takdirde kitlesel katliam ve ölümleri destekleyen, bu ölüm ve katliamlarda devletin, sermayenin ve ataerkin rolünü görmezden gelen bir yerde bulabiliriz kendimizi. Şüphesiz ki bu bir toplumsal dönüşüme de vesile olacak, daha otoriter, daha liberal bir topluma mı, yoksa daha eşit, daha özgür yeni bir yaşama mı gidebileceğimizi seçebiliriz."

HDP'Lİ BELEDİYELER SALGINA KARŞI YOĞUN ÇALIŞMALAR YAPIYOR

Eko sistemelere yönelik tahribatların dünyayı herkes için yaşanılır olmaktan çıkardığını belirten Yurtsever, "Bu salgın, ekosistemlerin uğradığı tahribatın insanlar için nasıl sonuçlar doğurabileceğine, kapitalizmin, neo-liberalizmin, ataerkin merkezi devlet yapılarının da bu gibi sonuçlara cevap ya da engel olamayacağını bizlere gösteriyor. Kutuplardaki buzul erimeleri, göletlerin kuruması, yaşayan canlıların doğal alanlarının kapitalizm uğruna yakılıp talan edilmesi, mücadelenin boyutunun da sınır aşırı olması gerektiğini bize gösteriyor.

Türkiye’ de Hasankeyf’in sular altında bırakılması, Kuzey Ormanları, Salda Gölü, ODTÜ Kavaklık, 3. Havalimanı, Kanal İstanbul Projesi, avcılık adı altında gerçekleştirilen ekosistem tahribatları ve hayvan katliamları bizim yaşam alanlarımızda gerçekleştirilen ekosistem katliamlarıdır. Hiçbirini ayrı düşünmememiz gerekiyor. Diğer canlı türlerinin yaşam alanlarını istila ederken, ekosistemlerin dengeleri bozmak bizi bu noktaya getirdi diyebiliriz. Ama bu salgın ve kitlesel ölümlerin üstesinden mevcut ataerkil, devletli ve kapitalist toplumlarla kurtulamayacağımız açık. Kanal İstanbul projesinde kendi yaşamları için ısrarcı olanlar, aynı yatırımı halk sağlığı için yapmıyorlar. Kadınlar, işçiler ve tüm ezilenler için aynısını söyleyebilmek için örgütlü dayanışma ağlarımıza ihtiyacımız var" şeklinde konuştu.

HDP’li belediyelere atanan kayyumlara da değinen Yurtsever, "Kayyumların borç batağına sürüklediği HDP Belediyeleri, bu süreçte de salgına karşı yoğun önlem çalışmaları yapıyorlardı. Batman Belediyesi'ne böyle bir süreçte atanan kayyumun ‘Ilısu barajı’ için olduğunu söylüyoruz. Devlet ekosistemleri tahrip eden anlayışından uzaklaşmadığı gibi siyasal alanı, salgını fırsat bilerek bu tahribatlara göre düzenliyor, hepsini sermayeyle işbirliği ile yapıyor. Bütünen mücadele etmemiz ve direnmemiz, deneyimler biriktirmemiz, yeni yaşamı bugünden inşaya başlamamız gerekiyor" ifadelerini kullandı.