Yürüyüşçüler her geçtiği yerde ilgi odağı oluyor

Yürüyüşçüler her geçtiği yerde ilgi odağı oluyor

Avrupa’da yaşayan Kürdistanlılar, uluslararası komplonun 16. yılını protesto etmek amacıyla Frankfurt, Luxembourg ve Bern’den Strasbourg’a başlattıkları yürüyüş devam ediyor. Yürüyüşçüler her geçtikleri yerleşim biriminde ilgi odağı olmaya devam ediyor.

Luxembourg-Strasbourg Uzun Yürüyüşü’nde yer alan Kürt siyasetçi Sezai Uçar, dün akşama kadar irili, ufaklı 57 yerleşim biriminden geçtiklerini, her gittikleri yerde de Fransızlar ve Kürtler tarafından büyük bir coşku ile sıcak bir şekilde karşılandıklarını belirtti. Yürüyüşte kadın ve yaşlıların çok yoğun bir şekilde ilgi gördüğünü de vurgulayan Uçar, PKK’nin terör örgütleri listesinden çıkarılması talebini ilettiklerini kaydetti.

Yürüyüşün başladığı andan itibaren kendilerine eşlik eden ekibe de teşekkür eden Uçar, 2 Şubat’ta Luxembourg’dan başlayan yürüyüşü gün gün değerlendirdi:

“LUXEMBOURG – AUDIN LE TICHE

Yürüyüş kolumuz 2 Şubat 2015’te Luxembourg’daki Avrupa Adalet Divanı önünde başladı. Yürüyüşümüzün temel amacı, temel sloganı, Önderliğimize yapılan komployu 16. yılında protesto etmek, Önderliğimizin özgürlüğünü talep etmek. Diğer bir sloganımız ise, PKK’nin terör örgütleri listesinden çıkarılması.

Avrupa Adalet Divanı’na bu talebimizi içeren bir dosya sunarak, yürüyüşümüze katılan 102 kişinin Çerxwa Şoreşe marşını okuyarak başladık. Tabii aramızda TEV-ÇAND sanatçıları, Hozan Şemdin, Hozan Maruf, Hozan Cevat, yine tiyatrocu Amele arkadaşlar var. Onların da katkıları ile her gün Çerxa Şoreşe marşını okuyarak, yürüyüşümüze başlıyoruz.

İlk günün akşamında Luxembourg’dan Audin le Tiche’e 32 kilometre yürüyerek ulaştık. Yürüyüşün ilk günü olmasına rağmen, rahat bir biçimde yürüdük, birçok yerde kar vardı, aynı zamanda kar da yağıyordu. Audin le Tiche’te belediye başkanı ve encümenler bizi çok sıcak bir şekilde karşıladı. Onlara taleplerimizi içeren bir dosya sunduk. Daha önce de yürüyüşümüzün anlam ve önemine ilişkin dosya sunmuş, bilgilendirmede bulunmuştuk. Bizi misafir ettiler, salon verdiler. Taleplerimizi de olumlu değerlendirdiklerini dile getirdiler. Yürüyüşümüzün temel taleplerinden birisi de PKK’nin terör listesinden çıkarılmasıydı. Bu yönde ellerinden gelen tüm çabayı sarf edeceklerini dile getirdiler.

O gece Audin le Tiche’te kaldık. Bu arada yürüyüşümüze babası Etiyopyalı, annesi Somalili bir genç bir kadın arkadaş da katılıyor. Kürt hareketini, mücadelesini, PKK’yi tanıyor. Almanya’dan yürüyüşümüze katıldı. Baştan sonuna kadar bizimle yürüyecek. Yürüyüşümüze hem ayrı b ir renk, coşku ve moral katıyor.

Yaşları 70 ile 76 arasında değişen 6-7 amcamız da katılıyor. Cafer amca, Vahap amca, Harun amca var. Yine ismini bilemediğimiz birçok arkadaş var. Onlar da yürüyüşün başlangıcından bu güne kadar aralıksız yürüdü. Onların aramızda olması çok dikkat çekiyor.

Örneğin Thonville kentine ulaştığımızda, belediye başkanı yaşlıların yürüyüşte almasına şaşırdıklarını dile getirdi. Belediyenin 100 kişilik bir yürüyüş grubu olduğunu, ayda iki kez 20 kilometrelik bir mesafe kat ettiklerini, ancak sağlık başta olmak üzere yürümek için tam teşekkülü olduklarını belirtti. Bize baktıklarında ise, kısıtlı imkanlarla nasıl yürüdüğümüzü sordu. Özellikle kadın ve yaşlıların nasıl yürüdüğünü sordular. Biz de onlara bizim en büyük antremanımızın irademiz, amacımızın büyüklüğü olduğunu liderimizin esaret altında olduğunu, ona karşı gerçekleşen komployu protesto etmek, sağlığı ve özgürlüğü için yürüdüğümüzü söyledik. Belediye yetkilileri, hayrete düştüklerini, saygı duyduklarını ve çok etkilendiklerini belirtti.

AUDIN LE TICHE – THONVILLE

İkinci gün Thonville kentine 30 kilometre yürüyerek ulaştık. Yine karlı bir yolculuktu, soğuktu. Biz sağlam bir şekilde yürüdük. Aleviler Federasyonu, Ezidiler Federasyonu, İslami Hareketten, Ciwanên Azad üyeleri, Asuri bir arkadaş ve kadın hareketi temsilcileri kendi bayrağıyla, yan yana yürüdü. Burada söylemek istediğim ise, sömürgeci Türk devletinin yıllarca Kürtler arasına nifak tohumu ekmeye çalışmasının boşa çıktığı çok net bir şekilde görülüyor.

Tabii bu aynı zamanda PKK’nin yıllardır mücadelesini verdiği ortak ruhun da yansıması. Daha önce sömürgecilerin bize empoze ettiği, farklı mezhepler, ayrı dini inançlar, ayrı toplulukları Kürt halkına karşı her zaman kullanmıştı. Bu yürüyüşümüzde her üç inanç üyeleri ortak bir ruh, ortak bir hedef temelinde yürüyüşlerine yoldaşça devam ediyor. Bu da genel anlamda çok özel bir anlam katıyor, yürüyüşümüze.

THONVILLE  - TALANGE

Thonville’den Talange’a geçtik. 35 kilometre yürüdük o gün. Yine sağlam bir şekilde yürüyüş etabını tamamladık. O gün hava çok soğuktu, aşırı bir rüzgar vardı. Bir de otoyol kenarında yürüyoruz, asfaltta. Araçlar geçtiğinde, özellikle de TIR’lar geçtiğinde çok büyük bir sıkıntı oluyordu. Yürüyüşçüler ise, dudaklarındaki çatlağı, soğuktan yüzlerinin morarmış olmasına rağmen, hiçbir şikayet yoktu. Belediyenin tahsis ettiği salonda geceyi geçirdik. Orda da belediye başkanı ve encümenler bizi çok sıcak bir şekilde karşıladı.

Yürüyüşe başlamadan önce özellikle 7 Ocak’ta Paris’te gerçekleşen Charlie Hebdo katliamından sonra bir ilgi olacağını tahmin ediyorduk. Ama geçtiğimiz her yerleşim biriminde bize ilgi çok yoğundu. Belediyeler, yerel basın, ulusal basın çok yoğun ilgi gösteriyor. Yol boyunca binlerce bildiri dağıttık, bir kişi bile uzattığımız bildiriyi geri çevirmedi. Araçlarını durdurup bildiri alanlar, zafer işareti yaparak destek sunan, sıcak bir tebessümde bulunanlar, bizimle olduklarını dile getirenler de çok oldu.

TALANGE - LANDERMOND

Dördüncü gün ise, 26-27 kilometre yürüyerek, Landermond’da ulaştık. Hava biraz daha iyiydi diyebilirim. Soğuk biraz kırılmıştı. Çünkü ilk birkaç gün -8, -9, -10’larda yürüdük. Kürdistanlılar bizi burada çok sıcak bir şekilde karşıladı. Evlerinde misafir etti. Çok sıcak bir ilgi gösterdi Kürtler ize. Bu derece soğuk bir havada yapılan yürüyüşten dolayı etkilenmişler, evlerine gittiğimizde aşırı ilgi gösterdiler. Tabii burada, Kürt halkının, söz konusu Önderlik, PKK’nin terör listesinden çıkarılması olduğunda müthiş bir kenetlenmeyi, sahiplenmeyi sergilediğini de gördük.

LANDERMOND-FAULQUEMONT

Beşinci gün Landermond’dan Faulquemont’a 21.2 kilometre yürüyerek geçtik. Burada da bizi belediye başkanı ve encümenler karşıladı.

FAULQUEMONT  - ST. AVOLD

Altıncı gün de 17 kilometre yürüyerek St. Avold’a ulaştı. Her geçtiğimiz yerleşim biriminde belediye yetkilileri bizi çok sıcak karşıladı. Hatta geçtiğimiz St. Avold belediyesi sağcılarındı. Yürüyüşçüler, organizatörler, sağcı olduğu için tereddütlü idi. Ama bizi en sıcak karşılayan belediyelerden biri oldu. Bizi heyet olarak kabul eden belediye başkanı, bütün yürüyüşçülerin içeri gelerek ısınmasını, dinlenmesini istedi. 40 dakikalık bir görüşme yaptık. Dosya sunduk. Verdiğimiz dosyaya bakmadan taleplerimizi olumlu bulduklarını, PKK’nin terör örgütleri listesinden çıkarılması için Avrupa Parlamentosu’na mektup yazacaklarını dile getirdi. PKK yasağının anlamsız olduğunu belirten başkan, Kobanê, Rojava, Kerkük ve Şengal’de PKK’nin, Kürtlerin DAİŞ’e karşı verdiği büyük bir mücadele olduğunu dile getirdi. Böylesi bir terör örgütüne karşı en büyük savaşı bu halk ve hareket veriyorsa, bunu sahiplenmek gerektiğini belirtti. Bizler de teşekkür ederek, belediyeden ayrıldık.

Bugün de Kürdistanlı yurtseverlerin evinde kaldık. Bütün yürüyüşçüleri evlere davet ettiler, aynı coşku, sıcaklığı yaşadık.

ST. AVOLD-LAUPERSHAUSE

Altıncı gün ise St. Avold’dan Laupershause’ye yürüdük. Yaklaşık olarak 19.1 kilometre yürüdük. Sabah yola çıktığımızda hava yumuşaktı, akşamdan kar yağmıştı, öğleye doğru yer yer sağanak yağmur oldu, çok zorlayıcı değildi. Bugün de bir salona geldik. İki gün günde bir yaptığımız toplantımızı yaparak, hem yürüyüşümüzü değerlendirdik, hem de eksikliklerimizi tartıştık. Yürüyüş boyunca dikkat edilmesi gereken noktalara ilişkin uyarılarda bulunduk. Belediyelerin gösterdiği ilgiye bir örneği ise, Laupershause belediyesinden verebilirim. Randevu talebimiz olmamasına rağmen, belediye başkanı, gelip bize selam vererek, hoş geldin mesajı verdi.

Tabii, Kürdistanlıların da ilgisi yoğun. Şu anda yürüyüşte yer alan TEV-ÇAND sanatçıları ve yerel müzik grupları bir moral düzenliyor.

Yürüyüşümüz planlanan şekilde devam edecek.”

‘KÜRDİSTANLILAR YÜRÜYÜŞÜN BAŞARILI GEÇMESİ İÇİN BÜYÜK EMEK HARCIYOR’

Uçar aynı zamanda yürüyüşün başladığı ilk günden itibaren, kendilerine eşlik eden 4-5 aracın olduğunu, iki aracın önde, diğer araçların ise arkada yürüyüşe eşlik ettiğini belirtti. Yürüyüşçülerin çantalarını taşıyan, çay, kahve, kahvaltı hazırlıkları yapan bir ekip olduğunu vurgulayan Uçar, “Bu araçlarda bulunan gönüllülerimiz var. Yürüyüşün başından sonuna kadar müthiş bir fedakarlık var. Yüz kişiye sürekli, çay, kahvaltı, kahve vermek kolay değil. Yine sağlık ekipleri de bizimle beraber. Ayakları patlayan, su toplayanlara sağlık hizmeti veriliyor o araçlarda” dedi.

İmkanların kısıtlı olmasına rağmen, koşullar ne olursa olsun, şartlar ne olursa olsun, ortak ruh ile amaca kilitlenme olduğunu ifade eden Uçar, hedefin Strasbourg olduğunu orada da görkemli bir miting ile bu yürüyüşün sonuçlandırılacağını belirtti. Yürüyüşçülerde müthiş bir sahiplenme, kadın ve yaşlılara yol boyunca destek olma, zorlananlara moral verme noktasında bir dayanışma ruhu olduğunu da sözlerine ekledi.

Şimdiye kadar 57 yerleşim biriminden geçtiklerini de vurgulayan Uçar, geçtikleri bütün yerleşim birimlerinde yerel basın, ulusal basının eylemlerini takip ettiğini de sözlerine ekledi. Fransız basının eylemi çok geniş bir şekilde kamuoyuna duyurduğunu, taleplerini dillendirdiğini de vurguladı.

Uçar eylemleri boyunca kendilerine eşlik eden 20 kişilik teknik ekipte yer alanlara ise şöyle teşekkür etti: “Vahap amca, yine Niyazi, Emin arkadaş var. Luxembourg’da bu işin organizesini yapan, başından sonuna emeği çok geçen, ailesi ile bizimle beraber olan Salih Durmuş var. Gerhard Verheizen Sosyalist Partisi’nden, bir ayağı protez olmasına rağmen, 3.5 gün yürüdü. Biz ayağının protez olduğunu 4. gün anladık. Çok değerli bir dostumuz, teşekkür ediyoruz. Zaza Burhan, Önder, Yüksel arkadaş, Murat Çelebi, İmran, Coşkun, Sedat arkadaş var. Yine Özgür Politika’dan Erkan, Ali Güler arkadaşa, Sterk tv, Nuçe tv’den Cemal arkadaşa duyarlılıklarından ötürü teşekkür etmek istiyorum.

St. Avold ve Metz’de bulunan bütün yurtseverler, kurumlarımız, Kürt derneklerine teşekkür ediyoruz. Özellikle Saarbrücken Derneği ve oradaki Kürtler yürüyüşün başından bu yana yemek ihtiyacımızı temin ediyor. Hala da devam ediyor. Oradaki demokratik bölge halk meclisine de teşekkürlerimi iletiyorum.”