Zürih’te Pontus Soykırımı anması
İsviçre'nin Zürih kentinde Karadeniz Gençliği’nin çağrısıyla düzenlenen etkinlikte, 1914-1923 yılları arasında soykırıma uğrayan Pontus Rumları anıldı.
İsviçre'nin Zürih kentinde Karadeniz Gençliği’nin çağrısıyla düzenlenen etkinlikte, 1914-1923 yılları arasında soykırıma uğrayan Pontus Rumları anıldı.
Helvetiaplatz’da gerçekleşen anma töreni saygı duruşuyla başladı. Ardından yapılan basın açıklamasında Pontus halkına yönelik kıyım "soykırım" olarak tanımlandı ve tarihsel yüzleşme çağrısı yapıldı.
“BU, YOK OLUŞUN TARİHİDİR”
Karadeniz Gençliği adına konuşan Anton Aldemir ve Burak Kahveci, 19 Mayıs’ın resmi tarih anlatımında “kurtuluş” olarak kutlandığını, ancak Pontus halkı açısından bu tarihin bir “yok oluşun başlangıcı” olduğunu vurguladı. Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Bugün Karadeniz’in tuzlu rüzgarı yüzümüze geçmişin acılarını vuruyor. Bugün, Pontus’un, Karadenizli Rumların, evlerinden koparılanların, sürgün edilenlerin, kaybolan dillerin, susturulan şarkıların günüdür.”
ELENİ ÇAVUŞ’A ANMA
Etkinlikte, Pontus direnişinin simge isimlerinden Eleni Çavuş da anıldı. Konuşmalarda Eleni’nin kadın, Rum ve Karadenizli kimliğiyle hafızayı yaşattığı vurgulanarak şöyle denildi:
“Halkı kıyımdan geçirilirken direnen, unutmayan ve unutturmayan bir bellektir Eleni Çavuş. Onun adını andıkça yok sayılan binlerin sesini duyuyoruz.”
“BU BİR SOYKIRIMDI”
Konuşmalarda, 1914-1923 yılları arasında yüz binlerce Pontuslu’nun katledildiği, köylerinin yakıldığı, dillerinin yok edilmeye çalışıldığı dile getirildi. Katılımcılar, yaşananların bir “zorunlu göç” değil, sistematik bir soykırım olduğunun altını çizdi.
PONTUS SOYKIRIMI TANINSIN
- Etkinliğe katılanlar, uluslararası kamuoyuna çağrıda bulunarak şu talepleri sıraladı:
- Pontus Soykırımı tanınsın
- Sürgün edilen halkın kültürel, tarihsel ve hukuki hakları iade edilsin
- Karadeniz’de kaybolan dillere, kimliklere, şarkılara adalet gelsin
- Halkların kardeşliği ve özgür geleceği birlikte inşa edilsin
AĞITLAR, ŞARKILAR, HALAYLAR
Etkinlik yalnızca bir anma değil, aynı zamanda bir direniş çağrısıydı. Katılımcılar “Pontus hala yaşıyor” sloganları eşliğinde Karadeniz ezgileriyle halaylar çekti, ağıtlar söyledi. Pontus’un kültürel mirasını yaşatma sözü verildi.