Anneler: Belediyemizi onlara bırakmayacağız

Gaspçı kayyuma karşı eylemlerde ön saflarda yer alan anneler, tepkilerini şöyle dile getirdi: "Yapılan bu haksızlığa evimizde sessizce değil, sokaklarda kavgamızla karşılık vereceğiz ve belediyelerimizi onlara bırakmayacağız."

İçişleri Bakanlığının talimatı ile Van, Amed ve Mardin büyükşehir belediyelerinin gasp edilmesi günlerdir Mardin'de de protesto ediliyor. Mardin’de yapılan nöbete de her gün ilk gelenlerden olan anneler, haklarını geri alana dek mücadele etmeye hazır olduklarını söyledi. Eylemlerin başladığı ilk günlerde biber gazına ve polis-asker şiddetine de maruz kalan anneler, "Bizleri ne gazla ne de copla korkutamazlar bizler eşbaşkanlarımızın arkasında olmaya devam edeceğiz" dedi.

Eylemlerin başladığı ilk günden bu yana direnişin her alanında yer alan Süreyya Yılmaz, "Biz belediyemizi alacağız. O belediye bizim. Bizler kanımızla canımızla, tırnaklarımızla kazıya kazıya kazandık o belediyeyi, şimdi de onlara bırakacağımızı mı zannediyorlar. Erdoğan bizden daha ne istiyor. Bu belediye çocuklarımızın kanı ile alındı. Bizler de kanımızın son damlasına kadar belediyemize sahip çıkacağız" diye konuştu.

Kayyumu hiçbir zaman kabul edemeyeceğini belirten eylemcilerden Ayten Günay ise şunları söyledi: "Benim kayyuma gidip iletebileceğim bir talebim olamaz. Burası benim babamın, dedelerimin yeri. Ezelden beri bizim topraklarımız oldu buralar. Belediye başkanımız da buranın evladı. Bizler seçmediğimiz birini istemeyiz. Onlar kendi topraklarına dönsün oralara kayyumluk yapsınlar. Bizler kendi topraklarımızı yönetebiliyoruz. Burada oylarımıza, kendimize ve irademize sahip çıkmak için varız. Biz var oldukça da alanlarda mücadelemiz içerisinde olacağız."

İRADEM İÇİN EYLEMLERDEYİM

Savur ilçesinden her gün direniş alanlarına koşan bir diğer anne ise Şükriye Ögmen. Mücadelesini her fırsatta her yerde dile getiren Ögmen, "Bu belediye bizim belediyemizdir. Başkanlarımız bizim seçtiğimiz insanlardır. Onları yalnız bırakamayız. Kendi iradem için, bizim için buradayım. Bugün onlarca kişi değil yüzlerce kişiyle birlikte mücadele etmek istiyorum. Hep birlikte binlerle mücadele etmek istiyoruz. Kayyuma karşı binlerle mücadele edelim istiyorum. Bizim seçtiğimiz insanlar daha iyidir. Kim iyiyse onun peşindeyiz, onun için mücadele ederiz. Ne kadar zulüm olsa biz o kadar direniyoruz. Herkese zulmediliyor. Onlar için mücadele etmeye de devam edeceğiz" şeklinde konuştu.

"Onların bugün yaptığı adaletsizliktir, hukuksuz bir şeydir. Belediye bizimdir" diyen Havlet Öncü, konuşmasına şu şekilde devam etti. "Kayyum için gösterdikleri gerekçelerden utanmalılar. Eşbaşkanlık sistemimize dil uzatmasınlar. Bu belediyeyi kazanmak için akla hayale sığmayacak kadar emek verdik. Emeklerimizi boşa çıkarmalarına izin vermeyeceğiz. Bu yapılan insanlık dışıdır. Gücüm kuvvetim yettiği sürece direneceğim. Haklarımı alana dek sokakları bırakmayacağım. Eşbaşkanlarımı bırakmayacağım. Halkımızın da bu konuda benim gibi düşündüğünü biliyorum. Bunun için onları da sokaklara çağırıyorum."

ZULMÜN KARŞISINDAYIZ

Eylemci annelerden biri olan Sebahat Irmak da, "Ben bugün buraya, kazanımlarımız için dökülen kanların hakkını vermek için geldim direniyorum. Kürtler şimdiye dek elde ettikleri tüm kazanımları gençlerin dökülen kanlarına borçlular. Bugün kayyum atandı diye evimde sessizce üzülemezdim. Elimden bir şey gelmese bile öfkemi yüzlerine haykırmak için geldim. Ben zulmün karşısındayım. Haksızlığı kabul edemem. Ben her gün geleceğim eylemlere. Müslüman olan vicdan sahibi herkesin de bunu yapması gerek. Evde oturmasın kimse. Allah sessiz kalanı affetmez. Haksızlık var ortada, karşı da koymamız gerekiyor" dedi.

Direnmenin ve mücadele etmenin Kürdün kaderinde var olduğunu söyleyen Ayşe Saman şöyle konuştu: "Ben de bugün direnmeye geldim. Ben de bunu öğrendim. Çocuklarıma da bunu öğrettim. Çocuklarım bedellerini verdiler. Ben de onların verdiği bedellere sahip çıkmak için ölene kadar direneceğim. Bizlere yapılan bu haksızlığa evimde sessizce değil, sokaklarda kavgamla karşılık vereceğim."