Diyarbakır cezaevindeki kadın tutsakların durumu kötüleşiyor

Telefon aracılığıyla kızı Berivan Abiş'e cezaevinde yaşadıkları sıkıntıları anlatan tutsak Emine Abiş, koronavirüse yakalananların sayısında artış olduğunu ama buna rağmen test yapılmadığını iletti.

Salgın sürecinde cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri daha da arttı. Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevinde bulunan tutsak Emine Abiş, telefon aracılığı ile kızı Berivan Abiş'e yaşadıkları sıkıntı ve sorunları anlattı. Tutsak Emine Abiş'in kızı Berivan Abiş, annesinin yaşadığı zorluklara ilişkin şunları belirtti: Annem Sur davasından yargılanıyor ve şu an Diyarbakır cezaevinde. Annem 2017 yılında serbest bırakılmıştı ama 2 ay önce tekrar tutuklandı. Tutuklandıktan sonra önce Edirne Cezaevine gönderdiler, FETÖ davasından yargılananların yanına koymuşlardı. Bir çok başvurunun ardından Diyarbakır Cezaevi'ne sevk ettiler.

Cezaevinde rahatsızlıklar geçiren annemi doktora dahi götürmediler. Bir gün durumu ağırlaşmasına rağmen cezaevi yetkilileri, 'seni hastaneye götüremeyiz, çünkü revir kapalı' diye cevap veriyorlar. Sadece kapıya çağırdıkları ambulansa götürüp iğne vuruyorlar ve tekrar koğuşa götürüyorlar."

ANNEMİN SAĞLIĞINDAN ENDİŞE DUYUYORUM

Annesinin sağlığından endişe duyduğunu vurgulayan Berivan Abiş, "Salgın cezaevlerinde 2 kat daha fazla yaşanıyor. Annemle telefonda konuştuğumda bana, 'her gün koğuşları aramaya geliyorlar ve sadece eldiven takıyorlar. Her tarafı alt üst ediyorlar. Aile görüşleri de olmuyor korona bulaşıyorsa gardiyanlardan bulaşıyor. Koronaya yakalananların sayısı da artmış durumda ama hiç bir şekilde test yapmıyorlar' dedi. Annemin durumu kötü. Sağlığından endişe duyuyorum.

Annem 2 tutsağın durumunun çok kötü olduğunu buna rağmen tedavi edilmediklerini belirtti. Salgın döneminde tek aktiviteleri kitap ama 2 ayda 10 kitap hakkı sınırı getirilmiş. Bazı kitapları da yasak gerekçesi ile vermiyorlar. Yandaş medyanın yayınları dışındaki tüm gazeteler, dergiler, bulmacalar ve kitaplar tamamen yasaklanmış durumda" diye konuştu.

Annesi tutuklandıktan sonra 5 kardeşi ile yalnız kaldıklarını ifade eden Berivan Abiş, konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: "Evin en büyüğü benim. Ben de evin geçimini sağlamak için çalışmak zorundayım. Evde erkek kardeşlerim ve küçük kız kardeşim tek kalıyor. Biran önce annemin serbest bırakılmasını istiyorum."