'Diz çökmedik, bizimle gurur duyun’ geleneğine sahip çıktım'

Cifaneyî: Mehmet Tunçların, Sêvêlerin, Pakizelerin, mücadelesine sahip çıkarak, direniş sözlerine bağlı kalarak, onların kutsal direniş geleneğini, Kürdistan dağlarında ve gerilla mücadelesinde sürdüreceğim.

HPG-YJA-STAR gerillalarından Çiyajîn Cifaneyî, gerilla saflarına katılarak, Kuzey Kürdistan da özellikle 2015-2016 yıllarında ve Cizre de yaşanan direniş geleneğini anlattı.

Bir kadın gerilla olarak silahını omuzuna alarak bir halkın özgürlük savaşçısı olmaya karar verdiğini söyleyen Cifaneyî, “Kuzey Kürdistan’da ve öz yönetim direniş süreçlerine tanık oldum. ‘Diz çökmedik, ‘bizimle gurur duyun’ geleneğine sahip çıkıp gerilla mücadelesini Kürdistan dağlarında büyüteceğim. Bir devlet ordusu tarafından kentimiz, evimiz, kilamlarımız, dengbêjlerimiz, katledildi. Çocuklar sokak ortasında vuruldu. Tanklarla, panzerlerle şehrimiz harabeye döndü. Varlığımız, kimliğimiz, kültürel miraslarımız heba edildi. Varlığımız elimizden alınmak istendi. Kürdistan da ve Kürtlük adına ne varsa, elimizden alınmak istendi. AKP hükümeti Kürtlerin toplumsal değerlerini hiçleştirmeye çalıştı. Cizre halkı da bin yılların direniş geleneğine sahip çıkarak, kentini, evini, barkını bırakmadı. Türk ordusu her türlü vahşete başvurarak, Cizre halkını teslim almak istedi. Bizlerde Mehmet Tunçların, Sêvêlerin ve Pakizelerin direnişinden etkilenerek, Kürdistan da savaşçı olmaya, gerilla olmaya, karar verdik” dedi.

GERİLLA OLMA KARARI

Cifaneyî devamla şunları söyledi: “Kürdistan gibi bir coğrafyada savaşmadan, mücadele etmeden, hiçbir şey kazanamıyorsunuz. Hele hele Kürtlerin yaşadığı durum daha farklıdır. Kürt halkı kendi kaderini kendi elleriyle tayin etmelidir. Bir Türk ordusu tarafından her gün katledilmeye, öldürülme ile karşı karşıyasınız. Kürdistan da elinize silah almadan, tarihsel ve toplumsal değerlerinizi koruyamazsınız. Biz Cizre’de Şırnak’ta tanık olduk. Bir devlet ordusu her şeyinizi elinizden almak, isterken, siz ise, bir şey yapamıyorsanız. Her saniyede ölümle yüzleşiyorsunuz anlamına geliyor. Bir eylem ve bir direnciniz olmadan, katliamcı ve işgalci bir zihniyeti kabul etmiş oluyorsunuz. Bir savaşın ortasında her şeyinizi, sevdiklerinizi, komşularınızı, annenizi, babanızı, kardeşinizi katletmeye çalışıyor. Buna da seyirci kalmak, çaresizliği ifade ediyor. Kürdistan da ve bir devlet karşısında silahınız olmadan, bir düşünce gücünüz, bir gerekçeniz yoksa savaşamazsınız. Şırnak’ta Cizre’de Nusaybin’de ve Sur’da böylesi durumlar yaşandı. Türk devletinin de Kürtler üzerinden yürütmeye çalıştığı bir soykırım süreciydi. Kürtlerin bu vahşet karşısında duruşlarını ve direnişini de gördüm. Mehmet Tunçların, Sêvêlerin, Pakizelerin, direnişlerinden etkilenerek, gerilla mücadelesini ve onların direniş geleneklerine sahip çıkacağım. Kürdistan dağlarında ve onların anılarına bağlı kalarak, sahip çıkarak, gerilla olmaya karar verdim.”

HER YERDE VARIZ

“Doğanın ahengine uyum sağlayarak, yüksek doruklarda kuşların cıvıltılarını da dinleyerek, haz alıyoruz. Gerilla yaşamı doğayla bütünleşmek demektir. Kadınların dağlardaki direnişi ve varoluşu da büyük bir anlamı ve maneviyatı kendi içinde barındırıyor. Kendini nasıl koruyacak, yaşamın her alanında varlığı ve mücadele azmi belli oluyor. Kürdistan dağlarında kadın olmak, gerilla savaşını ve eylemini de kendin planlayıp yapıyorsun, sevinçlerimizi, umutlarımızı, düşlerimizi ve zamana akıp gidiyoruz. Yaşadıklarımızı gerilla günlüğümüze yazıyoruz. Savaş koşulları ve zorluklarına da katlanarak kendi başına ve belli bir tecrübe-deneyim sahibi oluyoruz. Gerilla yaşamı kendi iradesine ve öz gücünüze güvendiniz mi her türlü zorluğu başarırsınız. Bir özgürlük savaşçısı olarak, bilinçli bir yaşam tarzına dayandırarak kendin olmanın farkına varıyorsun. Bir de mücadele gerekçeleriniz de sınırsız oldu mu bir özgürlük savaşçısı olarak kendimizi bütün imkânlara ve koşullara göre hazırlıyoruz. Kürdistan dağlarında özgürlük savaşçısı olmak ve tüm zamanlarda büyük amaçlar uğruna savaşan, Kürtlerin binlerce yiğit evlatları var. Bu en kıymetli ve en değerli yoldaşlarda her gün mevzilerde direnerek, bir halkın yarattığı kahramanlardır. Kürdistan dağlarında ve gerilla saflarında her bir yoldaşımız da yaşama büyük bir değer biçiyor. Günlük planlamalarımızı, eğitimlerimizi, pratik çalışmalarımızı, eylemlerimizi, ortak bir şekilde yürütüyoruz. Dağlarla, vadilerle, yüksek tepelerle, Tabiatın bir parçası oluyoruz. Yaşamın her alanında silahımızla, kalemimizle, bilincimizle ve öz güvenimize dayanarak, özgürlük mücadelesini her alanda ve soluksuz bir şekilde varız diyoruz.”