HDP ve hukukçular kadın tutsaklar için görüştü

HDP Kadın Meclisi, cezaevlerindeki kadın tutsaklara dönük işkenceci uygulamalara ilişkin hukukçularla buluştu.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi, Amed'in Sur ilçesinde bulunan bir otelde cezaevlerindeki kadın tutsakların yaşadığı hak ihlallerine dair hukukçularla bir araya gelerek, basın toplantısı düzenledi. HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, Özgür Kadın Hareketi (TJA) aktivistleri, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), İnsan Hakları Derneği (İHD), Rosa Kadın Derneği ile çok sayıda kadın toplantıya katıldı.  


'CEZAEVLERİ ÖLÜM EVLERİNE DÖNÜŞTÜ'


Toplantıda konuşan HDP Parti Meclisi (PM) üyesi Gülcihan Şimşek, cezaevlerinde kadınlara dönük ağır hak ihlallerinin yaşandığını söyledi. Şimşek, "Cezaevinde yaşananlar bu toplantıyı ihtiyaç kıldı. Bölgede barolar, İHD, TİHV, kadın hak savunucu dernekleri ve birçok bağımsız hak mücadelesi yürüten kadınlarla bir araya geliyoruz. Gündemimiz cezaevi ve cezaevinde yaşananlardır. Cezaevleri artık ölüm evlerine dönüştü. Biz de bu süreci nasıl beraber ortaklaştıracağız diye sizinle tartışmak istiyoruz” dedi.
HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, 10 Şubat’ta “Kadınlar için adalet” kampanyası düzenlediklerini anımsatarak, "adalet" ve "kadın"ın bir araya gelemeyen iki kelime olduğunu kaydetti. Son 7 yılda kadın üzerinden gerçekleşen saldırılara herkesin şahitlik ettiğine değinen Başaran, "İstanbul Sözleşmesi’nden nafakaya, kayyumlarla eşbaşkanlığın lağvedilmesinden kadın kurumlarının kapısına kilit vurulmasına kadar kadınlar üzerinden yürütülen politikaların somut örnekleridir. Bizler dışarıda bunları yaşarken, diğer kadın arkadaşlarımız kadın mücadelesi yürüttükleri için bu süreçte yargısal tacizle yüz yüze kalıp, rehin alınmış durumdalar. Ayşe Gökkan’a verilen 30 yıl, Leyla Güven’e verilen 22 yıl ve daha sayamadığımız nice kadın arkadaşlarımıza yıllarca hapis cezası verildi" ifadelerini kullandı.

 
'CEZAEVİNDE İNTİHAR YOKTUR!'


Başaran, cezaevlerinde ciddi bir tecridin yaşandığını ve bunun yaşamın her alanına sirayet ettiğine işaret ederek, "Garibe Gezer bunun en belirgin örneğidir. İntihar edildiği söylendi ama cezaevlerinde intiharın olmadığını çok iyi biliyoruz” dedi. Cezaevlerindeki en ağır problemlerden birinin de hasta tutsakların durumu olduğuna dikkat çeken Başaran, şunları söyledi: "Aysel Tuğluk ve hasta tutsakların durumunu sürekli dile getiriyoruz. ATK’nin sürekli verdiği politik raporlardan kaynaklı adli tutuklular ve siyasi tutsaklarla beraber 59 kişi yaşamını yitirdi. ATK ısrarla iktidara göre konumlanarak 'cezaevinde kalabilir' denilerek, etik olmayan raporlar veriliyor. Cezaevlerinde hasta tutsakların durumu ağır ama özellikle de kadınlar, kadın oldukları için rahim ve meme kanseri gibi tedavisi çok zor olan sağlık sorunları yaşıyor. Bizler de cezaevlerinde yaşanan zorlanmaları ve Aysel Tuğluk şahsında neler yapabileceğimizi tartışmak istiyoruz."


Toplantı basına kapalı devam etti.