Herkesten önce vardı direniş alanına

O, arkadaşlarıyla herkesten önce vardı direniş alanına. Arkadaşlarıyla koştu, arkadaşlarıyla direndi, savaştı. Gerilla Marya Aram, Ronahi Axin, Devran Ekin, Nesrin Gever, Berfin Botan ve Demhat Bahoz ile birlikte 24 Nisan 2021 tarihinde ölümsüzleşti.

Rêber Apo, Kürtlerin özgürlük savaşını “Kültür Soykırımı” diye tanımlamıştı. Bir kültürün kırımıyla başlayan ve kültürel soykırımla devam eden yaşam bile denilmeyecek derecede kaybolmaya yakın olan bir halkın davasıdır. Her PKK gerillası kendi şahsında aslında bir kültürün taşıyıcılığını yapıyordur. Bunda ailenin kuşkusuz büyük payı vardı. Anne sütü gibiydi Kürdistani kültür almak, ulusallık aşkını edinmek. Bir kere alırsınız anne sütünü ve ömür boyu onunla, onun onuruna sahip çıkmak, değerini korumak, anadan gelen her şeyi canı pahasına korumaktır. O yüzden Kürtler çocukları doğduğunda onlara kendi tarihlerini anlatırlar.

Kürdistan’da büyüyen her çocuk halkların birlikte nasıl yaşadıklarına şahitlik eder. Halkların bir arada olmasının gücünü, bir arada güçlü durmanın özgürlük hissini çoktan almıştır yüreğine. Halkların birlikteliğinin en güçlü yaşayan, kültürün zenginleştirdiği ve kendi renginde kalarak Kürdistanlaşmanın en yoğun yaşandığı şehirlerden biridir Mardin. Mardin'in kadının ve güllerin şehri olarak tanımlanan ilçesi olan Nusaybin'de doğdu. Toprağını ve ülkesini seven, bu ülkenin kurtuluşu adına direnen savaşçıların davasına inanıp, bir çok bedel vermeyi göze alan bir anne ve babanın kızı olarak doğdu Nergiz Pîtek. 1995 yılında doğup, her Nusaybinli çocuk gibi gerillanın ve büyük yazar Musa Anter’in hikayeleriyle büyür.

SOLUĞU AVAŞİN'DE ALDI

2010 yılında aktif olarak yurtsever gençlik çalışmalarına girer ve dayısının şehadetinden sonra 2015 yılında Kürdistan dağlarına çıkmaya, savaşçı olmaya karar verir. 2015 yılında Kürdistan’ın Agitleşen kahramanlarına şahitlik eden, o yiğit, güzel, kendisi gibi asi ve asil savaşçı kadınları bağrında saklayan Botan’ın en heybetli dağına Gabar’a yol alır. Gabar’da bir süre kalır, ilk savaşçı eğitimini alır, gerilla elbisesini giyer. Ve artık kendi ismini seçer. Gerillaya katılan herkes kendi ismini seçmekle özgürlüğe adım adar, yeni yaşama başlar. Size seslenmenin ritmi ve tonu değişir, harfleri değişir isminizin. O elbisenizi, yola düşünce bırakır, yeni yaşama adım atmanın elbisesini giyer ve yola devam edersiniz. Öyle yapmıştı Nergiz de. Nergiz ismini bırakıp, yeni yaşamına Marya ismiyle başlamıştı. O, artık gerilla Marya Aram olmuştu.

Gerilla Marya Aram’ı ilk gördüğümde gözüme çarpan ilk şey; ondaki olgunluktu. Sanki daha gerilla olmadan da gerilla olmuş, savaşın ve yaşamın ciddiyetine bürünmüştü. Bu kadar olgun olmasına rağmen, yüzündeki tebessüm, bizi kucaklarken ki içtenliği, yoldaşlarına yaklaşırken ki sıcaklığı ve samimiyeti tüm yoldaşlarını etkiliyordu. Bir çok alan gezdi gerilla Marya ve bir çok tecrübe edindi. Pratik yaptıkça tecrübe ediniyordu ve olgunlaşıyordu. Onun yüzündeki alçakgönüllülük, her şeye anında verdiği cevapları, pratik zekadaki becerikliliği ve fedakar yaklaşımı kimsenin gözünden kaçmıyordu. Bu onu hem sevilen bir militan yapıyordu, hem de yaşama daha iddialı, umutla yürüyordu. Ve soluğu Avaşin’de aldı. Gerillanın cenneti olan, işgalcilere cehennem olan alanda soluklandı gerilla Marya Aram.

HERKESTEN ÖNCE VARDI DİRENİŞ ALANINA

İşgalciler Mam Reşo’ya saldırdığı zaman; başka bir alanda olan gerilla Marya Aram hemen yoldaşlarını uyarıyor, herkesten önce rext ve silahını alıp yoldaşlarına hazır olduğunu gösteriyor. Nitekim onun bu duruşunu alandaki savaş muhabiri Amargi Arhat Ba, "Mam Reşo Direniş notlar" adlı yazısında şöyle dile getiriyor: "Hava saldırısı olduğu zaman biz Mam Reşo tepesinin hemen yanındaki Basya vadisindeki Şehit Şoreş kampındaydık. Düşman Mam Reşo alanına obüs ve havan ile yoğun saldırdığında operasyonun nereye yapılacağını herkes kestirmeye başlamıştı. Kaldı ki alana yeni gelen Marya arkadaş yan mangada bulunan silah ve rextlerimizin hepsini bulunduğumuz mangaya getirip ‘heval çabuk kalkın düşman indirme yapıyor’ dediğinde ilk söylediğimiz şey şu oldu: "Mam Reşo tarih yazacak."

O, arkadaşlarıyla en önce koştu, herkesten önce vardı direniş alanına. Arkadaşlarıyla koştu, arkadaşlarıyla direndi, savaştı. Gerilla Marya Aram; Ronahi Axin, Devran Ekin, Nesrin Gever, Berfin Botan ve Demhat Bahoz ile birlikte 24 Nisan 2021 tarihinde ölümsüzleşti.