Kadınlar haykırdı: Sözleşmeden vazgeçmeyeceğiz!

Ülkenin dört bir yanından Maltepe'ye gelen kadınlar, “Büyük Kadın Mitingi”nde buluştu. Binlerce kadın, “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz” mesajını verdi.

İstanbul Sözleşmesi’nin yürürlükten kalkacağı 1 Temmuz öncesi, Eşitlik İçin Kadın Platformu’nun (EŞİK) çağrısıyla Maltepe Etkinlik Alanı’nda bir araya gelen kadınlar, “Büyük Kadın Mitingi” düzenledi. “İstanbul Sözleşmesinden Vazgeçmiyoruz” şiarıyla gerçekleştirilen mitinge ülkenin birçok yerinden binlerce kadın katılım sağladı. Kortejler halinde alana giriş yapan kadınlar, “Asla yalnız yürümeyeceksin”, “Kadınlar yaşasın çocuklar gülsün”, “AKP elini sözleşmeden çek”, “Kadınlar için 6284”, “İstanbul Sözleşmesinden vazgeçmiyoruz”, “Anayasayı uygula”, “Biji Tekoşina Jina”, “Kadın Yaşam Özgürlük”, “Yaşasın kadın dayanışması”, “Direne direne kazanacağız” sloganlarını atarak İstanbul Sözleşmesi ile ilgili döviz ve pankartlarını taşıdı.
Miting alanında kadınlar, “Şiddete karşı özsavunma örgütlenmesi kuralım” ve “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz” mesajını verdi.

Miting, sanatçıların sahne almasıyla başladı. Sanatçı Kalben, “Şiddetsiz bir yaşam istiyoruz, yeni katillerin, faillerin doğmadığı, barış içinde bir yaşam, bir ülke istiyoruz. Bütün halkların eşitliğinden, İstanbul Sözleşmesi’nden, yaşamımızdan, güvenliğimizden vazgeçmiyoruz efendiler” diyerek şarkılarını seslendirdi.
Yazar Ayşen Şahin, Meclis’te oy birliği ile kabul edilen İstanbul Sözleşmesi’nden tek kişilik Cumhurbaşkanı kararı ile çekilemeyeceğini belirtti.

 DENİZ POYRAZ ANILDI

Sahnede seslendirilen şarkıların ardından, erkekler tarafından katledilen kadınların isimleri okunarak hep bir ağızdan “burada” diye haykırıldı.  HDP İzmir İl Örgütü binasına yapılan saldırıda katledilen Deniz Poyraz’ın adının anıldığı sırada kadınlar defalarca “burada” diye haykırdı. Kadınlar “Hem bir siyasi suikastın hem kadın cinayetinin kurbanı Deniz’in anısı mücadelemizde yaşayacak. Barışı ve özgürlüğü kazanacağız” mesajı verdi.

 Ardından söz alan Tiyatrocu Ayşegül Yalçıner ise kadınların kazanılmış haklarından vazgeçmeyeceklerini dile getirdi.
SİNBO işçisi Dilbent Türker de sözleşmenin eşit ve şiddetten uzak hayatlar için güvence olduğunu vurgulayarak, “İstanbul Sözleşmesi, din, dil, ırk, sınıf, cinsiyet, toplumsal cinsiyet, cinsel yönelim, cinsiyet kimliği, sağlık durumu, engellilik, yaş, medeni hal, doğum yeri, göçmenlik gibi nedenlerle ayrımcılığa uğramaksızın şiddetten uzak bir hayat yaşama hakkının garantisidir. İstanbul Sözleşmesi, sınırları aşan mücadelemizin belgesidir. Haklarımız ve hayatlarımız hakkında pazarlık yapmıyoruz. Eşitlik için İstanbul Sözleşmesinden vazgeçmiyoruz” dedi.
Katledilen Seda Kurt’un annesi Bedia Akar kadınların en çok en yakın ve akrabaları olduğu erkekler tarafından öldürüldüğünü belirtti.
DİSK Kadın Komisyonu’ndan Olcay Ozak, işyerinde fiziksel, cinsel, psikolojik, ekonomik şiddetin hedefi olduklarına vurgu yaparak, “İstanbul Sözleşmesi işyerinde eşitsizliğin, şiddetin, ayrımcılığın önlenmesinin, çalışma hayatında da tam eşitliğinin sağlanması talebimizin somut dayanaklarından biri. Vazgeçmiyoruz” diye konuştu.
Boğaziçi Üniversitesi Direnişçisi Özlem Damla Arık da şunları söyledi: "İstanbul Sözleşmesi devleti eğitimin her kademesinde toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlama, yerleşkelerde cinsel taciz ve saldırıyı önleme, ulaşılabilir başvuru yerleri yaratma, toplumsal cinsiyet eşitliğini izleyen çalışmalar yapmakla mükellef kılıyor.
Müzisyen Nuray Balık ise “Bölgesel savaşlar, ekolojik afetler, ekonomik çöküş göçü giderek daha fazla zorunlu hale getiriyor, göçmen kadın ve çocukların şiddete karşı korunması daha da önem kazanıyor.”
Ardından söz alan Ebru Karaaslan ise İstanbul Sözleşmesi’nin maddelerine değinerek, “Madde 19 devletlere der ki; şiddete uğrayanların anadillerinde kendilerini ifade edebilmelerini sağlayacak hizmet ve olanakları yaratacaksınız. İstanbul Sözleşmesi etkin uygulansaydı Fatma Altınmakas bugün hayatta olacaktı. Fatma Altınmakas uğradığı aile içi tecavüzü şikâyet etmek için başvurduğu Jandarma Karakolu’nda, Türkçe bilmediği için derdini anlatamamış ve sonrasında eşi tarafından öldürülmüştü. Soruyoruz; kaç Fatma daha bu şekilde öldürüldü? Kaç Fatma daha bu şekilde öldürülmeye devam edecek" dedi.
Erkek şiddetine uğrayan Öznur Sazlar, kadınların mücadelesinin Polonya’dan Macaristan’a, Arjantin’den Sudan’a kadar uzadığını belirtti.
Konuşmaların ardından miting, Sanatçı Rewşan Çeliker’in sahne almasıyla sürdü. Şarkılar eşliğinde halay çeken kadınlar, sözleşmeden vazgeçmeyeceklerini haykırdı.