KCK’den Maxmur’a başsağlığı mesajı

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, 17 Ocak günü Maxmur mülteci kampından Bağdat’a çalışmaya giderken kaza sonucu hayatını kaybeden 4 işçi için başsağlığı mesajı yayınladı.

Yazılı bir mesaj yayınlayan KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı,  “Maxmur’dan Irak’ın çeşitli yerlerine işçi olarak çalışmaya gidenlerden Deniz Xelîl Deniz, Mehmud Sîso Tahir, Hogir Musa Yusuf ve Cîhat Mihemed Hecî Mihê trafik kazasında yaşamlarını yitirmişlerdir.  Ailelerine ve tüm Maxmur halkına başsağlığı diliyoruz” dedi.

Mesajda devamla şu ifadeler yer aldı:

“Maxmur halkı soykırımcı faşist Türk devletinin köylerini yakıp yıkması sonrası Botan’dan Başurê Kürdistan’a göç etmişlerdir. Çünkü Başurê Kürdistan’ı kendi vatanları bilmişlerdir. Suni olarak sınırlar çizilmiş vatanlarında hiçbir zorlukla karşılaşmadan yaşayacaklarını düşünmüşlerdir. Bu nedenle yaşlı, çocuk ve kadınlarla tehlikeleri göze alarak Başurê Kürdistan yollarına düşmüşlerdir. Ancak 27 yıldır hiç beklemedikleri baskı ve zulümlerle karşılaşmışlardır. Kampları basılıp öldürülmüşler, kuşatma ve ambargolarla karşılaşmışlar, bu nedenle bir kamptan başka bir kampa taşınmışlardır. En son Irak’ın denetiminde olan Maxmur kampına yerleşmişlerdir. 2003 yılında Başurê Kürdistan Federasyonunun kuruluşu ile birlikte sorunlarının azalacağını düşünürlerken sürekli ağır baskı ve sıkıntılarla karşılaşmışlardır. Özellikle Türk devletinin sürekli uçak saldırıları yaparak kampı dağıtmak istediği süreçte KDP iki yıldır kampı kuşatma ve ambargo altında tutmaktadır. Bu saldırılar ve kuşatmalarla Maxmur kampı dağıtılmak istenmektedir.

Tüm Kürt kamuoyu bu ambargonun kaldırılmasını istemesine rağmen Türk devletinin isteği nedeniyle ambargo sürdürülmektedir. Kuşatma nedeniyle daha uzak alanlara çalışmaya gitmek zorunda kalmışladır. 4 işçinin yaşamını yitirmesi de böyle bir ortamda gerçekleşmiştir.  Kürdistan'ın kalbi Botan’ın halkı olan Maxmurlular tüm bu baskı ve zulümleri kimliklerini ve onurlarını korudukları için görmektedirler.  Maxmur halkı tüm baskılara rağmen onurlu duruşlarından taviz vermemişler, her türlü teslimiyet dayatmasına karşı koymuşlardır. Güçlü yurtseverlikleri ve demokratik tutumlarıyla şehitlerinin anılarına ve özlemlerine her zaman sahip çıkmışlardır.

4 işçi de onurlarını koruma mücadelesi içinde yaşamlarını yitirmişlerdir. Ne Maxmur halkı, ne Kürdistan halkı, ne de Özgürlük Hareketimiz yaşamını yitiren bu işçileri unutacaktır. Onların onurlu duruşunu her yerde göstereceklerdir. Bu onurlu duruş mutlaka tüm Kürdistan’ı ve Kürt halkını özgürlüğüne kavuşturacaktır. Kürdistan özgür ve demokratik yaşamın örnek vatanı haline gelecektir. Maxmur halkı da tutumlarıyla, şehitleriyle bu özgürlük mücadelesinin unutulmaz halkı olacaktır.

Önder Apo emekleriyle, şehitleriyle ve çektikleri zorluklar nedeniyle tüm Kürt halkının Maxmur için duyarlı olmasını istemiştir. Maxmur halkının onurlu duruşuna her zaman büyük değer vermiştir. Özgürlük Hareketimiz de Maxmur halkının bu duruşuna layık olma temelinde bu halkın ve şehitlerinin özlemlerini gerçekleştirmek için mücadelesini Özgür Kürdistan’ı yaratana kadar sürdürecektir.

Kuşatmanın getirdiği zorlukları aşmak için çalışma yollarında ve gözaltında yaşamını yitirenler özgürlük mücadelesinin emekçileri olarak Özgür Kürdistan tarihinde yerlerini alacaklardır.”