'Merivan halkı olarak katledilen direnişçilerin mirasına sahip çıkacağız'

İran devletinin Rojhilat halkına yönelik baskılarına dikkat çeken Merivanlı A.E., "İran rejimi vahşi uygulamalarla Rojhilat halkının iradesini kıramayacak. Merivan halkı olarak katledilen yüzlerce direnişçinin mirasına sahip çıkacağız" dedi.

Ekonomik krizin yanı sıra, büyük toplumsal krizlerle karşı karşıya olan İran krizleri çözmek, toplumsal sorunları en aza indirmeye çabalamak yerine olayları daha da körükleyen durumlar geliştiriyor. Güvenlik gerekçesi ile ismini açıklamayan Merivanlı A.E., yaşadığı toplumda devletin toplum içerisinde geliştirdiği ahlak dışı durumları şöyle dile getiriyor: "Devlet özellikle sokakta bulunan annesiz, babasız çocukları çeşitli suç bahaneleriyle tutuklayıp hapse atıyor. Daha sonra bu kişileri tutuklamış süsü verip 15 günlük sürelerle eğitiyor. Bu kişiler toplumda karışıklık yaratmak, toplumsal kaosu derinleştirmek için cinayet işlemek, uyuşturucuyu yaymak, şiddet uygulamak gibi işlerle görevlendiriliyorlar.

Devlet artık ekonomik yönden toplumu kontrol edemiyor, her an devletin politikalarına karşı serhildanlar gelişebilir. Böyle bir durum devlet için çok olumsuz sonuçlar doğurabilir. Bu durumların önünü almak için toplumu farklı noktalara odaklıyor. Halk içerisinde farklı olaylar geliştirerek toplumsal kaosu arttırıyor. Bu durumda halk devrim için ayaklanacağına kaosu yaratan olaylara odaklanıyor bu da enerjisinin boşa harcanmasına sebep oluyor."

MERİVAN’DAKİ BIÇAKLAMA OLAYLARINI DEVLET YAPTI

Devletin politikalarına ilişkin örnekler veren A.E. konuşmasını şu sözlerle sürdürüyor: "Geçtiğimiz aylarda Merivan şehrindeki bıçaklama olaylarının bu durumla bağlantısı var. Olaylardan birisi şöyleydi; 2 kardeş beraber gezerken karşılarına hiç tanımadıkları motorlu bir kişi çıkıyor ve onları öldürüyor. Birinin kalbine vuruyor, diğerinin de boynundan hançerle vuruyor. Merivan’ın Kikin köyünden olan gençler, Çaretelep ailesine mensuplar. Burada da devletin halka dönük kırdırtma politikası karşımıza çıkıyor. Devlet sadece siyasi olaylara ceza veriyor.

Toplumda bıçaklama, uyuşturucu, cinayet gibi olayları hem körüklüyor hem de bu olaylar olduğunda sesini çıkarmıyor. Cezasız bırakıyor. Toplum bu şekilde bir kaosa sürükleniyor. Devletin faşist uygulamaları, Rojhilat halkının direnişini kırmak için geçen yıl had safhaya ulaştı. Ekim ayı olaylarında isyancıların ayaklarına briket bağlayıp onları Zirebar gölüne attı.

Yıllardır direnişçi Rojhilat halkı üzerinde her türlü baskıyı uygulayan İran, bu tür vahşi uygulamalarla sonuç almak istiyor. Bu tür uygulamalar Rojhilat halkının iradesini hiçbir zaman kırmayacak. Ekim ayı serhildanında halka her türlü işkence uygulandı, vahşice katledildi. Biz Merivan halkı olarak Zirebar gölüne atılan, sokaklarda katledilen, şiddet uygulanan yüzlerce direnişçinin mirasına her zaman sahip çıkacağız."