MKP: Kadınlar için her zamankinden çok ayağa kalkılmalı

MKP, "Kadın cinayetlerine, istismara, şiddete, ucuz ve güvencesiz çalışma koşullarına, işgale karşı her zamankinden daha büyük biçimde ayağa kalkılmalı" dedi.

 

Maoist Komünist Parti (MKP) Merkez Komite/Siyasi Büro, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü vesilesiyle bugün yazılı açıklama yaptı.
"8 Mart emekçi kadının sınıf bilinçli mücadele ve özgürlük bayrağıdır" vurgusunun yapıldığı açıklamada, emekçi kadının, kadının tayin edici devrimci rol almasıyla kurtulacağına dikkat çekildi. "Ne burjuva demokratik devrimler, ne aydınlanmacı ve modern toplum paradigmaları ve ne de sosyal devlet projeleri kadının köleliğine son verdi, veremez, veremezdi de" denilen açıklamada, şunlar da kaydedildi:

'KADIN, HER BİÇİMDE İKİ KAT SÖMÜRÜLÜYOR'

(...) 8 Mart’ları yaratan irade, özel mülkiyetçi burjuva kapitalist sermayeye, kölece çalışma koşullarına karşı isyan eden, erkek egemenliğinin baskı cenderesine biat etmeyen, özgürlük isteyen kadınların tarihidir.
Dünyadaki tüm ezilenlerin kazanımları küçük bir azınlık elinde yok edilmeye çalışılıyor. Öyle ki bu durumdan en fazla etkilenen de kadın(lar)dır. Sınıfsal ve cinsi olmak üzere çifte baskı ve sömürü altında olan kadın, sömürünün hangi biçimi olursa olsun iki kat eziliyor, iki kat sömürülüyor.

'TÜRK DEVLETİNİN HUKUKU TECAVÜZCÜLERİ AKLAMAK ADINA...'

Elbette uluslararası alanda olduğu gibi Türkiye- Kuzey Kürdistan topraklarında da kadına yönelik saldırılar özel politikalar halinde işletiliyor. Faşist TC devleti bırakalım kadına-kadınlara ayrıcalık tanımayı kazanılmış haklara dahi göz dikerek binbir mücadeleyle koparılmış kazanımlara saldırıyor. TC'nin hukuku; tecavüzcüleri, tacizcileri, çocuk tecavüzcülerini-istismarcılarını aklamak adına yeniden yazılıyor.

'MİLYONLARCA KADIN DİRENİŞTE'

Elbette ki bunlar erkek egemen devlet yapılarının ve erkek egemenliğinin bilinen haliyken, bir de bu faşist zor aygıtına karşı dünyanın dört bir yanında isyan eden, sisteme karşı kabulü değil reddi mayalayan milyonlarca kadının direnişi de bilinen başka bir gerçektir.
Kadınlar Şili’den Hindistan’a, Lübnan’dan Irak’a, Arjantin’den Rojava’ya ve oradan da Türkiye-Kuzey Kürdistan başta olmak üzere dünyanın dört bir yanında sokakları, meydanları, mevzileri, barikatları dolduruyor.

'SOKAKLARDAN DAĞLARA, EVLERE KADAR HAREKETE GEÇİLMELİ'

Ezilenler ve ezilen cinsler bir günü değil her günü 8 Mart’ın coşkusu, bilinci ve tarihsel direnişiyle yaşamsal hale getirmelidirler. Kadın cinayetlerine, istismara, şiddete, ucuz ve güvencesiz çalışma koşullarına, krize, işgale karşı her zamankinden daha büyük ve daha örgütlü biçimde ayağa kalkılmalıdır. Ezilen cinsler kurtuluşlarını sokaklardan dağlara, köylerden amfilere, iş yerlerinden ev içlerine kadar örgütleyerek güçlü bir itirazla, güçlü bir karşı duruşla harekete geçirmelidir."