Taşdemir: Kürdistan'da kadınlara karşı özel politikalar devrede

AKP iktidarı ile kadınlara yönelik şiddetin en üst boyuta ulaştığını söyleyen HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Dilan Dirayet Taşdemir, özellikle Kürdistan'da kadınlara karşı özel politikaların devreye girdiğini belirtti.

Türkiye’de AKP iktidarının cinsiyetçi politikaları yüzünden kadınlara yönelik şiddet ve cinayetler her yıl artarak devam ediyor. HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Dilan Dirayet Taşdemir, kadınlara yönelik şiddeti ve faşist AKP-MHP ittifakının kadın politikalarını ANF'ye değerlendirdi.

AKP iktidarında kadına karşı şiddetin en üst boyutlara ulaştığını hatırlatan Taşdemir, "Kürdistan ve Türkiye genelinde kadınlara yönelik özel politikalar yürütülüyor. Bu politikalar yeni değil ve AKP'nin iktidara geldiği 2002 yılından bu yana daha da fazlalaşmış durumda.

AKP bu şekilde toplumu istediği gibi şekillendirmek istiyor. Yaratmak istediği sistemde de kadına köleliği dayatıyor. Devletin tüm kurumlarında cinsiyetçi politikalar gelişiyor. Özellikle direnen ve mücadele eden kadınlar devlet kurumlarının hedefinde. Devlet özgürlük çizgisinin gelişmesini istemiyor. Bu yüzden kadınlara karşı her türlü şiddet uygulanıyor. Devlet kadınlara sadece dünyaya çocuk getirme ve erkeklere hizmet etme rolü veriyor. İtaatkar ve ölü kadın istiyorlar. Türkiye kadınlarını kazanımlarının yok etmek için birçok kanun değişikliği yaptı" diye konuştu.

AKP'NİN YARATMAK İSTEDİĞİ SİSTEMDE KADINA BİÇİLEN ROL KÖLELİKTİR

Son dönemlerde kadınların kaybettirildiğini ve cenazelerinin dahi bulunmadığına dikkat çeken Taşdemir şöyle devam etti: "Yine devlet ve yandaşları tarafından kadınlar cinsel istismara maruz kalıyor. Devlet özellikle Kürdistan'da bu politikalarını uyguluyor. Bunu yapanların hepsi de polis, asker ve devlet kurumları çalışanlarıdır. 40 yıldır Kürdistan'da kirli bir savaş yürütülüyor. Bu savaşta katliam, tutuklama, kaybetme ve asimilasyon politikaları yürütülüyor. Son dönemlerde özellikle genç kadınlar ve çocukları kendilerine hedef yapıyorlar.

Dersim özel olarak politik bölge seçilmiş durumda. Munzur Üniversitesi'ndeki genç kadınlar da hedefte. Özellikle ekonomik anlamda sıkıntı yaşayan yurtsever öğrenciler seçiliyor. Yine Cizre, Mardin, Amed ve Van'da da bu politikalar sistematik bir şekilde devreye konulmuş durumda. Bu politikalar kadınlara karşı düşmanlıklarını gözler önüne seriyor. Çünkü AKP erkek egemen sistemi geliştirmek istiyor. Bu sistemde kadınlara biçilen rol de köleliktir. Buna karşı çıkanlar da sistemin saldırılarına maruz kalıyor. Maalesef tüm dünyada kadınlara karşı politikalar aynı ama buna karşı da her tarafta kadınların mücadelesi var."

KADINLAR TOPLUM İÇİN MÜCADELE EDİYOR

Kadınların sadece hem cinsleri için mücadele etmediğini vurgulayan Taşdemir konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: "Zamanla bu mücadele toplumsal bir mücadeleye dönüşmüş durumda. Çünkü toplum mücadelesi kadınlarla daha da güçleniyor bu da onları diktatörlerin hedefi haline getiriyor. Egemenler toplumun bilinçlenmesini istemiyor bu yüzden her alanda kadınları hedef gösteriyor. AKP'nin politikalarına baktığımızda erkeklerle kadınlar üzerinden anlaşmalar yaptıklarını görüyoruz. Erkek kadın düşmanıdır, her şeyi yapar ve devleti korur.

AKP, "bana karşı çıkmayın ama evde ve toplumda ne yaparsanız yapın, kadınları katledip, tecavüz edebilirsiniz" diyor. Kadını katleden erkek mahkemede kravat takıp takım elbise giyiyor. Devlet mahkemeleri de erkekleri dinleyip, kadınları suçlu yapıyor. Devlet erkekleri savunarak toplumun tüm bireylerine mesaj veriyor. Sistem hiçbir zaman kadını korumuyor tam tersi katlediyor. Kadınlar şiddete maruz kaldıklarında devletin karakollarına gidiyor fakat "biz bir şey yapamayız" cevabını alıyorlar. Hatta "ne yaptın da eşin böyle yapmış sana" diyorlar. Bütün bu politikalara karşı kadınların da birlik olup, daha fazla örgütlenmeleri gerekiyor."