TJA: AKP-MHP faşist hukuku inşa ediyor

TJA, Leyla Güven'in rehin alınmasına tepki göstererek, AKP-MHP iktidarının faşist hukuk sistemini inşa ettiğini vurguladı. TJA, "Bu karar Kürtler ve kadınlar için yok hükmündedir” dedi.

Özgür Kadın Hareketi (TJA), Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven’in 22 yıl hapis cezasıyla birlikte rehin alınmasına ilişkin yazılı açıklama yaptı.

“Hiçbir yere gitmiyoruz! Buradayız, direnmeye devam ediyoruz!” başlıklı açıklamada, siyasallaşan yargının faşist iktidarın politikalarını bir "intikam aracı" olarak kullanmaya devam ettiği belirtildi. Açıklamada, AKP-MHP iktidarının yeni bir faşist hukuk sistemini inşa etmekte olduğu ve bu zor aygıtını bir "intikam aracı" olarak kullandığı kaydedildi.

'AHLAKA, VİCDANA SIĞMAYAN CEZA'

Açıklamada, Güven’e verilen 22 yıl 3 aylık cezanın bir "siyasi intikam" cevabı olduğu ifade edildi.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Bu intikam alma KCK adı verilen FETÖ savcılarının başlattığı süreçle başladı. AKP-MHP faşist bloğu intikam almak için Leyla arkadaşımızın meşru siyasi faaliyetleri sebep gösterilerek 22 yıl gibi insan ahlakına, vicdanına sığmayan bir ceza verilmiştir. Daha istinaf süreçleri, Yargıtay süreçleri varken, apar topar tutuklama kararı çıkarılarak gece baskını ile gözaltına alındıktan sonra, tutuklanıp aynı gece kaçırırcasına Elâzığ Cezaevi’ne sürgün edilmiştir.

Yıllardır DTK eş başkanlığı görevini yürüten Leyla arkadaşımız tutuklandığı dönemde dahi DTK eş başkanlığı görevini yürütmüş, İmralı tecridine karşı zindanda bedeni ile direnmiş, bu tecridin kırılması için Kürt halkının, özgür kadın mücadelesinin öncü rolünü oynamış ve sembolü haline gelmiştir. Hükümetin içine sindiremediği, kabul etmediği işte budur. İçeride de dışarıda da olsa bir kadın olarak toplumsal sorunlara kayıtsız kalmaması ve direnmesidir.

'BU KARAR YOK HÜKMÜNDE'

Dün de ifade ettik, bugün de ifade ediyoruz; biz bu kararı tanımıyoruz. Bu karar Kürtler için, kadınlar için yok hükmündedir. Leyla Güven şahsında cezalandırılmaya çalışılan Kürt halkının, Kürt kadınların örgütlü mücadelesidir. Devletin Kürt sorununda dayattığı savaş ve tecrit koşulları ilk öncelikle biz kadınların mücadelesini hedef almaktadır. İki yıl önce cezaevlerinde İmralı tecridini yıkmak için açlık grevine giren ve Sayın Abdullah Öcalan’dan haber alınmasının öncülüğünü yapan Leyla Güven’den pes etmeyen direnişinin intikamı alınmak isteniyor. Kürt kadınlardan inşa ettikleri özgür, eşit bir yaşamın intikamı Leyla arkadaşımız şahsında alınmak istenmektedir."

Tutsakların yeniden İmralı tecridine karşı açlık grevinde olduğunun hatırlatıldığı açıklamada, şöyle denildi:

"Hükümet Kürt siyasetçilerden intikam alacağına cezaevlerine kulak versin. Toplumun taleplerine kulak versin. Leyla Güven’i içeri koydunuz ama bugün intikamını aldığınız açlık grevleri binlerce tutsağın katılımı ile yeniden devam ediyor. İktidarın şunu çok net anlaması lazım; haklıyız. Bizim bu mücadeleden vazgeçmemiz için hiçbir sebep yok. Kadınlar öncülüğünde bu toplumda inşa ettiğimiz, tohumlarını attığımız eşit-özgür bir yaşamdan vazgeçmeyeceğiz. Erkek egemen sistemin, erkek yargısının kararlarını tanımıyoruz. Her gün kadınları öldüren, hayatlarını mahveden erkekler dışarıya salınırken, devletin ağababaları mafyaları dışarıda elini kolunu sallayarak dolaşırken özgürlük mücadelesi veren kadınların rehin alınmasının bizim açımızdan meşru bir yanı yoktur.

Leyla Qasım’dan Leyla Güven’e bu topraklar binlerce Leyla yetiştirmiştir. Binlerce ana çocuklarına direnişin simgesi olarak Leyla adını koymuş, adlarına stranlar yazılmıştır. Bundan sonra da bu direniş mirasını daha güçlü sahipleneceğimizi, binlerce Leyla olup kadın özgürlük sistemimizi kuracağımızı yineliyoruz. Bu baskılar bizi yıldırmadı, yıldırmayacak. Leyla arkadaşımızın dediği gibi; buradayız, hiçbir yere gitmiyoruz!”