Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJK-E), Türk devletinin Şengal'e yönelik işgalci saldırılarına ilişkin bugün yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada, "Faşist Türk devleti, 15 Ocak tarihinde bir kez daha Şengal’de sivil alanlara bir saldırı düzenlemiştir. Kuşkusuz, faşist Türk devletinin bu saldırıları Ortadoğu halklarının özgürlük umuduna ve kadın devrimine yöneliktir. Şengal'e dönük geliştirilen bu saldırılar, halklara yönelik soykırım zihniyetinin bir devamı niteliğindedir. AKP ve Erdoğan diktatörlüğü, Neo-Osmanlıcılık politikalarıyla Rojava ve Şengal’i işgal edip, Kürt halkının bölgede elde ettiği statüyü darbelemek istemektedir" denildi.

'DAİŞ GİBİ, TÜRK SÖMÜRGECİLİĞİNİ DE BİTİRECEĞİZ'

"Nasıl ki DAİŞ faşizmine karşı büyük bir direniş sergilendiyse, aynı direniş AKP-Erdoğan diktatörlüğüne karşı da verilecektir" vurgusunun yapıldığı açıklamada, şunlar da ifade edildi:
"Türk sömürgeciliği, işbirlikçileriyle birlikte yenilip, tarihin çöp sepetine atılacaktır. Kürt halkının Rojava ve Şengal’de verdiği tarihi mücadele gözler önündedir ve halen sürmektedir. Bu, tarihin en büyük irade ve özgürlük mücadelesidir. Bir halkın varlığını koruma ve özgürlüğünü sağlama mücadelesidir.

'HER YERDE AYAĞA KALKMALIYIZ'

Türk devleti tarafından yapılan bu hava saldırılarının süreceğini iyi bilmek gerekir. Türk devleti, Kürt halkına yönelik düşmanca politikalarını her alanda, Kürdün bulunduğu her yerde uygulamakta ve bunu vahşet düzeyinde yapmaktan çekinmemektedir. Bundan dolayı Kürt halkı, faşist Türk devletinin saldırılarına sessiz kalmamalıdır. Halk olarak varlığını koruma ve özgürce yaşama hakkı için her alanda sesini duyurmalıdır. Nasıl ki, Kürdistan’da Ortadoğu’daki gerici güçlere karşı büyük bir mücadele veriyorsa, aynı şekilde Avrupa’daki Kürdistanlıların da alanlara çıkarak direnişe geçmesi ve özgür geleceğini kurmak için işgalci, faşist Türk devletine karşı tavrını göstermelidir. Kürt halkı nerede yaşıyorsa yaşasın ulusal birlik ruhuyla Şengal’in etrafında kenetlenmelidir.

'KADINLAR KÖLECİ ZİHNİYETE KARŞI DURMALI'

Unutulmamalıdır ki, faşizme, işgalciliğe karşı mücadele etmek, direnişi büyütmek meşru bir haktır. Bu hakkımızı sonuna kadar kullanmalıyız. Êzidî kadınlarına yaşatılan vahşet ortadadır. Buna karşı özellikle de biz kadınların Şengal’de yükselen kadın devrimine sahip çıkması, koruması ve her alanda savunması bir zorunluluktur. AKP-Erdoğan faşizminin DAİŞ ile ortaklığı açıktır. Bu gerici faşist güçlerin kadına reva gördüğü yaşam köleliktir. Bu gerçekliği görerek kadınlar olarak herkesten önce alanlara çıkıp, Türk devletinin işgal ve katliamlarına karşı durmalıyız."

'18 OCAK'TA ALANLARA'

TJK-E, açıklamasının sonunda şöyle dedi:
"İşgalci Türk devletinin yapmış olduğu bu saldırılara karşı başta kadınlar olmak üzere tüm Kürdistanlıları ve dostlarını Türk devletinin soykırımcı politikalarına karşı durmaya ve 18 Ocak'ta alanlara çıkarak mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz. Bir kadın devrimi olan Rojava ve Şengal’e sahip çıkmak ve işgalci, soykırımcı saldırıları boşa çıkarmak için alanlarda olalım. Unutulmamalıdır ki, hep birlikte bu faşizmi yıkabilir, özgürlüğümüzü inşa edebiliriz."