YJA Star: Önder Apo’suz yaşamaya alışmadık, asla alışmayacağız!

YJA Star: Bizi Önderliksiz yaşama alıştırmak isteyen uluslararası komplo karşısında özgürlük komutanlarımızın izinde yürüyerek Önderlik ile daha fazla buluşmanın öncüleri olacağız. Bizler hiçbir zaman Önder Apo’suz yaşamaya alışmadık, asla alışmayacağız.

YJA Star Merkez Karargah Komutanlığı, 15 Şubat komplosunun yıldönümünde yaptığı açıklamada şunları belirtti:

“Demokratik Modernite Önderi, Önder APO şahsında insanlıkta ısrar gerçekliğine karşı geliştirilen uluslararası 15 Şubat Komplosu’nu büyük intikam duygularıyla kınıyoruz. Başta Kürtler olmak üzere tüm insanlığın özgürlük umudunu kırmayı amaçlayan komplo karşısında bedenlerini ateş topuna çevirerek güneşin asla karartılamayacağının ispatı olan yoldaşlarımızı ve tüm özgürlük şehitlerimizi saygı ve minnetle anıyoruz. Bugünümüzü aydınlatan onların bedenleriyle tutuşturdukları ateştir. Önderlik ve Şehitlerimize bağlılığın gereği olarak bu ateşin ışığında insanlığın özgürlük doğuşunu gerçekleştirmek en temel yaşam ve mücadele iddiamızdır.

1925 yılında resmi olarak başlayan Kürtleri tasfiye planı günümüzde de ihanet ve komplolarla sürdürülmeye çalışılmaktadır. Kürtlere öncülük eden aklı hedef alarak Kürtler’i başsız bırakma ve bu yolla köleleştirme, en basit, geri bir yaşama mahkum etme, bu da olmazsa bir bütünen ortadan kaldırma komplonun temel amacıdır. Ortadoğu’nun rahatça sömürülmesi Amed’in, Hewlêr’in, Qamişlo ve Mahabad’ın sömürge merkezi olmasından geçmektedir. Bu gerçeklikle hareket eden komplocu güçler Kürdistan’da tek bir yaprağın hareketine dahi izin vermemişlerdir. Komplocu güçler tarafından Kürdistanî hareketler bastırılmaya çalışılmış, yerel Kürt güçleri birbirine karşı çatıştırılmıştır. Bu yolla bir Kürt çıkmazı yaratan komplocu güçler Ortadoğu üzerindeki sömürge hayallerini gerçekleştirmeye çalışmışlardır. Önder Apo tarihi çıkışıyla komplocu güçlerin Ortadoğu’yu sömürme hayallerine büyük bir darbe vurmuştur. Önder Apo Kürt çıkmazının önündeki duvarları yıkmış, özgür Kürtlüğü geliştirerek tüm Ortadoğu halklarında özgürlük bilincinin uyanmasını sağlamıştır. Önder Apo’ya dönük geliştirilen uluslararası komplo özgür Kürtlüğe, yerelden evrensele toplumun özgürlük bilincine karşı geliştirilmiş bir komplodur. Komplo, öz iradeyi ve öz bilinci sömürmeye dayalı derinleştirilmiş bir özel savaştır. Komplo, sistematik bir inkâr ve imha konseptidir. Önder Apo şahsında inkâr edilmeye çalışılan insanlığın varoluş gerçeğidir. İnkâr varoluşa karşı dayatılan en büyük ceza olmaktadır.

Hegemonik güçlerin yüz yıllık Ortadoğu projesini boşa çıkaran Önderliğimiz, son elli yılda tarihi komplolarla örülü Ortadoğu gerçekliğinde tüm ezilen, sömürülen ve soykırım kıskacında olan halklar adına demokratik ulus paradigmasını geliştirerek  dimdik ayakta kalmayı başarmıştır. Önderliğimizin bu duruşu halklar açısından büyük bir umut, inanç ve irade kaynağıdır. Bugün görüyoruz ki, Demokratik Modernite’nin önderliğini yapan Önder Apo’nun tek bir sözü dünyanın tüm gündemini değiştirebilmektedir. Devletler ellerindeki onca özel savaş aygıtları ve medyanın muazzam gücüne rağmen Önderliğimizin dünya üzerindeki etkinliğinin önüne geçememektedir.  Çünkü Önder Apo halkların yeni ve özgür yaşam felsefesinin öğreticisi ve yol göstericisidir. Önder Apo gerçeği ahlaki politik yaşamın özgür bireyde yeniden nefes almasıdır.

İNSANLIK ONURUNU KORUMANIN TEK YOLU ÖNDERLİK ETRAFINDA DAHA FAZLA KENETLENMEKTİR

İnsanlık artık çok iyi biliyor ki, hakikatin  sesi İmralı duvarlarına hapsedilmek isteniyor. İnsanlığın utancına dönüşen İmralı işkence sistemi bu utançtan kurtulmak isteyen onurlu insanları Önderliğin etrafında toplamaktadır. Başta kadınlar olmak üzere insanlık artık bu utançla yaşamak istememektedir. Her geçen gün daha fazla evrenselleşen Apocu yaşam felsefesi komplocu güçlerin tarihsel yenilgisini müjdelemektedir. Komplocu güçler her ne kadar gözlerini ve kulaklarını kapatmak isteseler de toplumun yükselttiği hakikatin sesinden kaçamayacaklardır. Komplonun tüm soysuzlaştırma hamleleri karşısında insanlık onurunu korumanın tek yolu Önderlik etrafında daha fazla kenetlenmek olduğu anlaşılmıştır. Bu anlamda kadınlar, gençler, yediden yetmişe Önderlik hakikatine inanan herkes insanlık dışı İmralı işkence sistemine dur demek için hemen şimdi seslerini daha fazla gürleştirmelidirler. Önderliğin etrafındaki duvarları yıkmak için yapılan her eylem, atılan her adım insanlığın onurlu özgürlük tarihinin en soylu eylemleri olarak tarihe geçecektir. 

ÖNDER APO KOMPLODAN ÇIKIŞIN YOL HARİTASINI ELİMİZE VERMEKTEDİR

Önderliğimize dönük geliştirilen uluslararası komplo TC tarihi açısından yüz yıllık bir komplo olsa da halklar ve kadınlar açısından beş bin yıllık bir komplodur. İktidar ve mülkiyet mekanizmalarıyla başta kadınlar olmak üzere tüm toplumu kıskaca alan devletçi uygarlık uzun vadeli hiçbir özgürlük çıkışına fırsat vermemiştir. En vahşi savaş yöntemleri ile özgürlük çıkışlarını komploya uğratan devletçi uygarlık Önderliğin tarih-toplum çözümlemeleri karşısında teşhir olmuştur. Yarattığı özgürlük kıvılcımlarıyla insanlıkta büyük bir uyanış yaratan Önderliğimiz Prometeusvarî bir işkenceye maruz bırakılmıştır. İmralı kayalıklarına zincirlenen Önderliğimiz, Savunmaları ile kendi şahsında özgür insanlığı savunmuş ve bunun mümkün olabileceğini ortaya koymuştur. Bugün Önderlik Savunmaları’nın olduğu her yerde özgür insanın doğuşu gerçekleşmektedir. ‘’Savunmalarım neredeyse ben oradayım’’ diyen Önder Apo komplodan çıkışın yol haritasını elimize vermektedir. Bu anlamda Önderlik Savunmaları’nı okumak, burada ortaya konan yaşam paradigmasını uygulamak onurlu, ahlaklı ve özgür yaşamın anahtarı olmaktadır.

HALKIMIZ VE GENÇLER DEVRİMCİ HALK SAVAŞINI GELİŞTİRMELİDİR

Halkımıza ve özellikle gençlere çağrımız Önderlik Savunmaları’nı okuma ve bu bilinçle devrimci halk savaşını geliştirmedir. Devrimci halk savaşının en temel kararlaşması ise Önderliğin fiziki özgürlüğünün gerçekleştirilmesi iddiasıdır. Bu kararlaşma özelde kadınlar olarak yaşam ve savaş gerekçemiz olmaktadır. Rojava’da kadın öncülüğünde gelişen devrim, Şengalli kadınların öz savunma temelinde her gün mücadeleye akın etmesi, yine milyonlarca kadının özgür yaşamı gerçekleştirmek adına sokaklarda serhildanları örgütlemesi Önderliksel özgürlük çıkışının sonuçlarıdır. Toplumun ve onun motor gücü kadın ve gençlerin kendi özgürlük sorunları karşısında örgütlenerek sistem karşısında bilinçli bir halk savaşı başlatmaları bu özgürlük çıkışının zirvesi olacaktır. Bu anlamda YJA Star kadın ordulaşması tüm dünya kadınları açısından özgürlükte zirveleşmesinin somut örneğini teşkil etmektedir. Kadın ordulaşması ve savaşımı Önder Apo’nun eril aklın komplocu yönelimlerine karşı, özgürlükte ısrarın, iyiyi, doğruyu ve güzeli yaşamanın ve yaşatmanın savunusudur. O zaman en büyük hak, özgürlük öğreticisinin özgür yaşam koşullarına kavuşturulması olacaktır.  YJA Star bir özgürlük çıkışı olarak tüm kadınların sahiplenecekleri, özgürlüklerini gerçekleştirebilecekleri ve komploya karşı baş kaldırabilecekleri en önemli mücadele zeminlerinden biridir. Bu da Önder Apo’yla doğru buluşma ve onu yaşamakla mümkündür. Çünkü Önder Apo kadınların tüm bilmelerini olur kılan günümüzün Ana Star gücüdür.  Ana öz ile en değerli buluşma onu hak ettiği özgürlük mekanlarına kavuşturmakla gerçekleşecektir. YJA Starlı kadınlar olarak tüm kadınları YJA Star’lı olmaya, özgürlüğe ve onun Önderliğini sahiplenmeye çağırıyoruz.

Bizler Önderlik ile özgür yaşamın savunucuları olan YJA Star’lı kadınlar olarak Şîlan Goyiler, Nûjin Êrsîler, Sozdar Qamişlolar, Nuda Sasonlar, Delaller, Gülnazlar, Şevînler ve Nalinler gibi özgürlük komutanlarının ardıllarıyız. Bizi Önderliksiz yaşama alıştırmak isteyen uluslararası komplo karşısında özgürlük komutanlarımızın izinde yürüyerek Önderlik ile daha fazla buluşmanın öncüleri olacağız. Bizler hiçbir zaman Önder Apo’suz yaşamaya alışmadık, asla alışmayacağız. YJA Star’ın her bir kadın gerillası Önder Apo'nun özgürlük fedaisidir. Önder Apo bizim yaşam ve savaş komutanımızdır, onun özgürlük talimatları temelinde büyük özgür yaşamı kuracağız. Düşmandan en büyük intikamımız her anı Önderlik olan yaşamın savaşçıları olmaktır. Komplo ve inkarın yenilgisi yaşamak ve yaşatmakla mümkündür. Bizlerin de komplocu güçlere verebileceği en büyük ceza tereddütsüz özgürlük savaşımını vermek ve bu uğurda fedaileşmektir. Siyanê’de, Mamreşo’da, Zendura’da ve tüm dağlarımızda direndik ve bundan sonra da olduğumuz her an ve mekânda direnerek, komployu yenilgiye uğratmanın zafer savaşımını vereceğiz.  Bu anlamda Önderliğimizin fiziki özgürlüğü ile halkımızın onurlu bir yaşama kavuşmasını sağlayıncaya kadar mücadelemizi yükseltme sözümüz ve kararlılığımız tüm zamanlardan daha güçlü ve keskin olacaktır.”