YPJ, 19 Temmuz Devrimi’ni kutladı

YPJ Genel Komutanlığı 19 Temmuz Rojava Devrimi’nin yıl dönümünü kutlayarak, "An devrime sahip çıkma ve demokratik konfederalizm önderinin etrafında ateşten çember olma, tecridi kırma anıdır" dedi.

YPJ Genel Komutanlığı 19 Temmuz Rojava Devrimi’nin 9’uncu yıl dönümü vesilesiyle yazılı açıklama yaptı.

YPJ, “Gelişen ve gelişebilecek olan bütün saldırılara karşı halkımızı koruyacağımıza, bu destansı direnişin ve tarihi mirasın getirdiği görev ve sorumlulukları yerine getireceğimize dair sözümüzü yineliyoruz” dedi.

'DEVRİME SAHİP ÇIKMA VE TECRİDİ KIRMA ZAMANI'

Açıklamanın devamı şöyle:
“Rojava Devrimi’nin 9. yıl dönümünü başta demokratik konfederalizm önderi Önder Apo olmak üzere, tüm devrim şehitlerine, zindandaki direnişçilere, şehit ailelerine, Rojava ile Kuzey ve Doğu Suriye’nin halklarına yine tüm dünya halklarına kutluyoruz. Arin Mirkan, Zin Kobanê, Avesta Xabûr, Anna Campbell, Hevrin Xelef, Yadê Eqide, Zehra Berkel, Karker Efrin ve Gelhatları saygı, sevgi ve minnetle anarken devrimi daha da büyütme alanlara taşırma sözünü yeniliyoruz ve diyoruz ki: “An intikam anıdır. An devrime sahip çıkma anıdır. An demokratik konfederalizm önderinin etrafında ateşten çember olma, tecridi kırma anıdır.
2011 yılında ulus devlet sistemine karşı birçok Arap ülkesinde başkaldırı gelişti, bunun öncülüğünü Tunus, Mısır, Libya ve Yemen ülkeleri yaptı. Halklar kendi kaderlerini tayin etme yolunda ilerlerken kuşkusuz Kürt halkı da varoluş tarihinden bu yana özgürlük mücadelesi veren bir halk olduğundan Ortadoğu’daki bu başkaldırı sürecinde örgütlülüklerini geliştirip 19 Temmuz 2012’de başta Kobanê olmak üzere Rojava’da demokratik bir sistemin temelleri atıldı. Rojava Devrimi Önder Apo’nun   Rojava topraklarında verdiği, 20 yıllık emeklerinin  vücut bulmuş halidir. Gerçekleşen bu devrim Kürt kadını ve Kürt halkı öncülüğünde bölgedeki tüm halkların özgürlük duygularını uyandırdı ve Kürt, Arap, Süryani, Asuri, Ermeni ve Türkmen halklarının birliği ve sembolü olmakla birlikte bütün dünyaya özgür yaşam umudu oldu. Halk kendi öz iradesiyle demokratik ekolojik ve kadın özgürlükçü paradigma ile demokratik konfederalist sisteme geçti ve kendi öz yönetimlerini geliştirdi. Devrime öncülük eden Kürt kadınları önce bölge kadınlarını ve gençlerini etkilemiş daha sonra mücadeleleriyle ve özgürlük zılgıtlarıyla dünya kadınlarını, gençlerini etkilemiş, bu özgürlük halayına dünyanın her yerinden kadınlar katılım sağlamışlardır. Rojava devrimi özgür toplumu geliştirmek amacıyla gerçekleşen bir devrimdir. Halkların demokratik yaşam umudu olan Özerk Yönetimin meşruluğu, bugün demokratik yaşam arayışında olan halklar için yeni bir yaşam modeli olmuştur. Bu yüzden de Özerk Yönetimin statüsünü tanımak halkların iradesini tanımaktır. Çağın dönüm noktası olacak bu modele sahip çıkmak tüm demokratik ve özgürlükçü halk hareketlerinin temel görevidir.

'TÜRK DEVLETİ DAİŞ'İN YENİLGİSİNİ SİNDİREMEDİ'

Devrimin temellerinin atıldığı süreçlerden itibaren Türk çete ve mafya devleti, bu devrimi  sindirememiş, DAİŞ çetelerini her anlamda finanse etmiş ve en son ise 'bekâ' sorunu adı altında, sınırlarını korumak için Yeni Osmanlı hayallerine ulaşmak üzere özgürleşmiş topraklara işgal saldırıları gerçekleştirmiştir. Afrin, Serêkaniyê ve Girê Spî kentleri bu saldırılar sonucunda işgal edildi. Türk çete ve mafya devletinin saldırıları sonucunda binlerce insanımız hunharca katledildi. Yine bugün Efrîn’de kadınlara tecavüz ediliyor, siviller kaçırılıyor, yaşlılar ve çocuklar öldürülüyor, Türk çete ve mafya devleti işgal edilen kentlerde her türlü insanlık suçunu işliyor. Efrîn kentinde demografiyi değiştirmek amaçlı soykırım politikaları uygulanmaktadır. Aynı şekilde Serêkaniyê’deki çocuklara sözde okullarda, silah eğitimi verilmektedir. Basına ve kamuoyuna yansımasına rağmen tüm dünya yaşananlar karşısında  üç maymunu oynamaktadır ve  işlenen bu insanlık dışı suçlara sessiz kalmaktadır. BM ile AB Rojava’nın statüsünü tanımadığından kaynaklı TC mafya ve çete devletinin saldırılarını meşrulaştırmış oluyor.

 'DEVRİMİ SONUNA KADAR KORUYACAĞIZ'

Kadın Savunma Birlikleri YPJ olarak hegemon güçlere karşı halkların yaşam umudu olan 19 Temmuz Devrimi’ni büyütüp sonuna kadar sahip sıkacağımızın sözünü yenileyerek, gelişen ve gelişebilecek olan bütün saldırılara karşı halkımızı koruyacağımıza, bu destansı direnişin ve tarihi mirasın getirdiği görev ve sorumlulukları yerine getireceğimize dair sözümüzü yineliyoruz. YPJ olarak Kürt halkı başta olmak üzere bütün ezilen halkların yanında olduğumuzu belirtirken devrimin 9. yıl dönümünde üzerimize düşen görevleri yerine getirme kararlılığı ile başta Efrîn, Serêkaniyê ve Giresipi’yi özgürleştirme hedefi ile şehitlerimizin yarım kalan hayallerini ve halkımızın umutlarına ve beklentilerine cevap olacağımızın sözünü veriyoruz."