Ayakta kalmaya çalışan kültürel miras: Reşik ayakkabı

Kürt kültür ve geleneğinin önemli eserlerinden biri olan ‘Reşik’ Van’da Mecit Emen’in küçük atölyesinde üretiliyor. Ayakkabı imalatçısı Emen, amaçlarının bir kültürü sonraki kuşaklara aktarmak olduğunu söyledi.

Keçi kılından yapılan ve kendirden örülen ‘Reşik’ bir ayakkabı olmasının ötesinde aynı zamanda Kürt kültüründe önemli bir yere sahip. Ünü çoktan Türkiye sınırlarını aşan Reşik ayakkabısının Türkiye dışında da bir pazarı var. Geçmişi çok uzun yıllara dayanan 'reşik' ayakkabı, Van'da sadece bir yerde üretiliyor. Reşik'in yapımında kullanılan ana ürün Doğubayazıt ve Iğdır'ın köylerindeki Koçerler tarafından keçi kılından ve kendirden örülüyor. 

Örülen bu ürün koni şeklinde ayakkabı ustası Mecit Emen'e ulaştırılıyor. Ardından 15 günü bulabilecek zahmetli bir işe koyulan Mecit Emen, 'reşik' denilen ayakkabıyı üretiyor. Yöre Kundura adını verdiği atölyesinde ayakkabı tamiri ve imalatını yapan Mecit Emen, ‘reşik’ ayakkabı kültürünü yaşatmaya kararlı. Atölyesinde kardeşlerine de ‘reşik’ imalatını öğreten Mecit Emen, 32 yıldır bu işi yapıyor.

‘Reşik’ ayakkabısının üretimine ilişkin bilgi veren Mecit Emen, "Seri üretimimiz yok. Tamamıyla el emeği, göz nuru bir işçiliğin sonucunda bu ayakkabıları imal ediyoruz. Böyle olunca da üretimi de son derece sınırlı kalıyor. Tamamen doğal ürünlerle ürettiğimiz reşik ayakkabısı, sağlık açısından da oldukça faydalı. Reşik ayakkabısının üretimini daha da arttırmayı hedefliyoruz" diye konuştu.

‘BİZ KÜLTÜR TAŞIYICISIYIZ’

32 yıldır ayakkabı sektöründe çalıştığını söyleyen Emen konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: "Bölgede bizden önceki neslin yani babalarımızın, dedelerimizin giydiği reşik diye tabir edilen keçi kılıyla yapılan bir ayakkabı imal ediyoruz. Bu bizim kültürel mirasımızdır ve Van, Türkiye ve yurtdışındaki müşterilerimize satıyoruz. Şu anda işimiz zor ve bütün sektörler gibi biz de zorlanıyoruz. Bütün sektörlerdeki sıkıntılar bize de yansımış durumda. İnsanlarımızın kendi kültürlerini yaşatmak için reşik ayakkabımıza değer veriyorlar. Bu mirası ayakta tutmak adına bize destek oluyorlar. 

Biz kültür taşıyıcısıyız aynı zamanda. Beraber çalıştığımız bir ekibimiz var, şimdi kardeşlerime öğretiyorum ve onlar da devam ediyor. Fiyat artışları, hayat pahalılığı bizi zorluyor. Kültürümüzü bizden sonraki nesillere hatırlatmak istiyoruz. Hayat standartları, malzeme fiyatlarındaki artış iş sektörümüzü zorluyor. Personel çalıştırmak gerçekten güç oluyor. Mesleki devamlılık ve bundaki ısrarımız bizi sıkıntıya koysa da bu işi yapmaya devam edeceğiz."