DAİŞ'in rehin tuttuğu Danimarkalının filmi çekildi

DAİŞ çetelerinin rehin tuttuğu Danimarkalı Daniel Rye Ottosen’nin yaşadıkları film oldu.

DAİŞ çetelerinin Suriye’de 13 ay rehin tutuğu Danimarkalı Fotoğrafçı Daniel Rye Ottosen’nin yaşamı film oldu.
Savaş bölgelerinin dışında kalan yerlerde fotoğraf çekmek için Suriye’ye giden Ottosen, Halep yakınlarında DAİŞ çeteleri tarafından rehin alındı. DAİŞ, Ottosen’in serbest bırakılması için 15 milyon dolar fidye ödenmesini istedi.

DANİMARKA FİDYE ÖDEMEYİ REDDETTİ

Danimarka hükümeti, teröristlerle pazarlık yapmayacağını ve istenen parayı ödemeyeceğini açıklayınca, Ottosen’in ailesi, istenen fidyeyi toplayabilmek için bağış kampanyası başlattı.
'Ayı görüyor musun, Daniel?' filminin baş kişisi DAİŞ'in 398 gün rehin tuttuğu Daniel Rye Ottosen. Bir diğeri de tüm dünyanın gözleri önünde öldürülen ABD’li Gazeteci James Foley. 'Cihatçı John' olarak bilinen Mohammed Emwazi, Foley’in kafasını kestiği videoyla tanınmıştı. Cihatçı John, Ottosen’e işkence yaptıktan sonra kendisiyle zorla tango yapmaya zorlamıştı.

FİLMDE ANLATILANLAR

Yazar Puk Damgord’un Ottsen’in tutsaklığında yaşadıklarını anlatan 'Ayı görüyor musun, Daniel?' adlı romanıyla aynı adı taşıyan filmin çekimi, 2018 yılında Danimarka’da yapıldı. Gösterimine de geçtiğimiz ay başlandı.
Filmin yönetmeni 'Men Who Hate Women', 'The Dream', 'Two Worlds', 'Kapgang' ve ABD'de pek çok dizi filmin yapımcısı Niels Arden Oplev.
Film, insanlık dışı koşullardaki tutulan işkence altındaki tutsakların duygu, düşünce, umut ve geliştirdikleri dostlukları, özgürlüğe kavuşabilmek için planladıkları kaçma girişimlerini anlatıyor. Diğer yandan da ailesinin kaygılarını ve Ottosen’i kurtarabilmek için DAİŞ’lilerle ilişki kurma çabalarını perdeye yansıtıyor.

HÜKÜMETİN İKİYÜZLÜ POLİTİKASI

Film aynı zamanda Danimarka hükümetinin Suriye’deki savaş sırasında takındığı ikiyüzlü siyaseti de teşhir ediyor. Suriye’de iç savaşın başlamasından sonra çeteleri destekleyen ve F-16 savaş uçaklarıyla Esad güçlerini bombalayan, gençlerin DAİŞ ve çetelerin saflarına katılmalarına göz yuman Danimarka, bir işçi ailesinden gelen Ottosen’e yardım etmeyi reddetti. 
Danimarka Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, ailesi ve arkadaşlarının yardım istediğini “Danimarka teröristlerle pazarlık yapmaz” diyerek geri çevirdi.
Çetelerin Suriye’ye gitmelerine göz yuman Danimarka hükümeti, DAİŞ’ın katliamlarını engellemek için Suriye’ye giden ve YPG saflarına katılan vatandaşlarını cezalandırıyor. Danimarka Parlamentosu, 30 Eylül 2016 tarihinde vatandaşlarının çatışma bölgelerine gitmelerini yasaklayan bir yasayı kabul etti. Yasaya muhalefet edenler 6 ay ila 6 yıl arasında hapis cezalarına çarptırılabiliyor.
Adalet Bakanı Soren Pind, yasanın amacının DAİŞ saflarına katılmayı engellemek olduğunu söylemişti.  Ancak yasa, DAİŞ'in katliamlarını durdurmak amacıyla Suriye'ye giderek YPG saflarına katılan devrimcilere uygulandı.
YPG saflarında savaşan Tommy Morck ve Aske Barfod Sivesgaard aleyhinde Suriye'ye gittikleri için dava açıldı.
Morck, 2018 yılının Kasım ayında 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Bu yılın Ağustos ayında cezası Yüksek Mahkeme tarafından onandı.
Yüksek Mahkeme'nin kararı açıklamasından sonra medyaya konuşan Tommy Morck, mahkemenin verdiği kararın insan hakları, Anayasa ve Avrupa Birliği yasalarına aykırı olduğunu söyledi.
Seyahat ettiği gerekçe gösterilerek verilen cezanın insanların özgürce seyahat etmelerini engellediği için bir insan hakları ihlali olduğunu söyleyen Morck, konuyu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne taşıyacağını açıkladı.
Aske Barfod Sivesgaard da, Danimarka'yı terk ederek izinsiz olarak Suriye'ye girdiği suçlamasıyla yargı karşısına çıkarıldı. Geçtiğimiz hafta mahkeme sonuçlandı ve Sivesgard, Ceza Yasasının 114. maddesine muhalefetten 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.