DAİŞ ve gerici adetlere karşı yılmayarak resmetmeyi sürdürdü

Doğuştan ahraz olan Zehra El-Bedewi, DAİŞ çetelerinin zulmüne göğüs gerdi, halkın yaşadığı acıları resmederek özgür bir halk olarak yaşamanın anlamına dikkat çekti.

DAİŞ çetelerinin işgali altında bulundurduğu alanlarda kadınlara yönelik yaklaşımları YPJ-YPG-QSD’nin alanları özgürleştirmesiyle kadınların ve halkın anlattıklarıyla ortaya çıkmıştı.

Reqa’da kadınların, yanlarında bir erkek (genellikle babaları, ağabeyleri veya eşleri) olmadıkça evlerinden çıkmalarına izin verilmiyordu. Kadınlar, başlarından ayak bileklerine kadar tüm vücutlarını örten peçe ve siyah çarşaf kullanmak zorunda kalmıştı. DAİŞ çeteleri 2014 yılında işgal ettiği Reqa’da ayrıca kadınları denetleyen tugaylar da kurmuştu.

DAİŞ çetelerinin sokaklarda, kadınların kılık kıyafetini denetleyen ve yalnızca kadınlardan oluşturduğu El Hansa Tugayı adında sözde bir asayiş birimi bulunuyordu. Bu tugayda görevli kadınların çoğu DAİŞ çetelerinin eşi. Sözde tugaylarda yer alan kadınların görevi, kılık kıyafetleri yasalara uymayanları cezalandırmak ve kadın tutuklulara işkence yapmak.

Kadınlar bu nedenlerden dolayı ve çetelerle evlendirilmeye zorlanmamak için evlerinde dışarı çıkmıyordu. Bu kadınlardan biri de 30 yaşındaki Zehra.

Doğuştan ahraz  (sağır ve dilsiz) olan ressam Zehra El-Bedewi, evin 9 çocuğundan 3’üncüsü. 4 yaşından beri resim çiziyor ve ressamlığa olan ilgisi her geçen gün daha da derinleşiyor.

FIRTINALARA GÖĞÜS GERDİ

DAİŞ çetelerinin Reqa'yı kontrol altına almasıyla Zehra'nın ailesi şehirden ayrılmadı. Yüzlerce aile gibi onlar da DAİŞ çetelerinin barbarca zulmüne ve adaletsizliğine şahit oldu ama Zehra tüm fırtınalara ve engellere göğüs gerdi.

Çocukluğundan beri yazıp çizmeyi çok seven Zehra’yı, resim yapması noktasında annesi de teşvik eder. Karşısına çıkan ve tutkularına karşı koyan, paralı asker çetelerinin bunu anlayacağından korktuğu için resimlerini evinde gizlice tamamlar.

HALKLARIN ACILARINI RESMEDİYOR

Zehra, annesinden aldığı güç ve moralle, sanat boyutunda kendini geliştirir, gerekli eğitimleri görür ve yaratıcı fikirlerini çizimlerinde göstermek için büyük uğraşlar içerisine girer.

9’uncu sınıfa kadar Reqa kentinde okula giden Zehra, yaşadığı bölgedeki gerici örf ve adetler yüzünden okulunu tamamlayamaz. Zehra okula gidemese de kendini geliştirme noktasında yılmaz. Yazım ve çizim noktalarında kendini epey geliştirir.

REQA DAİŞ’TEN TEMİZLENDİ, ÖZGÜRCE RESMETTİ

Gördüğü görmediği tüm zulümleri resmetmek isteyen Zehra, Türk devleti ve çetelerinin Efrîn’, işgali sırasında ortaya çıkan halk direnişini, Suriye halklarının yaşadığı acı ve hüzünleri, Kuzey ve Doğu Suriye halklarının miraslarını da resmediyor.

Demokratik Suriye Güçleri’nin 2017 yılında Reqa’yı DAİŞ çetelerinden özgürleştirmesinin ardından on binlerce kişi gibi Zehra ve ailesi de rahat bir nefes aldı. Zehra, ailesi ve arkadaşlarından aldığı güç ve moralle sanat çalışmalarını sürdürerek, özgürce resmetmeye ulaşmanın mutluluğuyla hiç durmadan resimlerini çizmeye devam ediyor.