GÖRÜNTÜLÜ

Düsseldorf Film Festivali Êzidîlerin Durumu paneliyle başladı

1. Düsseldorf Film Festivali, "Êzidîlerin Durumu" başlıklı bir panelle başladı. Panelin moderatörlüğünü Arzu Sorar yaparken; Aysel Avesta, Heike Greifswald, Civan Akbulut ve Ali Atalan birer sunum yaptı.

DÜSSELDORF FİLM FESTİVALİ

Panelin açılış konuşmasını gazeteci Aysel Avesta yaptı. Film Festivali'ni Êzidî toplumuna adayan organizatörlere teşekkür eden Avesta, geçmiş olan Çarşema Serê Nîsanê bayramını da bir kez daha kutladı. Avesta sözlerini şöyle sürdürdü: "Her zaman Êzidîler 74 Ferman yaşadı deniliyor. Yaptığımız araştırmalar Ferman sayısının 100 olduğunu göstermektedir. Yani toplumumuzu yüz defa katliamdan geçirdiler. Yüz defa onların yaşam alanlarını talan ettiler ve onları sürgünlere yolladılar. Yüz defa yaşamları alt üst edildi. Bütün bu fermanlarda binlerce kişi dinini değiştirmek zorunda kaldı."


"TOPLUMUMUZ RESMI OLARAK TANINMIYOR"

Êzidî toplumunun günümüzde Kurdistan, Kafkasya ve Avrupa'da yaşadığını söyleyen Aysel Avesta, Türkiye, Irak, İran ve Suriye devletlerinin Êzidîlerin etnik ve dini haklarını tanımadığını söyledi. "Bazıları onların kimliklerine X işareti attı" diyen Avesta, devamla şu ifadeleri kullandı: "Bütün ferman, göç ettirme ve zulümlere rağmen Êzidî toplumu inancını korumasını başarmıştır. Bizde bir söz var: 'Me serê xwe da lê me sirra xwe neda.' (Biz başımızı verdik ama sırrımızı vermedik.)"

Aysel Avesta, Êzidîlik inancının Kürt halkının kadim bir dini olduğunu, bu kadim dine karşı en son 3 Ağustos 2014'te bir soykırım gerçekleştiğini hatırlattı ve şöyle dedi: "Soykırımı DAİŞ yaptı. Ama şunu biliyoruz. DAİŞ'in yöneticisi Türkiye devletidir. Yine soykırımda maalesef PDK de DAİŞ'e yardım etmiştir. Bu soykırım sırasında Şengal viraneye çevrildi. İnsanlarımız katledildi. Bizi en çok acıtan olay ise şu oldu: Êzidî kadınları kaçırıldı ve 21. yüzyılda bütün dünyanın gözleri önünde pazarlarda satıldı."

ABDULLAH ÖCALAN'IN ÖĞRENCİLERİNE TEŞEKKÜR

"Eğer bugün böylesine festivaller yapılıyorsa, Êzidî toplumuna adanıyorsa bu HPG, YJA-Star, YPG ve YPJ savaşçılarının sayesindedir" diyen Aysel Avesta, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Onların sayesinde Êzidi toplumu kurtarıldı. Soykırımcıların amacı engellendi. Eğer bugün Êzidî toplumu varlığından söz ediyorsa bu savaşçılara borçludur. Kürd Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın öğrencileri soykırımı önledi. Bu nedenle biz onlara borçluyuz."

Aysel Avesta şu tecrübesini de dinleyicilerle paylaştı: "Soykırım sırasında çaresiz ve ağlayan Êzidî kadınları görüyorduk. Ama ben Şengal'e gittim ve şunu gördüm. Êzidî toplumu Öcalan'ın öğrencileri sayesinde kendi topraklarını kurtardı. Ardından soykırıma karşı kendi ordusunu kurdu. Toplumsal, siyasi ve askeri olarak kendini örgütledi. Artık ağlayan ve çaresiz bir toplum değil. Toprağını ve toplumunu koruyan bir toplum var. Êzidî toplumu kendini ve Şengal'i korumak için YBŞ ve YJŞ'yi kurdu. Kendini örgütleyerek bu inançtaki ısrarını tekrarlamış oldu."

13 ÜLKEYE STATÜ ÇAĞRISI

13 Avrupa ülkesinin 2014 Şengal Soykırımı'nı "soykırım" olarak kabul ettiğini hatırlatan Aysel Avesta şunları dile getirdi: "3 Ağustos'u Soykırım olarak kabul eden ülkelerden biri de Almanya'dır. Bu 13 ülkeye duyarlılıklarından dolayı teşekkür ediyoruz. Şunu hatırlatmak isterim. Şengal özerk olmak istiyor. Şengal'in özerk statüsü halen kabul edilmedi. Şengal savunması Irak ve Kurdistan Federasyonu tarafından henüz kabul edilmedi. Soykırımcılar halen yargılanmadı. Şengal'in statü sahibi olması gerekmektedir. Statü ve savunma Êzidî toplumunun geleceği çok önemlidir."