Kapanış töreni öncesinde yapılan bir dakikalık saygı duruşuyla anılan Önder için festival yetkilileri, onun barış mücadelesine ve sanata olan katkılarını vurguladı.

Festival Direktörü Ferhan Sterk, "Sırrı Süreyya, barışın ve özgürlüğün bir sembolüydü. Tüm yaşamında  demokrasi, barış ve özgürlük mücadelesine adadı. Kürt halkının mücadelesinin yanında durdu ve onların hakları için mücadele etti. Biz bu yıl ki LKFF’yi barışın sembolü sevgili yoldaşımız Sırrı Süreyya Önder’e adıyoruz" diyerek duygularını paylaştı.

ÖZGÜRLÜĞE DOKUNUŞ VE KOBANÊ DİRENİŞİ

Kapanış filmi olarak gösterilen İsveç yapımı “Özgürlüğe Dokunuş”, yönetmen Manal Masri tarafından çekildi. Film, Kobanê direnişine katılan Kürt öğrenciler Jenkidar ve Hüseyin’in yaşadıklarını, ailelerinin dramı üzerinden işleyerek izleyicilere duygusal anlar yaşattı. Gösterim sonrasında yapılan söyleşide, Kobani direnişinin önemi bir kez daha vurgulandı, salonda “Jin, jiyan, azadî” sloganı yankılandı.

ÖDÜLLER

Festivalin ödül töreninde öne çıkan yapımlar şöyle oldu:

* Rojazer En İyi Uzun Metraj Film Ödülü, Ayşe Polat’ın “Kör Noktada” filmine verildi. Film, Cumartesi Anneleri’nden ilhamla bir insan hakları avukatının hayat hikâyesini anlatıyor.

* Mehmet Aksoy En İyi Uzun Belgesel Film Ödülü, Berke Baş imzalı “Hold Still” filmine verildi. Film, direniş, toplumsal hafıza ve sessizlik üzerine etkileyici bir anlatı sundu.

* Taha Karimi En İyi Kısa Belgesel Film Ödülü, Aydın Gökmen’in “Ever Since, I Have Been Flying” filmine gitti.

* Yılmaz Güney En İyi Kısa Metraj Film Ödülü, “Agony” (Izdırap) filmiyle Borhan Ahmadi ve Leila Baghpira'ya verildi.

* Jüri Özel Ödülü, Fatin Kanat ve Önder İnce’nin “Bizim İsmail”i ile Aylin Kuryel ve Fırat Yücel’in “Ulysses Çevirmek” belgeseline layık görüldü.

* En İyi Kadın Oyuncu Ödülü, Silan Düzdaban’a (Buka Baranê).

* En İyi Erkek Oyuncu Ödülü, Korkmaz Aslan’a verildi.

* Onur Ödülleri, “Oğul” filminin yönetmeni Saman Hosseinpour ve “Güneşin Kızları” filmindeki rolüyle Ezidi kadın Sarab Nayif Issa'ya verildi. Issa, ödülünü tüm direnen kadınlara adadı.

KÜRT SİNEMASININ NABZI LONDRA’DA ATTI

Festivalin son konuşmasını yapan Shilan Murdachy, Sırrı Süreyya Önder’in anısını saygıyla anarken, bu yıl festivalde yer alan 17 kadın yönetmenin katkısına dikkat çekti. Murdachy, “Dünyaya hikâyemiz, mücadelemiz ve direncimiz daha çok ulaşıyor. Bu hayalin yaşamasını sağlayan sizin mirasınız ve bağlılığınızdır” dedi.

58 FİLM, 9 GÜNLÜK KÜRDİSTAN ESİNTİSİ

Festival boyunca 10 uzun metrajlı film, 13 belgesel ve birçok kısa film olmak üzere 58 yapım izleyiciyle buluştu. Koçber hikâyeleri, Rojava direnişi, Ezidi kadınların kurtuluşu, Kürt dilinin ve sanatının yolculuğu, mülteci çocukların hikâyeleri beyaz perdeye taşındı. Gösterimler sonrası yönetmenlerle yapılan söyleşilerde, Kürt sinemasının bugünü ve geleceği tartışıldı.

Kürt sinemasının acıya, travmaya ve mücadeleye odaklı yapıları dikkat çekerken, Yönetmen Bilal Korkut bu yönelime, “Sizin kanayan yeriniz neresi ise siz orayı göstermek istersiniz” sözleriyle açıklık getirdi.

ULUSLARARASI KATILIM VE İLGİ

Amerikalı yazar Janet Biehl’in “Threads of Revolution” filmi büyük ilgi gördü. Film, Kuzeydoğu Suriye’de kadın devrimine ilham veren Murray Bookchin'in mirasını keşfetmeyi konu alıyordu. Gösterimin ardından Biehl ile yapılan söyleşi salonu dolduran izleyicilerden yoğun alkış aldı.

Festivalde ayrıca Kazım Öz’ün “Bir Kar Tanesinde Erimek”, Mehmet Ali Konar’ın “Ceviz Yaprakları Sararınca”, Arash Rakhsa’nın “All the Mountains Give” filmleri öne çıkan yapımlar arasında yer aldı.

BARIŞIN SİNEMADAKİ YANSIMASI

Festival boyunca, Sırrı Süreyya Önder’in anısı sıkça anıldı. Ödül alan sanatçılar, onun sanata ve barışa adanmış hayatını selamlayarak, bu mücadeleyi sürdürme sözü verdiler. Tören sırasında Kürt sanatçı Kemal Ulusoy, “Onun yüreğindeki barışı yaşama geçireceğiz” dedi.