Sinemanın bir asır boyunca unutulan ilk kadın yönetmeni: Alice Guy

1906 yılına kadar dünyanın bilinen ilk kadın yönetmeni olarak da öne çıkan Alice Guy, bini aşkın film çekmesine rağmen ancak bir yüzyıl sonra tam anlamıyla hatırlanabildi.

Alice Guy, 1895’te sinematograf denilen görüntü kaydeden ve bir ekran üzerinde yansıtmaya yarayan aygıtı geliştiren Lumière kardeşler ile Georges Méliès gibi isimlerle birlikte sinemayı belirleyen kişi olarak biliniyor. Ancak bu Guy’un kadınların seçme hakkını dahi ancak 1944 yılında alabildikleri bir ülke olan Fransa ile ülkesi dışındaki çalışmalarıyla sinemanın en önemli isimlerinden.

Uzunca yıllar görmezden gelindikten sonra ancak 2018 yılında gazeteci ve cine-woman.fr adlı sitenin kurucusu Véronique Le Bris öncülüğünde Alice Guy Sinema Ödülleri’yle hatırlanmıştı. Bu ödül, sadece kadın yapımcılara veriliyor. Oysa Alice Guy, bugün dünya sinemasında ilk sırada yer alan Hollywood henüz yokken bile ABD’de 1910 yılında Solax Film adıyla bir prodüksiyon şirketi kurmuş; birbirinden farklı konulara değinmişti.

SEKRETER OLARAK GİRDİĞİ ŞİRKETTE KURMACA FİLMELER ÇEKTİ

1 Temmuz 1873’te kitapçı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Alice Guy’ün çocukluğu Fransa, İsviçre ve Şili arasında geçti. 1895’te kurulan ‘L. Gaumont’ adlı fotoğrafçılık şirketinde sekreter olarak çalışmaya başlayan Alice Guy, Auguste ve Louis Lumière kardeşlerin gerçekleştirdikleri ilk sinema filmi deneyimine şahitlik etti. Bu gelişmeyi önemli bir fırsat olarak gören Guy, Gaumont şirketine kamera ve projektör satışlarını arttırabilmesi için kısa kurmaca filmlerinin çekilmesini önerdi.

Alice Guy’un bu teklifi ‘yazışma işlerini aksatmaması’ kaydıyla kabul görür ve 1896’da La Fée aux Choux adlı sinema tarihinde bilinen ve sadece bir dakika süren ilk kurmaca sessiz filmin çekimlerini yönetti. Çektiği çok sayıda filmin henüz gelişen sinemalarda ciddi başarı yakalaması sayesinde şirketin sinematografik prodüksiyon sorumlusu olarak atandı.

KADINLARIN TEMSİL DAHİ EDİLMEDİĞİ TOPLUMDA BİR İLKE İMZA ATTI

O dönemde sinema izleyicisinin tercihi olan çok kısa ve mümkün olduğunca geniş yelpazedeki konuları ele alan yüzlerce filmi çeken Alice Guy, özellikle kadının o dönemin toplumundaki yerini irdeleyen yapımlara da imza attı. ‘Les résultats du féminisme’ (Feminizmin sonuçları) adlı 1906 yapımı film, cinsler arasındaki rollerin değiştirildiği ilk yapıt niteliğindeydi. ‘Madame a des envies’ (Madamın arzuları var) adlı filmde ise, kadınların istemlerine dair var olan klişeleri ironik bir dille ele aldı.

1907’de L. Gaumont’ta operatör olarak çalışan Herbert Blaché ile evlenen Alice Guy, daha sonra eşiyle birlikte ‘kronofon’ (Chronophone) denilen ses ve görüntüyü birleştirmeyi amaçlayan bir aleti tanıtmak amacıyla ABD’ye gitti. 1910’da henüz Hollywood’un esamesi yokken New York yakınlarındaki Flushing’de ‘Solax Film’ adlı prodüksiyon şirketini kurdu.

SADECE SİYAHİLERİN OYNADIĞI İLK FİLMİ ÇEKTİ

ABD’de melodram, Western veya iç savaş başta olmak üzere birçok farklı filmler çeken Alice Guy, özellikle etnik sorunlara dikkat çeken filmleriyle öne çıktı. Guy, 1912’de ise aktörlerinin tümü siyahilerden oluşan ‘A Fool and His Money’ adlı filme de imza attı.

SİNEMA SANAYİLEŞİRKEN O VEDA ETTİ

Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra sinema sanatının endüstriye dönüşmesi ve Hollywood’a yoğunlaştığı bir dönemde Alice Guy, şirketinin batmasına da neden olan eşinden ayrıldı ve 1922’de yeniden Fransa’ya döndü. Artık 50 yaşında olan ve sinemadaki yerini bir daha bulamayan Alice Guy, daha sonra özellikle geçmişte çektiği yüzlerce filmi toplamaya çabaladı.

Ancak kurmaca filmlere öncülük etmesi ve ilk kadın yönetmen olmasına rağmen Alice Guy’un ülkesinde dahi hak ettiği kıymeti görmediği biliniyor. 1957’de Cinématheque française tarafından onurlandırılsa da o dönemde anılarını (Mémoires) yayınlayacak bir tek isim dahi çıkmamıştı. Ve Guy’un daha çok ‘iş kadını’ yönü öne çıkarılmaya çalışılmıştı.

SON FİLMİNDEN 100 YIL SONRA HATIRLANDI

1968’de ABD’de 94 yaşında iken hayata veda eden Alice Guy, öldüğünde ne zamanında çektiği filmleri bir araya getirmeyi ne de anılarını yayınlatmayı başaramamıştı. Anıları ölümünden 8 yıl sonra yayınlanmıştı.

Ancak Alice Guy’ün sinemadaki eşsiz emeklerini bir araya getirme görevi, ölümünden neredeyse yarım yüzyıl sonra başkalarınca tamamlandı. Son yıllarda yüz kadar filmi DVD olarak çıkarıldı.

1995’te çekilen bir belgesel ise, Alice Guy’ün unutulmuşluğuna dikkat çeken bir başlıkla yayınlanmıştı. ‘Unutulmuş Bahçe: Alice Guy-Blaché’nin hayatı ve eseri’ başlıklı belgesele bir kız torunu da katılmıştı. Yine sinemanın ilk öncülerinin ele alındığı ‘Reel Models’ ile hatırlanan Alice Guy, nihayet 2020 yılında Jodie Foster’in anlatımıyla çekilen ‘Be Natural’ (Doğal Olmak) başlıklı belgeselle onurlandırılmıştı. Yani 1896’da başlayarak bini aşkın filmin sonuncusunu çektiği 1920’den tam bir asır sonra.