TEV-ÇAND, 7. Konferansını yaptı

TEV-ÇAND: Konferansımız kültür-sanat çalışmalarımız açısından birçok soruna cevap olabilecek ve çalışmada başarı yaratacak önemli ve tarihi kararlar almış kültür sanat hareketimizin mücadele ve örgütleme perspektifini bir kez daha netleştirmiştir.

Kültür Sanat Hareketi (TEV-ÇAND), 21-28 Ocak tarihleri arasında Medya Savunma Alanları’nda 93 delegenin katılımı ile 7. Konferansını yaptığını açıkladı.

TEV-ÇAND yayınladığı sonuç bildiresinde şunları belirtti: “TEV-ÇAND 7. Konferansımız kültür-sanat faaliyetlerimizin yürütüldüğü bütün alanların temsili katılımı ve Özgürlük Hareketimizin belli sayıdaki kurum ve yönetim üyelerinin katılımı ile birlikte toplan 93 delegenin katılımıyla 21-28 Ocak tarihleri arasında Medya Savunma Alanında gerçekleşmiştir.

TEV-ÇAND 7. Konferansımız devrim şehitleri için yapılan saygı duruşuyla başlayarak, divan seçimi ve belirlenen gündem çerçevesinde öncelikle Önder Apo’nun sürece ve kültür sanata ilişkin genel perspektifleri ve PKK Genel Sekretaryasının sunduğu mesaj okunmuş, perspektifler ışığında çalışma raporları, siyasal gündem tartışması, ideolojik ve örgütsel mücadelede kültür- sanatın rolü ve yürütülen faaliyetlerin durumu, karar tasarıları, eleştiri ve özeleştiri gündemleri temelinde zengin tartışmalar geliştirerek kapsamlı planlama ve projeler ortaya çıkarmıştır. Konferansımız demokratik toplum inşasında Kültür Sanat Hareketimizin çalışmasını, ulaşılan düzeyi ve pratiğinde ortaya çıkan yetersizlikleri değerlendirmiş, güçlü çözüm perspektifini açığa çıkarmış, yapılması gereken görev ve çalışmaları kapsamlıca tartışarak önemli kararlara ulaşmıştır. TEV-ÇAND yönetmenliğinde kısmi bir değişiklik yapmış ve önümüzdeki iki yıllık süreçte tüm kültür sanat çalışmasını yürütecek TEV-ÇAND genel yönetimini seçerek başarıyla sonuçlanmıştır.

‘ÖZGÜRLÜK ZAMANI HAMLESİNE KÜLTÜR VE SANAT CEPHESİNDEN YANIT OLMA KARARLIĞINI ORTAYA KOYDU’

Konferansımız Özgürlük Hareketimizin başlattığı ‘tecride, işgale, faşizme son, ŞİMDİ ÖZGÜRLÜK ZAMANI’ Önderliğimizin özgürlüğünü hedefleyen hamlesine kültür sanat cephesinden en etkili ve yaratıcı bir tarz ve katılımla yanıt olma kararlılığını ortaya koymuş, Önderliğimize yönelik uygulanan uluslararası komplonun 23. yılında komplo zihniyetini kırma ve dönem görevlerine layıkıyla cevap olmayı önümüze koyan ve önemli kararlar alan konferansımız bütün kültür-sanat ve edebiyat çalışmalarında Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünü sağlama mücadelesini tüm çalışmaların merkezine alınmasını kararlaştırmıştır.

Konferansımız, bizleri bugünlere getiren devrim şehitleri gerçeğine dikkat çekerek, başta Kasım Engin, Atakan Mahir, Zeki Şengali, Delal Amed ve Helmet yoldaş ile TEV-ÇAND hareketimizin öncü militan sanatçıları olan Şehit Sefkan, Mizgin, Jinda Hewler, Yekta, Rêzan, Berçem, Xelil, Delila, Dilêr, Bawer, Daxistan, Zerdeşt, Viyan, Roni, Zanin, Fedakar, Welat, Arjin, Ronahi, Bager ve Rubar yoldaşlar sahsında tüm kültür sanat ve özgürlük mücadelesi şehitlerini büyük bir saygı ve minnetle anmıştır. Şehitlerin yaşam ve direnişlerini kültür-sanat çalışmasında yaşatma temelinde önemli karar ve planlamalar çıkarmış, Şehid Bager Nûjiyan için ‘Halkların Enternasyonalist Ortak Yaşamının Sembolü’ ve Şehid Têkoşer Ereb için ‘Demokratik Ulusun Öncü Sanatçısı’ olarak kabul edilmesini karar altına almıştır.

Gerek bölgemizde gerekse de ülkemizin dört bir yanında yaşanan savaş ve sıcak gelişmeler devrimci, demokratik kültür-sanat çalışmasının tarihi önemini her zamankinden daha fazla önemli hale getirmiştir. Kapitalist modernist sistem kendisini hakim kılmak ve sistemini sürdürebilmek için kültür sanat alanı üzerinden kendisini meşru kılmaya çalıştığına vurgu yapan konferansımız aynı yöntemin Kürdistan’da da egemen devletler eliyle özelde Kürtlere genelde de bölge halklarına karşı uyguladığına dikkat çekmiştir. Sömürgeci, soykırımcı güçler yarım asırlık Kürt özgürlük mücadelesinin kazanımları karşısında sadece siyasi ve askeri soykırım operasyonlarıyla değil, aynı zamanda uyguladığı kültürel soykırım saldırılarıyla da Kürt halkının topyekûn imhasını hedeflemiştir. Konferansımız sömürgeci, faşist güçlere karşı en başta kültür sanat alanından büyük bir direniş ve mücadelenin verilmesi gerektiğini vurgulamış ve tüm kültür sanat alanında çalışan kadro, sanatçı, aydın-yazar, edebiyatçı ve çalışanları herkesten ve her dönemden daha fazla özgürlük, eşitlik ve demokratik değerlere sahip çıkmasını ve faşizme karşı mücadelede birleşme çağrısında bulunmuştur.

DEVRİMCİ, DEMOKRATİK, KOMÜNAL, KÜLTÜR-SANAT ANLAYIŞINA DAYALI SANAT GELİŞTİRİLMELİ

Konferansımız Önder Apo’nun ‘Kültürel Soykırım Kıskacında Kürtleri Savunmak’ adlı eserinde yaptığı tespitlerden yola çıkarak, Kürdistan ve Kürt kültür değerlerinin insanlık kültürü içindeki yerini, Kürdistan'da kültür sanat faaliyetlerinin halklar arasındaki birleştirici önemini çarpıcı bir şekilde dile getirmiştir. Bu nedenle başta kültür sanat alanında öncülük yapan, çalışmalara katılan, emek veren herkesin sanatı, sanatçıyı ve kimliğini çarpıtarak bozan küresel egemen sistemin anlayışına karşı radikal ve sonuç alıcı bir tarzda mücadele etmesini ve devrimci, demokratik komünal, kültür-sanat anlayışına dayalı sanatı geliştirmesi gerektiğini vurgulanmıştır.

Bu temelde konferansımız, içinde olduğumuz bu dönemde Kürt kültürü, dili ve kimliği üzerindeki soykırım ve asimilasyona dikkat çekmiş, bu kirli politika ve saldırıların boşa çıkarılması ve kırılmasında kültür-sanat ve edebiyat çalışmasının önemi ve rolünü kapsamlı bir şekilde ortaya koymuştur. Bu anlamda TEV-ÇAND’ın her zamankinden daha aktif mücadele ederek yaratıcı ve zengin sanat ve edebiyat çalışmalarıyla toplumun içindeki öncülük misyonuna ve sorumluluğuna denk bir çalışma tarzını ve temposunu açığa çıkarması gerektiğini belirtmiş, Kürdistan’ın dört parçasında ve halkımızın olduğu her yerde kültür-sanat çalışmasında yeni açılım alanları sağlaması ve demokratik ulusun demokratik kültür- sanat boyutunu geliştirmesi görevini TEV-ÇAND’nın önüne koymuştur.

TEV-ÇAND Konferansımız Önder Apo öncülüğünde gelişen ve yaklaşık 50 yılı bulan ve temelini demokratik, komünal toplum değerlerinden alan mücadele tarihimiz halk, gerilla, kadın ve zindan iradesi ve direnişi gibi tarihi ve görkemli değerlerin yaratılış olgusunu genişçe tartışmıştır. Bu birikimin kültür sanat cephesi tarafından hakkıyla işlenmesi gerektiğini vurgulayan konferansımız kültürel ve sanatsal faaliyet, eylem ve etkinlikler kapsamında önemli bir planlama ortaya çıkarmıştır.

KAPİTALİST ZİHNİYETE KARŞI TOPLUMSAL SANAT

Bu anlamda toplumun ahlaki ve komünal değerlerini parçalayan sanat yoluyla bireyciliği, popülizmi, sahte özgürlük anlayışını ve kültürünü geliştirerek yayan kapitalist zihniyete karşı ‘Toplumsallık, sanatın varlık sebebidir, bencillik sanat ve sanatçının öldürülmesidir’ tespitini yapan konferansımız kapitalist modernitenin liberal, bireyci ve popülist anlayışını ret ederek demokratik modernitenin alternatif kültür-sanat anlayışı ve tarzının geliştirilmesi, büyütülmesi ve örgütlenmesi gerektiğini belirterek çalışma tarzı ve yöntemlerini geniş bir çerçevede ele alarak değerlendirmiştir.

Konferansımız halkın kültürel değerlerini küçümseyen, inançsız yaklaşan, emekten ve maneviyattan uzak, ruhsuz ve kapitalizmin kültürsüzleştirme anlayışını meşru gösteren yaklaşımları mahkum etmiş, bütün yanlış anlayış ve yaklaşımlara karşı Önder Apo’nun ideolojik, felsefik çizgisi temelinde devrimci ve demokratik kültür sanat bilincine dayalı bir sanat anlayışı ve tarzının oturtulması gerektiğini belirtmiş, bunun için kültür sanat alanında verilecek mücadelenin tarihi anlam ve önemine bir kez daha dikkat çekmiştir.

Erkek egemenlikli, devletçi, cinsiyetçi zihniyet ve anlayışlara karşı Kadın Kurtuluş İdeolojisi ekseninde aktif ve örgütlü bir mücadelenin kültür sanat alanında yürütülmesi gerektiğini belirten konferansımız kadın öncülüğü temelinde gelişecek özgür toplumun inşasında kültür ve sanat alanının büyük bir rol oylaması gerektiğini vurgulamış, tarihsel ve güncel görevler çerçevesinde başta kültür-sanat alanı olmak üzere her sahada ideolojik, cins ve sınıf mücadelesinin her zamankinde daha yüksek ve başarı yaratacak bir tarzda yürütülmesini belirtmiştir.

Konferansımız AKP-MHP faşizmi başta olmak üzere sömürgeci güçler tarafından toprağımızın bombalanması, ormanlarımızın yakılması, maddi ve manevi değerlerimizin tahrip edilmesi ve ülkemizin her tarafının işgal altına alınması ve bu amaçla gerçekleşen tüm saldırıları tecavüz zihniyetinin ve kültürünün somut bir göstergesi olarak tanımlamış, bu anlamda faşizme, tecavüz kültürüne karşı savaşmak ilkesel bir görev olduğunu belirtmiş, insanlığın ve toplumun varlık sebebi olan tüm değerlerin özgürleştirilmesi ve korunması temelinde faşizme, işgale ve tecavüze son, kararlaşmasıyla ‘sanatçıyım, aydınım, demokratım, kadınım, gencim, insanım’ diyen herkese devrimci demokratik öz savunma mücadelesinde birleşme ve ortaklaşma çağrısında bulunmuştur.

ÖZEL SAVAŞA KARŞI KÜLTÜR SANAT FAALİYETLERİ YOĞUN BİR TARZDA YÜRÜTÜLECEK

Konferansımız, Kürdistan özgürlük mücadelesinin tüm değerlerine ve Kürdistan Özgürlük Gerillasına karşı geliştirilen başta ideolojik ve siyasi saldırılar olmak üzere her türlü özel savaş yöntemleriyle özgürlük devrimimizin öz hakikatini saptıran, gerillanın özgürlük savaşını teşhir eden tüm program, dizi vb. özel savaşın yayınlarına karşı kültür-sanat alanında aktif bir mücadelenin verilmesi ve tüm saldırıları boşa çıkaracak etkinlikte kültür sanat faaliyetlerinin yoğun bir tarzda yürütülmesini kararlaştırmıştır.

Konferansımız TEV-ÇAND’ın Ortadoğu ve dünyadaki devrimci, demokrat, aydın ve sanatçı kesimlerle ortak çalışma ve etkinlikler düzenlemesi bu temelde Kürt kültürünü, dilini ve sanatını diğer halklara tanıtması ve bu konuda daha aktif bir rol oynaması gerektiğini belirtmiştir.

Konferansımız, Kürt otantik müziğini özünden saptıran, kültür ve sanat değerlerini maddi çıkar aracı haline getiren ve modernleşme adı başka müzikleri taklit eden duruş ve tarzlara karşı aktif mücadele ederek Kürt müziğinin öz değerlerini, zenginliğini koruma, onun mücadeleci, toplumsal, özgürlükçü kimliğini ve bilimsel yönünü açığa çıkarma bu temelinde çeşitli eğitim ve akademik çalışmaları ve çok yönlü müzik faaliyetlerinin geliştirilmesini kararlaştırmıştır.

ALANLARDA TİYATRO ÇALIŞMASININ GELİŞTİRİLMESİ

Konferansımız günümüzde popüler ve postmodern kültürün etkisi altında bırakılıp pasifleştirilmek istenilen tiyatro çalışmasının akademik düzeye ulaşması için gerekli çalışma ve çabaların verilmesi gerektiğini belirterek ‘Toplumların yaşadığı her ortan bir tiyatro sahnesidir’ anlayışıyla alanlarda tiyatro çalışmasının genişletilerek örgütlü hale getirilmesini kararlaştırmıştır.

Kapitalist sistem ve işgalci devletler milliyetçilik, cinsiyetçilik, şiddet, kölelik, militarizm zihniyeti ve kültürünü barındıran binlerce sinema ve dizi filmleri yaparak bu alanı toplumu ve halkı teslim almak amaçlı kullanmaktadır. Konferansımız bu anlayışlarla mücadelede güçlü bir çalışma ve örgütleme perspektifini açığa çıkarmış, özgür yaşam ve demokratik toplum hakikatini işleyen sineme ve dizi film çalışmalarının yapılmasını önümüzdeki dönemin önemli bir görevi olarak TEV-ÇAND’ın önüne koymuş ve bununla bağlantılı olarak bir Sinema Çalıştayı'nın yapılmasını, sinema ve oyunculuk boyutuyla eğitim ve akademik çalışmaların geliştirilmesini karar altına almıştır.

Modern dans adı altında Kürt otantik folklorunu öz değerlerinden uzaklaştıran ve yabancılaştıran anlayışlara karşı mücadele edilmesini belirten konferansımız Kürdistan'ın bütün folklorik ve kültürel değerlerin geliştirerek geleceğe taşırılmasını kararlaştırmış, bu temelde bütün herkesi bu göreve sahip çıkmaya çağırmıştır.

Kürt şair, şarkıcı, ozan ve sanatçıların ürünlerine kültür ve sanat alanından sahip çıkılması ve Kürt halkının toplumsal değerlerini temsil eden ve hayatlarını kaybeden aydın ve sanatçılar için kültürel ve sanatsal anma programlarının yapılması. Toplumun tarihsel mirası ve eserlerin tanıtılması ve korunması için çeşitli sanatsal çalışmaların yapılmasını kararlaştırmıştır. Bu anlamda 2. Kürt Ulusal Kültür Sanat konferansının yapılmasını karar altına almıştır.

TEV- ÇAND 7. Konferansımız kültür-sanat çalışmalarımız açısından birçok soruna cevap olabilecek ve çalışmada başarı yaratacak önemli ve tarihi kararlar almış kültür sanat hareketimizin mücadele ve örgütleme perspektifini bir kez daha netleştirmiştir. Bu anlamda ‘Emê bi rihê şoreşgeri çanda û hunera netewa demokratik misoger bikin’ şiarı ekseninde mücadeleyi yükselterek başarı ve zafere yürüme kararlaşmasını ve iddiasını güçlü bir biçimde ortaya koymuştur. Hareket olarak içinde olduğumuz bu önemli ve kritik döneminde kahraman şehitlerimizin anısına büyük bir bağlılıkla gerçekleşen TEV-ÇAND 7. Konferansımız başarılı bir şekilde tamamlanmıştır. Bu temelde bir kez daha sosyalist, devrimci sanat emekçileri başta olmak üzere tüm yurtsever, demokratik kesimleri sömürgeci, faşist güçlere karşı mücadelede birleşmeye çağırıyoruz. Başarıyla gerçekleşen Konferansımız tüm kültür-sanat çalışanlarına ve halkımıza kutlu olsun diyoruz.”