Êzidî Koordinasyonu: Irak ordusu hasmane tutumundan vazgeçmeli

Avrupa Êzidî Toplumu Koordinasyonu, Irak ordusunu Êzidîlere karşı hasmane tutumundan vazgeçmeye çağırdı.

Koordinasyon yaptığı yazılı açıklamada “18 Mart 2025 tarihinde Irak ordusunun YBŞ güçlerine karşı kalleşçe saldırısını kınıyor ve kesinlikle kabul etmiyoruz.” dedi. 

Açıklamada “Êzidî halkını DAİŞ’in insafına terk edip kaçan ve soykırımın gerçekleşmesinde büyük bir payı olan bir ordunun kalkıp ‘güvenlik’ adı altında en mağdur olan topluma karşı ‘silahsızlanmanız gerekiyor,  sizi biz savunup koruyacağız’ demesi kadar saçma ve gülünç bir şey olamaz” tepkisi  yer aldı. 

Açıklamada devamla şunlar ifade edildi: “DAİŞ’in ortaya çıkmasından hemen sonra bütün silahlarını bırakıp bölgeden kaçan Irak Ordusu, on binlerce insanın katledilmesine, devletin tarumar olmasına sebep olmuş bir ordudur. Ülkenin bütünlüğünde halen hakimiyet kuramamış, bölük pörçük bir askeri teşkilata dönüşen Irak ordusunun kalkıp o toprakların en mağdur ve mazlum olan Şengal bölgesine ‘istikrarı sağlama’ iddiasında bulunması saha gerçeklikliğiyle hiç bağdaşmaz bir yalandır. 

Êzidîlerin kendi ana vatanlarına dönmesini engellemeye, istikrarın kökleşmesine, binbir emekle kendilerine özgün özerk ve demokratik idareye ve savunma mekanizmasına karşı düşmanca bir yönelimden başka bir anlam ifade etmemektedir. Suriye’de birçok katliamdan sorumlu olan bir yönetimin iş başına geldiği ve bundan kaynaklı Şengal bölgesi için en tehlikeli bir risk teşkil ettiği bir dönemde Irak ordusunun Êzidîleri silahsızlandırmaya çalışması, ayrıca dikkat çekici ve düşünülmesi gereken bir husustur.

Êzidî halkına karşı olası yeni bir soykırım tehlikesi giderek artmaktadır. Başta Irak devleti olmak üzere, ilgili bölge devletlerini ve uluslararası güçleri bu konuda hassas olmaya ve gerekli tedbirleri almaya çağırıyoruz.

Ayrıca Êzidî halkının olası tehlikelere ve saldırılara karşı Şengal’de tüm güvenlik-savunma güçlerini birleştirmesi ve toplumsal ittifakını sağlaması ve nerede bulunursak bulunalım değerlerimize sahip çıkarak yeniden örgütlenmemiz ve birleşmemiz zorunlu bir durum haline gelmiştir.”