Özyönetim direnişlerinden sonra talan edilen ilçe: Sur

Dünyanın en uzun sokağa çıkma yasağının uygulandığı Sur'da, geçtiğimiz 6 yıl içerisinde çok şey yaşandı. Her şeyden önce Sur’un eski tarihi ve toplumsal dokusu yerle yeksan edildi.

Bugün Amed’in Sur ilçesinde ilan edilen öz yönetim direnişine karşılık olarak Türk devletinin sokağa çıkma yasağı uygulanmasının 6’ıncı yıldönümü.

2015 yılında Amed’in Sur ilçesinde ilan edilen öz yönetim direnişlerinden sonra 6 mahallede sokağa çıkma yasağı uygulandı ve ilçe tanklarla, toplarla yıkıldı.

Yaklaşık 103 gün devam eden direnişten sonra, ilçe tamamen işgal altına alındı ve yasak ilan edilen 6 mahallenin tamamen yıkılması süreci başlatıldı. Sur’un tarihsel ve kültürel dokusu ile uyuşmayan yapıların inşa edilmesiyle, ilçenin demografik özellikleri yerle yeksan edildi. 6 mahalleden geriye sadece moloz yığınları kaldı

2016 yılının Mart ayından sonra ilçede ‘yeni yapılaşmalara’ gidildi. Ancak bu yeni yapıların, eski tarihsel dokudan çok uzak olduğu ortaya çıktı.

AKP’li müteahhitlere peşkeş çekilen 6 mahalle, halen kısmen yasaklı ve hapishaneyi andıran yapılarla dolduruldu. Mahallerden göç etmek zorunda kalanlar ise kentin diğer semtlerine dağıldı. Bu nedenle kentin hem sosyolojik hem de demografik yapısı zedelendi.

ÖZYÖNETİM İLANI

Türk devleti, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın çabalarıyla 2012-2015 yılları arasında diyalog süreci başlattı, ancak Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından masanın devrilmesiyle sona erdi.

2015 yılında gerçekleşen 7 Haziran genel seçimlerinde Erdoğan’ın tek başına iktidar olamamasının faturası yine Kürtlere kesildi.

Art arda patlatılan bombalar, ırkçı saldırılar, tutuklamalar ve topyekun savaş ilanı ‘çöktürme planı’ kapsamında devreye girdi.

Sürecin Kürtlere karşı siyasi ve fiziki soykırım provaları ile geliştiğini gören Kürt halkı, öz yönetim ilan ederek bulundukları alanları korumaya başladı.

İLK ÖZ YÖNETİM İLANI: VARTO

Saldırılara karşı Kürt halkı, artık eskisi gibi sineye çekmeyecek; kendini, haklarını, kültürünü ve özgürlüklerini savunmak için öz yönetim ilanlarında bulunacaktı.

İlk öz yönetim ilanı 13 Ağustos 2015'te Muş'un Varto ilçesinde yapıldı. Varto Kent Meclisi, devlet tarafından yönetilmek istenmediğini belirterek, öz yönetim ilanında bulundu. Türk devleti, bu ilana yine saldırılarla cevap verdi.

Varto'dan sonra öz yönetim ilanları Kürdistan'a yayıldı. Silvan, Sur, Cizre, Silopi, Şırnak, İdil, Nusaybin, Dargeçit, Gever ve Bağlar gibi yerellerde öz yönetim ilanları yapıldı. Kürtler artık yönetilmek istemiyor, kendi kendilerini yönetmek istiyordu.

SUR'DA ÖZ YÖNETİM

Öz yönetim ilanlarının yapıldığı kentlerde Türk devleti de anında 'sokağa çıkma yasakları' ilan ediyordu. Özellikle Sur'da bu 'yasak' kısmi olarak devam ediyor.

Öz yönetim ilanlarının hepsi aynı tarihlere denk geldi. Silvan ve Sur'da da 15 Ağustos'ta öz yönetim ilan edildi, ardından da 'sokağa çıkma yasağı' geldi.

“Yasağın” en uzunu Sur'da yaşandı, yaşanıyor.

Amed Baro eski Başkanı Tahir Elçi'nin 28 Kasım 2015 günü tarihi Dört Ayaklı Minare'nin önünde katledildiği gün de 'sokağa çıkma yasağı' ilan edildi ancak bir gün sonra bu yasak kaldırıldı. Halkın, evlerini ve mahallelerini boşaltmaları için kaldırılan yasak, 2 Aralık'ta tekrar ilan edildi ve o günden beri devam ediyor.

Tam 6 yıldır Sur'un 6 mahallesinde 'sokağa çıkma yasağı' var.

TANK VE TOPLARLA SALDIRILAR

Dünyanın en uzun sokağa çıkma yasağının uygulandığı Sur'da, geçtiğimiz 6 yıl içerisinde çok şey yaşandı.

İlçelerini metazori terk etmek istemeyen halkın öncülüğünde ilan edilen öz yönetim, Türk devletinin ve ona bağlı paramiliter çetelerin saldırılarına maruz kaldı.

Öz yönetim ilanının sadece son 4 ayında Sur'daki 6 mahalle (Fatihpaşa, Hasırlı, Dabanoğlu, Savaş, Cevatpaşa ve Cemal Yılmaz) tanklar, toplar, ağır ferdi silahlar ve bombardımanlarla yerle yeksan edildi. Binlerce yıllık tarihi bir geçmişi olan Sur ilçesi artık bir moloz yığınıydı.

Dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu, eserleri olan bu moloz yığınıyla övünerek, "Sur'u Toledo yapacağız" demişti. Sur'da siviller dahil yüzlerce kişi katledildi.

'SON MUHTEŞEM OLACAK!'

Türk devletinin JÖH, PÖH ve DAİŞ'ten devşirme çetelerinin de içlerinde yer aldığı 10 binin üzerinde elemanı ile girdiği Sur'da sadece 300 YPS'li vardı. Bu sayı da zamanla tahliye edenler ve şehit düşenlerle birlikte 50'ye kadar düştü.

Sayının düşmesi Türk devletinin saldırılarının düzeyini azaltmadı, aksine bu kez ilçe üzerinde F-16 uçuşları yapılmaya başlandı. Söz konusu 6 mahallede bulunan tüm tarihi yapılar ve müstakil evler Türk devleti ve onun çetelerinin hedefi oldu. Bunca askeri yığınağa ve saldırılara ferdi silahlarla cevap veren YPS'liler adına Çiyager, şu sözü söylemişti: "Ne olursa olsun, son muhteşem olacak!"

YIKILAN İLÇEDE İNŞA EDİLEN TOKİ’LER

Sur, tamamen boşaltıldıktan sonra hafriyat kamyonları söz konusu 6 mahalleye girdi. Kamyonlarla birlikte Amed ve çevre kentlerden toplanıp Sur’a getirilen korucular da Sur’a girip, halka ait mal mülkleri talan etti. Ev eşyaları, kapı-pencere ve tarihi taşları çalıp satmaya başladılar.

Evleri yıkılan Surlular, kentin diğer bölgelerine göç etmek zorunda kaldı. On yıllardır Sur’da yaşayan, oranın kültürel yapısının birer parçası olan ve o ilçeden çıktıklarında yaşam alanları daralan halk, bir anda kendilerini yüksek yüksek binaların olduğu, komşuluk ilişkilerinin kaybolmaya yüz tuttuğu TOKİ’lerde buldular.

Sur halkına, evleri yıkıldığında kendilerine TOKİ’lerden evler verileceği söylenmişti. Ancak verilen evlerin değerinin, yıkılan evlerinkinden fazla olduğu söylenerek, Surlular’dan ayrıca para alındı. Sur halkı hem evlerinden edildi hem de para karşılığında ev verildi.

DEMOGRAFİK YAPININ İNŞASI

İlçede ‘yeni yapılaşma’lara gidildi. Halen de devam eden bu yapılar, tam olarak bitmiş değil. Ancak bitenlerden görüldüğü kadarıyla Sur’un eski tarihsel ve toplumsal dokusundan hiçbir eser yok.

Yapılan evler ve işyerleri tamamen Amed’in mimarisinden uzak, Ankara veya diğer İç Anadolu kentlerinden esinlenerek dizayn edilmiş.

Bunun yanı sıra, yapılar dip dibe ve hapishaneyi andıran görüntüleri ile kentteki dinamiklerin tepkisine neden oldu.

Yine yeni yapılarda kullanılan kalitesiz malzemelerden dolayı 24 Ocak 2020 yılında Elazığ’da yaşanan depremde evler deforme oldu.

Sur’daki 6 mahallenin yanı sıra Ali Paşa mahallesinde de yeni yapılaşmalara gidildi.

Genel olarak ilçenin tamamında geçerli olacak olan kamulaştırma politikası, Sur’un ve Surluların demografik yapısını değiştirmiş durumda.