Şehit Piling yaşamı boyunca davası için mücadele etti

YJA Star Gerillası Nalin Piling, babasını şehadetinin 24. yıl dönümünde anarak, "Şehit Piling Tunç, yaşamı boyunca davası için mücadele etti. Keşke babamla aynı saflarda, aynı dönemde mücadele etme imkanım olsaydı" dedi.

1995 yılında Birakûjî savaşında KDP ve YNK çatışmasında halkını kurtarmak için yolda pusuya düşerek şehadete ulaşan Şehit Piling’in kızı babasının izini takip ederek gerilla saflarında yer alır. Babasının davasını sürdüren ve adını taşıyan YJA Star Gerillası Nalin Piling, babasının 24. şehadet yıl dönümüne ilişkin konuştu. Piling, babasından bahsederken gururun doruklarına çıkarken, aynı zamanda da babasıyla aynı ortamda mücadele edememenin hüznünü yaşıyor.

Babasının şehadet yıl dönümünde yaşamını yoldaşları ile paylaşarak O'nu anmak istediğini vurgulayan YJA Star Gerillası Nalin Piling, "Öncelikle Şehit Piling şahsında bütün Kürdistan şehitlerini anmak istiyorum ve saygıyla eğiliyorum. Babam şehit düştüğü zaman yaşım küçüktü. Babamla bir baba kız ilişkisini yaşamanın yanı sıra bu davanın yoldaşı da olmak isterdim. Şehit Piling’i tanımama annem, amcam ve çevremdekilerin anlatımı vesile oldu. Babamın nasıl biri olduğunu çok merak ederdim. Herkes onun yoldaşlığını ve cesaretliliğinden bahsederdi. Yanında kalan arkadaşlara da sorardım, ‘Şehit Piling nasıl bir arkadaştı?’ diye. Yoldaşlar içerisindeki kişiliği bende hep merak uyandırmıştır. Bu vesileyle az da olsa Şehit Piling’i sizlere anlatmak istiyorum.

Şehit Piling, çok cesur, mütevazi, sabırlı ve alçak gönüllü bir kişiliğe sahipti. PKK'nin etkisi üzerindeydi sürekli. ERNK, ARGK dönemlerinde arkadaşlara milislik yapardı. Heval Egîd'in (Mahsun Korkmaz) milisliğini de yapmış. Babamın Heval Egîd ile bir anısı vardı. Kışın bir evdeyken düşman orayı basar. Düşman askerinin eline düşmemek için bütün çocukları ve aileyi toplayarak ahıra yerleştirir. Ahırda bulunan hayvanları da çevreye yayarak kamufle edilmesini sağlar. Ardından çocukları eve göndererek kendileri ahırda saklanırlar. Babam ardından evlendi. Evliliği onu örgütten koparmadı, aksine daha da bağladı. Annem de ona bir yoldaş gibiydi. Annemle beraber daha da kenetlendiler partiye. Parti işlerini beraber yürütmeye başladılar. Bu konuda annemin yardımı çok olmuştur babama" diye konuştu.

DİYARBAKIR ZİNDANI’NDA AĞIR İŞKENCE GÖRDÜ

Şehit Piling'in Uludere’nin Mijine köyünde dünyaya geldiğini söyleyen gerilla Nalin Piling, "Şehit Piling’in küçük yaşta düşmana karşı bir hırsının olduğu görülüyor. Annemin anlatımıyla o dönemler kimse düşman askerine karşı ses çıkarmazken, babamın ön planda düşmana karşı çıktığı söylenirdi. Bu nedenle 19 kez Türk işgalcileri tarafından tutuklandı. En ağır işkencelere tabi tutuldu ve son olarak Amed Zindanı’na girdi. Annemin ve çevredekilerin anlatımıyla burada da insanlık dışı işkencelere maruz kalmış. Bütün bu ağır işkencelere rağmen babam davasından vazgeçmedi.

Artık dağda çıkan yoldaş olan babam arada bir aileye uğrarmış. Bir defasında kış mevsimi yine evdeyken düşmanın baskınına uğramıştı. Kar çok yoğundu. Ev iki kapılıydı, düşman içeri girdiğinde o arka kapıdan kaçtı. Onun arkasında koşan asker, ‘onun bir adımı benim 6 adımımdı, gerçekten de adı gibi Pilingmiş onu yakalamak imkansız’ demiş. Düşman dahi Şehit Pilin’gin nasıl bir kahraman olduğunu benimsemişti. Yanında kalan arkadaşları, çatışmalarda hep ön planda olduğunu yiğit ve korkusuz biri olduğunu anlatırlar.

Uludere bölgesinde tanınan biriydi. Düşman her koldan onu aramaya koyulmuştu. ERNK, ARGK döneminde katılım sağlayan bir milis olduğundan dolayı yaşamı hep dağlarda geçerdi. O dönemler Botan bölgesinde PKK fazla duyulmamıştı, bizim aile vesilesiyle duyuldu ve öncülüğünü de babam yapmıştı. Babam ve amcam beraber çalışmalara katılmışlar. Amcam da 4 çocuğunu örgüte vermiştir. Kendisi de gazidir şu an. Ailenin çoğu Parti içinde" dedi.

BABAM HEP DAĞI SEÇTİ

"Babam şehadetine kadar sürekli büyük mücadele vermiştir" diyen gerilla Nalin Piling konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: "Şehit Piling hayatını kaybettiği zaman, Etrüş Kampı’ndaydı. O dönem Ertüş Kampı 3 ay boyunca ambargo altına alınmıştı. KDP halk üzerinde büyük olumsuz etki yaratmıştı. Kampta giriş çıkışlar yasaklıydı. Babam o zor dönemlerde de dağı seçmişti, kampta kalmıyordu. Anneme sorarlardı ‘Piling neden böylesi zor dönemde yanınızda değil de dağlarda’ diye. Annemin cevabı ise, 'Piling'in dağa, mücadeleye ve yoldaşlarına olan bağlılığı ailesinden yücedir’ olmuştu. O dönemler annemin bir çocuğu olmuştu, adını İntikam koymuşlar. Bunun sebebi de Kürt Halkına yapılan baskı ve kıyımların hıncıdır. Babam onu hiç göremedi.

Babamın şehadeti 13 Eylül 1995’te gerçekleşti. Türkiye eliyle kardeş dediğimiz Kürt partiler KDP ve YNK ile Birakûjî adı verilen savaşta babam şehit düştü. Heftanin’e bağlı Çiyaye Spi dağında çatışmada şehit düşen babamın cenazesi elimize ulaşmadı. Yanında amcam da yer almıştı. Amcam elinden gazi olmuştu, onu da kurtaranlar kuzenlerim olmuştu. Bu savaş sürecinde aynı zamanda Etruş Kampı’nda da ambargo ve KDP baskısı vardı. Ambargonun kırılması için öğrenciler yürüyüş düzenledi. Çünkü o dönemler çok sayıda yaşlı ve çocuk açlıktan şehit düşmüştü. Yine KDP’nin ambargosuna karşı çıkarak yürüyüşe geçen öğrenciler ile KDP arasında kargaşa yaşandı. Jiyan adında öğrenci şehit düştü.

Kamptaki olaylar arkadaşlara kadar ulaşır. Babamın grubu kampa ulaşmak için yola çıkarlar. Yolda düşmanın pususuna düşerek şehit olur. Kampa gelme amaçları öğrencileri kurtarmaktı. Annem, babamın en son dağa çıktığı zamanki son sözünün 'çocuklarıma iyi bak onları Önderliğin fikir ve ideolojisi ile okut' olduğunu söyledi. Annem de bu son isteği yerine getirdi. Bizi kendi ana dilimizde Maxmur Kampı’nda okuttu. Bir dönem sonra ben de saflara katılarak babamın izinden gitme kararı aldım. Tek amacımız eşi benzeri bulunmayan şehit arkadaşların anısını yaşatmak, izlerinden gitmektir. Ben Şehit Piling’le yaşayarak saflarda beraber yer almak isterdim fakat onun yerine bütün yoldaşları örnek alarak değer veriyorum. PKK meşalesi elden ele geçmiştir, yoldaştan yoldaşa el değiştirmiştir. Ben de bu meşaleyi ufka kadar gururla taşıyacağıma babam huzurunda bütün şehitlere söz veriyorum. Bu dava içerisinde bir şehit kızı olduğumdan dolayı gururluyum."