Son Dakika: Stêrk ve Medya Haber: Baskın korsanvari ve komplodur, susturamayacaklar!

Şengal ‘tasfiye planını’ reddetti: Zor kullanılırsa direniriz!

Şengal Demokratik Özerk Meclisi (MXDŞ), olağanüstü toplanarak Türk devletinin tehditleri ile Bağdat hükümetinin Şengal kararını bir kez daha reddetti. Meclis, zor kullanılması halinde direneceklerini duyurdu.

MXDŞ, olağanüstü toplantı ardından bir basın açıklaması yaptı. Basın toplantısında okunan açıklamada, Irak Başbakanı Mustafa Kazımi’nin Şengal kararına karşı meclisin tutumunu belirlediği vurgulandı.

BİNLERCE YIL HEP BARIŞÇIL TUTUM SAHİBİ OLDUK

Êzidî halkının binlerce yıldır bu topraklarda olduğunu kaydeden MXDŞ, tarihte Êzidîlerin başka halklar ve inançlara zulüm yapmadığının altını çizdi.

MXDŞ, Êzidîler için “Dostane ve kardeşlik kültürü ile yaklaştı ancak ne yazık ki bu barışçıl tavra rağmen halkımız birçok kez fermanlara maruz kaldı” dedi.

En son 2014’te DAİŞ çetelerinin eliyle gerçekleşen fermandan önce Şengal’in güvenliğinin KDP ve Irak merkezi hükümetinin elinde olduğunu hatırlatan MXDŞ, “DAİŞ Şengal’e saldırdığında hem KDP hem de Irak güçleri kaçtı. Kaçmadan önce de halkın kendilerini savunması için hiçbir silah bırakmadılar. Bu nedenle fermanın yaşanmasından bu iki güç sorumludur” diye belirtti.

Kendilerinin yardımına koşanların PKK gerillaları ve YPG savaşçıları olduğunu kaydeden MXDŞ, “Bu güçlerin gelişiyle biz Êzidîler fermandan kurtulabildik” dedi.

390 ŞEHİT VERDİK

Daha sonra Şengal’in kurtarılması için yürütülen direnişi hatırlatan MXDŞ, “Biz bu direnişte Özerk Yönetim olarak 390 şehit verdik. 1060 savaşçımız da yaralandı ve gazi oldu. Ferman geldiğinde yüzbinlerce Êzidî göçe maruz kaldı, binlerce kadın, yaşlı, çocuk kaçırıldı. Bazıları katledildi, bazılarının akıbeti halen de bilinmiyor” ifadelerini kullandı.

Bu fermandan dersler çıkardıklarını belirten MXDŞ, şöyle devam etti: “Açık ki Êzidîlerin özsavunma güçleri olmazsa, Irak güçleri Şengal’i koruyamaz. Biz artık güvenlik açısından bu güçlere güvenemeyiz. Biz Êzidîler olarak Irak’ta özerk ve özgür yaşamak istiyoruz.”

Irak anayasasının özerk yönetim ve öz savunmaya imkan tanıdığını hatırlatan MXDŞ, uzun süredir Şengal’in statüsü için diyalog yoluyla çözüm aradıklarını vurguladı.

TASFİYE PLANINA İMZA ATTILAR

MXDŞ, “Ancak Kazımi hükümeti bizi dinlemek yerine Türkiye ve KDP ile planlar yaptı ve 9 Ekim’de Êzidîlere yönelik komploya imza attılar” derken, bu komplonun amacının Êzidîleri tasfiye etmek olduğunu belirtti.

“Biz bu anlaşmayı reddediyoruz” diyen MXDŞ, savaş ve istikrarsızlık yaşanmaması için sürekli demokratik yöntemlerle diyalog içerisinde olduklarını kaydetti.

Sorunun güvenlik olmadığını “siyasi” olduğunu ifade eden MXDŞ, “Çözümü de özerk statünün tanınmasıdır” diye ekledi.

1 NİSAN TARİHİ SON DERECE ANLAMLI

Kazımi hükümetinin bu talepleri dinlediğini ve üzerinde çalışacaklarını söylediğini aktaran MXDŞ, Asayiş güçlerinin çekilmesi için 1 Nisan 2021 tarihine kadar kendilerine süre verildiğini hatırlattı. MXDŞ, “Seçilen tarih biçim açımızdan oldukça anlamlıdır. Bu tarih HPG gerillalarının Şengal dağlarından çekilmesinin yıldönümüdür. Yönetimimiz Irak’ın bu taleplerini yerinde bulmuyor ve kabul etmiyor. Halkımız Asayiş ve YBŞ güçlerine güveniyor” ifadelerini kullandı.

Özerk yönetimin Şengal’i ve halkının koruduğunu kaydeden MXDŞ, “Irak neden Şengal’e gelme ihtiyacı duydu? Zaten bölgede yeteri kadar güçleri var.  Ayrıca YBŞ resmi bir Irak gücü olarak dağın güvenliğini sağlıyor. Neden Şengal dağının her tarafına Irak ordusu yerleştirilmek isteniyor? Irak, Şengal dağının her yerinde kutsal yerlerimizin olduğunu bilmiyor mu?” açıklamasında bulundu.

ASAYİŞ’İ TASFİYE ETMEYECEĞİZ!

Şengal Meclisi olarak kararlarını yineleyen MXDŞ, şöyle noktaladı:

“Biz Irak vatandaşları olarak anayasal bir hakkı talep ediyoruz. Taleplerimiz meşrudur ve kanuna uygundur. Sorunun çözümü için gücümüz ve projelerimiz var. Biz mevcut sorunu çözmeye ve işgalcilerin hesaplarını boşa çıkarmaya hazırız. Biz kendi bölgemizde savaş ve istikrarsızlık istemiyoruz. Bu Irak’ın da yararına değil. Kazımi hükümeti bizi askeri zor kullanmakla tehdit ediyor. Yine bazı bölgesel yöneticiler de kan dökülmesinden bahsediyor. Biz hiç kimsenin tehditlerinden korkmuyoruz. Hiçbir güç de bizi ferman öncesine geri döndüremez. Eğer diyalog ve müzakere dışında başka bir yönteme başvurulursa, kuşkusuz biz de kendimizi ve halkımızı koruyacağız. Biz halkımızı fermanlar karşısında savunmasız ve iradesiz bırakamayız. Bu nedenle Irak’ın öne sürdüğü talepler kabul edilemez. Reddediyoruz. Biz ne Asayiş’i tasfiye edeceğiz ne de farklı güçlerin kutsal mekanlarımıza girmesine izin vereceğiz. Bu bizim inancımıza göre de kabul edilemez.

ZOR KULLANILIRSA DİRENİRİZ!

Eğer Kazımi hükümeti bu dayatmalarında ısrar ederse, Êzidîlere yönelik güç gönderirse, direneceğiz. Biz Irak’ın tüm siyasi tarafları ile Kürdistan güçlerini Şengal’in savunması konusunda tutum sahibi ve duyarlı olmaya çağırıyoruz. Ayrıca şimdiye kadar Birleşmiş Milletler (çözüm yönünde) ciddi bir rol oynamadı. Aksine Kazımi hükümeti ve Türkiye’nin politikalarını destekledi. Bu da mevcut sorunları arttırıyor. BM ve tüm uluslararası kurumlar rollerini oymamalı, savaş ve istikrarsızlığın önüne geçmeli.”