Akyol: Kanımızın son damlasına kadar direneceğiz

Devlet ablukasının 42 gününe girdiği Amed Sur ilçesinde, Kürt halkı statü talebi için mücadele etmeye devam ediyor. DBP Çınar Belediyesi Eşbaşkanı Hayat Akyol, Kürt halkının üzerinde ciddi bir imha politikasının devrede olduğunu vurguladı

Devlet ablukasının 42 gününe girdiği Amed Sur ilçesinde, Kürt halkı statü talebi için mücadele etmeye devam ediyor. Sur’daki son gelişmeleri ANF’ye değerlendiren DBP Çınar Belediyesi Eşbaşkanı Hayat Akyol, Kürt halkının üzerinde ciddi bir imha politikasının devrede olduğunu vurguladı. Öz yönetime sahip çıkmak için Sur İskenderpaşa Halk Meclisinde nöbet tutan Akyol, AKP hükümetinin bomba yağdırarak, aç susuz bırakarak Kürtlerin iradesini teslim almaya çalıştığını işaret ederek, “Kanımızın son damlasına kadar direneceğiz ve irademizi devlete teslim etmeyeceğiz” dedi.

‘SUR’DA CANLI HAYATTAN ESER YOK ŞİMDİ’

Amed’in kalbi Sur’daki canlı hayattan eser yok şimdi. Karanlığın bastırmasıyla esnafın kepekleri telaşla kapattığı ilçede, insan topluluğu yok gibi. Polis helikopterlerin yukardan, zırhlı araçların aşağıdan kuşattığı Sur’da, halk direniş ve ölüm arasında yarının ne getirip götüreceğini bilmeden yaşam mücadelesini sürdürüyor. Üç çocuk annesi Melek Apaydın’ın birkaç gün önce top mermisinin evine isabet etmesi sonucunda hayatını kaybettiği Sur İskender Paşa mahallesinin dar sokaklar arasından çocuklar ateş yakıp, ağaç dallarından yaptıkları silahlarla savaş oyunları oynuyor. Fotoğraf makinesinin objektifi üzerine odaklandığını gören küçük bir kız çocuğunun silah görmüş gibi ellerini kaldırması devlet ablukasının yarattığı travmayı özetlemeye yetiyor.

‘İMHA POLİTİKASI DEVREDE’

Ziyaret ettiğimiz Sur İskenderpaşa Halk Meclisi’nde ise siyasetçilerin öz yönetime sahip çıkma nöbeti devam ediyor. Her 24 saat değişik DBP belediye ilçelerinin nöbet tuttuğu Halk Meclisi’nde sıra DBP Çınar ilçesinde. Konuştuğumuz Çınar Belediyesi İlçesi Eşbaşkanı Hayat Akyol, Sur’da Kürt halkı üzerinde ciddi bir imha politikasının devrede olduğunu vurguladı. Çatışmaların gittikçe şiddetlendiğine işaret eden Akyol, sokağa çıkma yasağının devam ettiği mahallerde halkın insanlık dışı şartlarda yaşamaya mahkum edildiğini, elektrik, su, gıda olmadığını aktardı. Her şeye rağmen halkın abluka direndiğini vurgulayan Akyol, “Halkımızın üzerine tanklarla toplar yağdırılıyor. Hükümet Kürtlerin yok sayıyor ve iradelerini kırmaya çalışıyor. Ama Kürtlerin hiçbir zaman iradesi kırılmayacak. Kürt halkı ve hareketi nasıl ki 30 yıldır statü mücadelesi veriyor bugün de vermeye devam ediyor. Kanımızın son damlasına kadar direneceğiz ve irademizi de devlete teslim etmeyeceğiz” dedi.

‘BİR TARAFTAN DEVLET BİR TARAFTAN MEDYA BOMBALIYOR’

Türkiye’nin batısındaki sessizliği eleştiren Akyol, bu sessizliğin zalimleri katliam yapmaya daha da cesaretlendirdiğine dikkat çekti. Batıdaki sessizliği asıl nedenini havuz medyasının kirli propaganda bombardımana bağlayan Akyol, Fırat’ın doğusunda devlet güçleri Kürt halkına bomba yağdırırken, Fırat’ın batısında havuz medyanın halkı yalan haber bombardımanına tutuğunu söyledi.

“Basın buradaki ölümleri görseydi ve gerçekleri yazsaydı vahşet bu noktaya varmazdı” diyen Akyol, anne karnındaki bir bebeğe ve 70 yaşındaki bir anneyi ‘terörist’ diye lanse eden havuz medyasının açıkça hem savaşın bir tarafı hem de savaş stratejisinin bir parçası olduğunu vurguladı. Hendeklerin Kürt halkına imha etmek için bahane olduğunu, esas meselenin Kürtlerin statü talebini susturmak olduğunu kaydeden Akyol, “Gençler bu hendekleri kendilerini devlet zulmünden korumak için kazdı. Bu saldırıya karşı bir savunmadır” diye konuştu.

‘BİZ KADINLAR BOYUN EĞMEYECEĞİZ, GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ’

Üç devrimci kadının infaz edildiği Paris katliamından 3 yıl sonra Şırnak Silopi'de bu kez DBP PM üyesi Sêvê Demir, Silopi Halk Meclisi Eşbaşkanı Pakize Nayır ve KJA aktivisti Fatma Uyar hedef seçilmesinin devletin aklının mücadele eden kadınlara karşı bakış açısını ortaya koyduğunu belirten Akyol şunlara dikkat çekti: “Bu direnen kadınlara yapılan bir gözdağıdır bir komplodur. Kadınlar bu mücadelenin öncüsü olmaya devam edecektir. Susmak ölümleri getiriyor. Biz kadınlar olarak kesinlikle boyun eğmeyeceğiz, geri adım atmayacağız.”