GÖRÜNTÜLÜ

Amedliler: Önder Apo’nun fiziki özgürlüğü sağlanmalı

Önder Apo’nun 27 Şubat’ta yaptığı çağrıdan bu yana devletin adım atmamasına tepki gösteren Amedliler, Önder Apo’nun bir an önce fiziki özgürlüğünün sağlanmasını istiyor.

ÖNDER APO'NUN ÖZGÜRLÜĞÜ

Önder Apo’nun 27 Şubat’ta İmralı Heyeti aracılığıyla yaptığı "Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”, kamuoyunun gündemindeki yerini koruyor. Ancak çağrının üzerinden bir ay geçmesine rağmen, devlet kanadından hâlâ bir adım atılmış değil. 

Amed halkına ANF mikrofonunu uzatarak sürece dair görüşlerini aldık.


‘SAYIN ÖCALAN HEP NET OLMUŞTUR’

Mecit Urgay: Kürt Halk Önderi hep net olmuştur. Barıştan yana hep samimi davranmıştır. Kendisi her zaman barış ve çözüm için hazır olduğunu söylemiştir. Ama devlet hiç bir zaman samimi olmamıştır. Kürt halkı, koşulsuz şartsız Sayın Öcalan’ın sözünü dinler. Bundan dolayı Sayın Öcalan hep samimi olmuş ve hep çözümden yana olmuştur. Maalesef devlet ise hep günü ve zamanı kurtarma peşinde olmuştur.

Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan, üzerine düşeni yaptı. Yaptığı çağrı, halka umut ve moral oldu. Sayın Öcalan, barış ve çözüm için devreye girmeye hazır. Ama devlet daha bir adım bile atmış değildir. İlk olarak, umut hakkını hayata geçirip Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğünü sağlamalıdır. Kürtler ancak bu şekilde devlete güvenebilir. Türkiye, süper güç olmak istiyorsa Kürtlerle barışmalıdır. Sayın Öcalan, Ortadoğu halkları için yeni bir barış süreci yaratmıştır.

‘DEVLET DÜRÜST OLMALI’

Veysel Atlı: Yıllardır kaos ve olayların içindeyiz. Çözüm süreci hem bölge halkı hem de bizler için olumlu bir süreçtir. Artık savaş ve çatışma istemiyoruz. Bir yandan çözüm sürecinden bahsedilirken, diğer yandan savaş uçakları kalkıyor. Bunu kabul etmiyoruz. Devlet dürüst olmalı. Kürtlerin bir lideri var, o da Sayın Öcalan’dır. Sayın Öcalan bir adım attı, devlet de adım atmalı. Bizler artık savaş istemiyoruz.

‘SOMUT ADIMLARIN ATILMASINI İSTİYORUZ’

Mehmet Salih Kızıl: Artık söylemlerin değil, somut adımların atıldığı bir süreci görmek istiyoruz. Bir yandan barıştan bahsedilirken, diğer yandan savaş uçakları durmak bilmiyor. Nasıl bir barıştan bahsedebiliriz ki? Devlet, barış adına hiçbir adım atmıyor. Devlet bir an önce adım atmalı. Önder Apo üzerine düşeni yapmıştır. Artık devlet de üzerine düşeni yapmalı.

‘BİZLER ARTIK DEVLETE GÜVENEMİYORUZ’

Hacı Tanrıverdi: Bu sorunu iki veya üç kelimeyle özetlemek çok zordur. Kırk yıldır devam eden kin ve nefret, hepimizi etkilemiş durumdadır. Artık bizler savaş istemiyoruz. Ölmekle bir yere varılmıyor. Savaş, bizi geriye götürmekten başka hiçbir şeye yaramaz. Bu süreci biz de destekliyoruz ama en büyük sorun şu: Biz devlete nasıl güveneceğiz? Biz artık devlete güvenemiyoruz.