Av. Şahin: Kayyum Kürtlerin kazanımlarına saldırıdır

HDP'li belediyelerin kayyum atanarak gasp edilmesine ilişkin konuşan ÖHD Amed Şube Eş Başkanı Avukat Muharrem Şahin, "Aslında belediyelere kayyum ataması değil, Kürtlerin kazanımlarına ve yaşam alanlarına saldırıdır bu" dedi.

AKP-MHP rejiminin 19 Ağustos 2019'da Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) Amed, Mardin ve Van büyükşehir belediyelerine kayyum atayarak gasp edilmesinin ardından sırasıyla Kulp, Karayazı, Erciş, Kayanıpar, Kocaköy, Yüksekova, Bismil, Nusaybin ve Hakkari belediyeleri de gasp edilmişti. Son olarak da dün Cizre belediyesine kayyum atanarak gasp edildi. Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Amed Şube Eşbaşkanı Avukat Muharrem Şahin, Türk devletinin HDP'li belediyelere karşı yaklaşımını değerlendirdi.

Av. Şahin, gerekçelerin hukuki zeminlerinin olmadığını, yaklaşımın tamamen siyasi olduğunu vurguladı. Belediyelere kayyım atama politikasının hukuken tartışılmasının izahatının olmadığına dikkat çeken Av. Şahin, bunu da hukukun gasp edilerek hiçe sayılmasına bağladı.

'YAPTIKLARI HUKUKSUZLUKLARI SAKLAMIYORLAR'

Yapılan işlemin ne ahlaki ne de hukuki bir dayanağının olmadığı belirten Av. Şahin, "Konuya halk tabiriyle bir açıklama getirirsek, mızrak artık çuvala sığmadı diyebiliriz. Ahlaka uygun olmayan hiçbir şeyin hukuki tarafı da yoktur. Zaten hukuk kavramı da ahlak kuralları üzerinden gelişmiştir. Bu, aslında bir hukuk ve irade gaspıdır. Hırsızlığı meşrulaştırmak için söylemiyorum ama onu yaparken bile bir emek veriliyor. Ama bunlar yaptıkları gaspı saklamıyorlar da.

Daha önce de benzer iddialarla kayyum atadılar. Ama sonradan açılan mahkemelerde bu iddialar yalanlandı ve savcılar mevcut iddiaların gerçekliklerinin olmadığını söylediler. Uygunsuz bir şekilde herhangi bir işlemin ve bir yere aktarımının olmadığını mahkemeler ve savcılar teyit ettiler. Kayıtlara böyle geçti. Bugün de aynı şey söz konusudur" diye konuştu.

'BÜYÜK FOTOĞRAFA BAKMAK LAZIM'

Son kayyum atamalarının somut delillere değil, daha çok soyut gerekçelere ve belediye eşbaşkanlarının katıldıkları televizyon programlarında kullandıkları ifadelere dayandığını kaydeden Av. Şahin, konuşmasını şöyle devam etti: "Kayyum atamasının hukuksuzca yapılması için bile olsa, bir mahkeme kararı gerekiyor. Bütün bu yaşananlara rağmen şu anda öyle bir karar bile yok. Kaldı ki, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı daha mazbatasını almadan görevden alınmasıyla ilgili bir talep söz konusu ve talep üzerinden kayyum ataması yapılıyor.

Dolayısıyla bir belediye başkanının daha mazbatasını almadan görevden alınmasıyla ilgili yapılan bir talep üzerinden kayyum atanmasının hiçbir izahatı yoktur. Aslında büyük fotoğrafa baktığımızda, belediyelere kayyum atamasını değil, Kürtlerin kazanımlarına ve yaşam alanlarına bir saldırıdır bu."

EŞBAŞKANLARIN MAHKEME SÜREÇLERİ

Kayyum atanan belediyelerin hukuki mücadelelerine dair de konuşan Av. Şahin, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: "İlgili mahkemeler bunun değerlendirmesini yapacaklardır. Tabi bu meseleyi nasıl ele alacakları ile ilgili henüz bir şey kestirmek zordur. Açıkçası bu meseleyi objektif ve hukuki olarak ele alırlar ise, belediye başkanlarının görevlerine dönmelerinin önünde hiçbir engel yoktur.

Ama mahkemeler kendi işlevlerini yerine getirmeyip, kayyumun atanma saikleriyle hareket ederler ise yapılan talepler reddedilecektir. Tabi bu davalar Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) aşamasına ulaştığında, yapılan başvurular mutlaka ihlal kararıyla geri dönecektir. Bizim bu konuda hiçbir tereddüdümüz yok."