Urfa’nın Suruç ilçesinde esnaflık yapan Şenyaşar Ailesi’nin Haziran 2018’de dükkanlarına seçim propagandası için gelen AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız ve yanındakiler, katliam yaptı. İbrahim Halil Yıldız’ın korumaları ve aile üyelerinin saldırısına uğrayan Şenyaşar Ailesi'nden Adil ve Celal Şenyaşar ile çocukları için hastaneye giden Baba Hacı Esvet Şenyaşar katledildi. Yaşanan linç girişimi ve olaylarda AKP’li vekil Yıldız’ın ağabeyi Mehmet Şah Yıldız da öldü. Saldırıda ağır yaralanan Fadıl Şenyaşar, tedavisi tamamlanmadan tutuklanarak cezaevine gönderildi. Anne Emine ve oğlu Ferit Şenyaşar ise 9 Mart’tan bu yana adalet için nöbet tutuyor, bu kapsamda gözaltı ve saldırı tehdidine karşı mücadele ediyor.

İKİNCİ DAVADAKİ GİZLİLİK KARARI

Malatya 3’üncü Ağır Ceza’ya taşınan ve sadece işyerinde olanlar hakkında 2 Nisan’da görülecek duruşmada karar açıklanması bekleniyor. Savcı iddianamesi üzerinden dava kapsamında tutuklu olan iki isimden Fadıl Şenyaşar’a 150 yıl, Enver Yıldız’a ise 12 yıl dolayında hapis cezası isteniyor. 2 Nisan’da işyerinde olan olayların duruşması görülecek fakat hastanede olanlarla ilgili açılan ikinci dosyada gizlilik kararı olduğu için avukatlar hâlâ içeriği bilmiyor.
ANF’ye davanın seyrini anlatan ve kamuoyunu davaya duyarlı olmaya çağıran ailenin avukatlarından ÖHD’li Hidayet Enmek, “gizlilik” kararı olan dosyada özellikle devletin güvenlik güçlerinin ifadelerinin alınıp alınmadığının önemli olduğunu vurguluyor:

“Gizli kararının olduğu dosya şu an soruşturma safhasında. O dosya hastane ile ilgili yapılan soruşturma. İşyeri ile ilgili açılan davanın zaten mahkemesi 2 Nisan'da görülecek. Aslında iki olay birbirinden ayrılmıyor, bir olaylar silsilesi diyebiliriz. Bu olaylar olurken hem işyerinde sivil polisler var hem de hastanede mülki amir, bakan, kaymakam ve ilçe başsavcısı orada. Hem bu insanların korumaları hem bunları koruyan polisler hem de olayı duyduktan sonra oraya giden özel harekât polisleri olmak üzere hastanede bir sürü polis bulunuyor. İşyerinde de var zaten. Biz avukatlar olarak bu gizli olan dosyada polislerin ifadesinin alınıp alınmadığını bilmiyoruz şu an. Çünkü dosyaya erişimimiz yok. Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılacak duruşmada işyerinde sivil polis olarak düşündüğümüz ama tam bilmediğiniz ve görüntülerde tespit ettiğimiz kişiler var. Ama bu kişilerin 2 Nisan’daki duruşmada da ifadeleri yok. Biz bunu defalarca söyledik fakat mahkeme dosyaya yeni bir şey katmayacağı gerekçesiyle kabul etmedi ifadelerinin alınmasını.”

'CEZAYA ÖMRÜ DE YETMEZ'

Enmek, üç aile bireyinin katledildiğini ve adil bir yargılamanın olmadığını hatırlatırken, yarınki duruşmada Fadıl Şenyaşar’a çıkacak cezanın dördüncü bir katliam olacağını söylüyor:

“Aynı ailenin 3 bireyi hayatını kaybetmiş eğer ki Malatya’da görülecek dosyada heyet, iddianameye göre karar verirse dördüncü cinayet de yargı yoluyla işlemiş olacak. Çünkü müvekkilimiz hakkında bir kişiye öldürmek birden fazla kişiyi silahla yaralamak sebebiyle ceza istenmekte. Verilecek ceza miktarına zaten ömrü de yetmez. Fadıl Şenyaşar’ı da yargı oluyor infaz etmiş olacaklar. Biz iddianamedeki hiçbir suçlamayı kabul etmiyoruz. Çünkü Şenyaşar ailesinden görüntülerde de tespit edildiği üzere Fadıl Şenyaşar’ın yasada da var olan meşru müdafaa hakkını kullanarak kardeşlerine ve ailesine yapılan saldırıyı bertaraf etmeye çalıştığı açıktır.

'AİLESİNİ SAVUNDU'

Düşünün, sizin işyerinize ellerinde, bellerinde silah ve yine yasalar tarafından silah kabul edilen demir çubuklarla geliyorlar. Kardeşlerinizi ve ailenizi öldürürcesine darp ediyorlar ve siz bu insanlara karşı normal bir müdahalede bulunamadığınız için elinizdeki silahla saldırıyı püskürtmek zorundasınız. Fadıl da kardeşlerine saldıranlara silah doğrultup ateş etmiş. Zaten üç el ateş ediyor, bir tanesi Celal’e saldırana karşı müdafaa bir de Ferit’in üzerine çullanmış ve sert cisimlerle kafasına vurarak onu öldürmeye çalışanlara karşı iki el ateş etmesi. Akabinde zaten Yıldız ailesi silahın kabzasıyla vurmak suretiyle onu da çok ağır yaralıyor. Zaten orada gösterdiği bütün eylemlerin meşru müdafaa kapsamında değerlendirilmesi gerekiyor. Kendi işyerine ve kardeşlerine saldırı var bu saldırıyı da bertaraf etmek için elinden geleni yapıyor. Bunu yaparken dahi kendisi de neredeyse öldürülme eşiğine geliyor ve ağır yaralı kurtuluyor.”

'İKTİDAR ADALETİ DE TEKELİNE ALDI!'

Anne Emine Şenyaşar’ın adalet talebine karşılık saldırı ile karşılaşması için ise şunları ifade ediyor, Avukat Hidayet Enmek: "Anne Emine Şenyaşar’ın adalet nöbeti, biz ailenin avukatlarının da içinde olduğu çaresizliği gösteriyor. Emine Şenyaşar ve oğlu Ferit Şenyaşar'ın 9 Mart’tan beri orada oturma eylemleri yapmasını hem bir avukat hem de bir insan olarak elbette son derece üzücü buluyorum. Bu bizim çaresizliğimizdir diyorum. Çünkü biz avukatlar olarak hukuki de adil bir yargılamanın yapılamadığını, kamu gücü ile işlenen bu cinayetin yine buradan gelen baskı yüzünden adalete eremediğini açıkladık onlara. Zaten yargı makamlarının siyasi iktidarın aracı, sopası haline geldiğini kendileri de görüyor. Yargıya güvenin yüzde onların da altına düştüğü bir süreçteyiz. Diyarbakır'da HDP il binasının önünde bizzat polisler tarafından korunan, bakanların ziyareti ile kişiler oturma eylemi yapıyor. Bir siyasi partinin önüne insanları götürüp ‘çocuklarımızı istiyoruz’ dedirtilmesi bizzat devlet eliyle yapılırken; diğer yanda Emine Şenyaşar’ın kendi iradesiyle ölen eşi, kaybettiği 2 çocuğu ve ağır yaralanıp tutuklanan diğer oğlu için adalet istemesi var.
Ama acılı bir annenin adalet talebi her defasında ‘burada oturursan, pankart koyarsan seni gözaltına alırız’ tehditleriyle devam ediyor. Bu da adaletin siyasi iktidarın tekelinde olduğunun en büyük kanıtı.”