Türk devletinin işgal saldırılarına karşı Başûrê Kurdistan halkı, Türk mallarını boykot etmeye başladı. Boykotun giderek yayılması, Türk devleti ve onunla ticari ilişkiler içinde olan bazı kesimleri rahatsız etti. Türk mallarını boykot etme konusunda kararlı olan halkı vazgeçirmek için çaba içinde olanlara cevap, Başûrê Kurdistan İthalat ve İhracatçılar Birliği Sözcüsü Bahtiyar Mele Ehmed'den geldi. Ehmed, "Halkımızın tutumunu devam ettirmesi durumunda ülke ve ulus olarak kazanacağız. Sıkıntı yaşamayacağız, aksine daha kaliteli mallar ve ürünler ile yerli ürün ve malların kullanılabileceği çok sayıda alternatiflerimiz var" dedi.

'TÜRK EKONOMİSİ BÜYÜK ZARAR GÖRÜR'

Ehmed, boykotun Türkiye ekonomisini ciddi bir şekilde sarsacağını söyleyerek, şöyle konuştu:

“Bir ülkenin mal ve ürünlerine ilişkin başlatılan her boykot şüphesiz ki ihracatta bulunan ülkenin ekonomisi üzerine ciddi etkiler yaratır. Özellikle Türkiye gibi ekonomisini ihracat üzerine kurmuş ülkelerin mallarına yönelik boykotlar elbette ciddi bir etki yaratır. Türkiye başta Başûrê Kurdistan olmak üzere Rusya ve Avrupa ülkelerine mal ve ürün ihraç ediyor. Başur’daki boykotla Türkiye  büyük bir sorunla karşı karşıya gelmiş durumda. Bu boykotla Türk mallarının bölgeye ihraç edilmesi azalıyor.  Şimdiye kadar Türkiye’nin en fazla mal ve ürün gönderdiği yer olan Başur’da bu boykotla mal ve ürün ihracını fazlasıyla etkiliyor. Başur’daki boykotun yanı sıra AB ülkelerinden Almanya, Fransa, İsveç, Fransa ülkeler başta olmak üzere AB’nin kendisi de Türkiye mallarına ambargo koymuş ve Türk malları bu yerlerde de boykot ediliyor. Bu dönemsel de olsa Türk ekonomisini fazlasıyla etkilemek için yeterlidir. Bu boykot sadece ekonomik zarara uğratmıyor. Siyasi, askeri olarak da çok ciddi bir şekilde etkiler."

Daha önce Türk domateslerinin Rusya’ya olan ihracatının durmasının Türkiye’yi nasıl etkilediğini gösterdiğini belirten Ehmed, “İki ülke lideri domates sorununu çözmek için görüşme yaptılar. Sadece domates ihracatının durdurulması Türkiye’ye böyle bir sorun yaşatmışsa, tüm ürün ve mallarının boykot edilmesinin ne tür sorunları getireceğini artık siz tahmin edin” dedi.

İthalatçılar ve İhracatçılar Birliği olarak her zaman halkın yanında yer aldıklarını belirten Ehmed, “Her koşul altında halkımızın yanında yer  almaya devam edeceğiz. Halkımızın ihtiyacı ne olursa olsun ve hangi kalitede ürün isterse istesin karşılamaya hazır olduğumuzu söylemek isterim” diye konuştu.

'YILDA 9 MİLYAR DOLARLIK ÜRÜN GÖNDERİYOR'

Türkiye’nin bölgeye yaptığı ihracat miktarına ilişkin bilgi de veren Ehmed, şunları söyledi:

“Türk devleti yıllık olarak Başûrê Kurdistan’a yaptığı ithalat ve ticaretten yaklaşık 9 milyar dolar gelir elde ediyordu. Türkiye’den gelen tüm mallar Türk malları değil. 9 milyar dolarlık ürünün tamamı Türkiye üzerinden bölgemize giriyor. Bunların içinde Avrupa ve diğer ülkelerden gelen mal ve ürünlerde var. Avrupa ve diğer ülkelerden bölgemize gelen mallarda Türkiye üzerinden geliyor. Çünkü bizim Avrupa ve diğer ülkelerle sınırımız olmadığı için Türkiye üzerinden geliyordu.

Halkımızın ürunsüz kalmayacağını biliyoruz. Pazarlarımızı dolaşırsanız Türk mallarına alternatif ürünlerin Arap ve Avrupa ülkelerinden pazarlarımızda fazlasıyla olduğu görülür. Biz Başur İhracatçılar ve İthalatçılar  Birliği olarak daha önce birçok ülkeyle mal ve ürün için anlaşma yaptık. Kanada, ABD ve geçen hafta da Endonezya ile 11 milyon dolarlık ürünü pazarlarımıza gönderme üzerine bir anlaşma yaptık. Pazarlarımızdaki tüm Türk ürünlerine alternatif ürün ve mal getirme imkânımız var. Zaten bunu yapmaya da çalışıyoruz. Bunun için yurttaşlarımızın bu boykotu sürdürmesi çok kolaydır. Sadece gıda ve ev araç gereçleri için alternatif yok. En fazla ihtiyaç duyulan giysi ve kıyafet için de alternatiflerimiz var. Avrupa’da yeni elbise ve kıyafet getirip kilo ile daha kaliteli ve ucuza satan çok sayıda satış mağazamız var."

'BAŞUR HALKI ETKİLENMEZ; ALTERNATİF ÇOK'

Ehmed, boykotla Başur halkının değil, Türkiye’nin büyük zarara uğrayacağını belirterek, 'Türk malları olmadan tüketim malları konusunda sıkıntı yaşayacağız' diyenlere ise şu cevabı verdi:

"Boykottan ötürü halkımız gıdasız, elbisesiz ve ürünsüz kalacak propagandaları doğru değil. Bununla halk, Türk mal ve ürünlerine mecbur bırakılmak isteniyor. Bu doğru değil, halkımız Türk mallarına mecbur değil. 2005 yılında birliğimiz, kurulduğu ilk günden itibaren birçok ülkeyle ticaret anlaşmalarını yaptı. Elbise konusunda Avrupa ülkelerinin ürünlerine rağbet etsin halkımız. Pazarda Avrupa elbise ve kıyafetlerini satan çok sayıda satış mağazası var. Daha ucuz ve kaliteli elbise ve kıyafetler var. Halkımız alışveriş yaptığı marketlerden Türk ürünleri dışında bir ürün isterse 9 ile 10 ülkenin ürünleri kendilerine sunulabilir. Örneğin peynir almak isteyen birine marketçi yerel peynirimiz var. Bunun yanı sıra Suudi Arabistan'dan , Kanada’dan, Almanya’dan, Hollanda'dan, Fransa gibi 8 ülkeden ihraç ettiğimiz peynirler alternatif olarak onlara sunulabilir. Pazarlarımızda Türk ürün ve mallarına karşılık her türlü alternatiflerimiz var. Yeter ki yurttaşlar market ve mağazalara gittiğinde Türk mallarına alternatif ne var diye sorsunlar.

Başta Avrupa ülkeleri Almanya, Fransa, İngiltere, olmak üzere  Kanada, Malezya, ABD, Brezilya, Avustralya, Endonezya, Latin Amerikanın birçok ülkesinden, Brezilya, Çin, Japonya, Gürcistan gibi ülkelerin hepsi ile ihracat ve ticaret ilişki ve anlaşmalarımız var. Bu ülkelerin hepsinden alternatif ürün ve mal getirebiliriz ve getiriyoruz. Arap ülkelerinin hepsiyle de tüm ürünler için anlaşma ve ilişkimiz var. İran ve Türkiye sınır kapılarımızı kapatırsa bu ülkelerden hava yolu ile ülkemize ürün ve mal getirme imkânlarımız var. Sadece sınır kapılarına bel bağlamamışız. Örneğin Gürcistan’dan hava yolu ile Başur’a canlı hayvan getirebiliyoruz ve getirip Başur geneline dağıtıyoruz. Vatandaşlarımız aç kalırız, ürün ve mal bulmayız kaygısnı hiç yaşamasınlar. Onların tavrı olursa, alternatif ürün ve mallarda hiçbir sorun yaşanmaz."

'YERLİ ÜRETİME YÖNELİYORUZ'

 Başûrê Kurdistan İthalat ve İhracatçılar Birliği Sözcüsü Bahtiyar Mele Ehmed, halkın ihtiyaçlarını karşılamak için sadece ithalatla yetinmediklerini söyleyerek, şunları da kaydetti:

“Başur'da temizlik, tekstil, salça, süt ve süt ürünleri vb. gibi konularda üretimde bulunan çok sayıda fabrikamız var. Giderek bunları büyütüp genişleterek yerel ve yerli üretimimizi geliştiriyoruz. Bir grup genç iş adamımız bir araya gelmiş; Süleymaniye, Hewlêr ve Duhok’ta  giyim ve tekstil fabrikalarını açmış. Büyütmeleri için onları destekliyoruz. Yurttaşların Türk mallarını boykot kararının yanında yerli mal ve ürünleri kullanma alışkanlığı geliştirilirse bölge ve halk olarak kazanırız. Çünkü yerel üretim ve ürünlere, mallara yönelmek aynı zamanda öz ürünlerine tüketim alışkanlığını da geliştirir. Bu ülke ekonomisini geliştirir, dışa bağımlılığı ortadan kaldırır. O yüzden bu tutum devam ederse büyük kazanımlarım sahibi olabiliriz."