Batman’da binler “Özgürlük Zamanı” mitinginde buluştu

Batman’da düzenlenen “Özgürlük Zamanı” mitingine katılan binler, “Öcalan’a özgürlük” sloganlarıyla sloganları attı.

Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Özgür Kadın Hareketi (TJA), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP), “Özgürlük Zamanı” kampanyası kapsamında Batman’ın Newroz Alanı’nda düzenlediği mitingi saygı duruşuyla başladı.

Kentin dört bir yanından halkın akın ettiği miting alanına, “Riya me riya azadiyê ye” (Yolumuz özgürlük yoludur) ve “Dayanışmayı büyütüyoruz, zafere yürüyoruz” yazılı dev pankart asıldı.

Ulusal kıyafetleriyle miting alanına akın ederek halaya duran binler, “PKK halktır, halk burada”, “Bijî Serok Apo”, “Jin jiyan azadî” sloganları attı. Polisin HES Kodu engellemelerine rağmen binler alana akın etti.

Miting Tertip Komitesi adına açılış konuşmasını yapan HDP İl Eşbaşkanı Ömer Kulpu, mitinge katılanlara teşekkür ederek, “Kürtlerin diriliş bayramını kutluyoruz” dedi. Kulpu, cezaevlerinde İmralı tecridine karşı sürdürülen açlık grevinde olan tutukluları selamladı.

Miting, daha sonra “Özgürlük Zamanı” kampanyası kapsamında Kürdistan kentlerinde gerçekleştirilen miting ve buluşmaların yer aldığı sinevizyon gösterildi. Daha sonra sahne alan sanatçı Şerzat ve Koma Gulên Xerzan solisti Çiya, orkestra olmadan şarkılar seslendirdi. Engellemeyi protesto eden sanatçılar, “Faşizmi protesto etmek için orkestra olmadan şarkılarımızı seslendiriyoruz” dedi.

BAYINDIR: KÜRT HALKININ DEVRİ

Mitingde konuşan DBP Eşbaşkanı Keskin Bayındır, kendisini sloganlarla karşılayan binleri “Silav ji lehengên Êlihê re” diyerek selamladı. “Biz Kürdüz, her yerdeyiz” diyerek konuşmasına başlayan Bayındır, “Uzun zamandır Kürdistan’da, Türkiye’de sokak sokak, ilçe ilçe, kent kent, zulme, tecride, asimilasyona karşı alanlardayız. Kürt halkı yüz yıldır statüsü için, hakları için görkemli bir direniş sürdürüyor. Bugün özgürlük zamanıdır. Kürt halkı özgürlüğünü sağlayacak bir noktaya geldi. Ortadoğu’da devran, Kürt halkının, Kürdistan’ın devranıdır” dedi.

 İktidarın Kürtlere yönelik baskı ve saldırılarına dikkat çeken Bayındır, “AKP-MHP zihniyeti, Kürt halkının nerede bir kazanımı varsa, şiddetle saldırıyor. Ancak Kürtler Kürdistan’ın dört bir yanında statüsü için, özgürlüğü için direniyor. Her şartta direnmeye de devam edecektir. Kürt halkı direnişini, örgütlenmesini büyüttü. Bugün Ortadoğu’nun, dünyanın siyasetini belirliyor. Kürtler olmadan, kimse Ortadoğu’da artık adım atamaz. Peki Kürtler ne istiyor: statü istiyor, anadilini istiyor, özgürlüğünü istiyor. Bunu sağlayacak noktaya geldi, Kürt halkı yüz yıllık tarihi direnişiyle, özgürlüğün doruklarına ulaştı” diye konuştu.

Bayındır, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecride dikkat çekerek, “AKP-MHP zihniyeti kirli politikalarıyla, işgal politikalarıyla Kürtleri imha etmek istiyor. AKP-MHP zihniyeti bu nedenle Sayın Öcalan’a tecrit uyguluyor. Newrozlarda bu halk Öcalan irademdir dedi. Eğer çözüm istiyorsanız, Kürtlerin bu haykırışını duyun, tecridi kaldırın” dedi.

Kürtlerin mücadelesiyle önemli bir noktaya ulaştığını vurgulayan Bayındır, “Bugün kritik bir kavşaktayız. Bir yanda imha ve inkar, diğer yanda özgürlük, zafer var. Bugün özgürlük günüdür. Batman zaferin işaretini, özgürlüğün işaretini verdi. Kürdistan Sayın Öcalan’ın özgürlüğünün işaretini verdi. Bu meydandan bir kez daha sesleniyoruz. Her gün güçleniyoruz. Kürdistan’ın dört parçasında özgürlüğe yürüyoruz. Gelin bu iktidarı değiştirelim. Kürtlerin özgürlüğünü, Türkiye’nin demokrasisini bu şekilde sağlayabiliriz” dedi.

BULDAN: ZULME, BASKIYA, TECAVÜZE UĞRAYANLARIN YANINDAYIZ

Mitingde daha sonra ise HDP Eşbaşkanı Pervin Buldan bir konuşma yaptı.

Halkı Kürtçe selamlayarak konuşmasına başlayan Buldan, “Bizler, HDP olarak ‘HDP’liyiz, her yerdeyiz’ şiarıyla Türkiye’nin dört bir yanında, kim nerede zulme, baskıya uğramışsa, kim nerede katledilmişse, kadınlar tecavüze uğramışsa, işte biz oradayız. Bugün de Batman’dayız. Batman halkının direngen ruhunu, mücadeleci ruhunu bildiğimiz için, tanıdığımız için, Batman’ın her türlü zulüm karşısında, her türlü engelleme karşısında kendisine, iradesine, partisine, sahip çıktığını bildiğimiz için bugün buradayız. Bunun için gururluyuz, bunun için onurluyuz” dedi.

“Karadeniz’de yaşanan sel felaketinde, Kastomonu’nun Bozkurt ilçesinde yaşamını yitirenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Bu felaketlerin elbette bir karşılığı var. Bu felaketler göz göre göre gelmiyor. İktidarın, AKP hükümetinin talancı politikalarının, insanların yaşamını yitirmesine sebep olduğunu biliyoruz. Kastamonu’da da ‘sel oldu’ diyerek, bu olayı geçiştiremeyiz. O dereleri imara açanların bu ölümlere sebebiyet verdiğini herkesin çok iyi bilmesi gerekiyor. O kadar acizler ki bu ülkeyi yönetemedikleri için her felaket karşısında insanları kaderleriyle baş başa bırakan bir zihniyetle karşı karşıyayız. Sel olur, iktidar yok, halk, vatandaş kendi kaderiyle baş başa bırakılır. Ormanlar yanar, canlılar yaşamını yitirir; iktidar yok, insanlar kendi kaderiyle baş başa bırakılır” diyen Buldan şöyle devam etti:

“Irkçı saldırılar gerçekleşir, Ankara Altındağ’da ülkemize mülteci olarak gelen mültecilere saldırılar olur, iktidar onların yanında olmaz. Mültecileri bu ülkeye alırken, Avrupa ülkelerinden milyonlarca lira aldılar, krediler aldılar. Ancak o paraları kendi iktidarları için kulandılar. Mültecilerin, yaşam haklarını hiçe saydılar. Onlar bugün ırkçı saldırılarla linç ediliyorlar. Onlara yaşam hakkı tanınmıyor. Evet, kendi ülkelerinde savaşlar olduğu için, çatışmalar olduğu için bizim ülkemize gelen her bir mültecinin canı bizlere emanettir. O yüzden mültecilere, yapılan bütün ırkçı saldırılar karşısında toplumsal bir duyarlığın mutlaka oluşması gerekiyor.

Bu ülkeyi yönetemediklerini biliyoruz. Her gün eriyip gitmekte olan, yok olan, anketlerde artık baş aşağı giden bir AKP, bir MHP ile karşı karşıyayız. Bu iki ortak, bu ülkede en büyük zulümlerin altına imza attılar. Daha yeni Konya’nın Meram ilçesinde sadece ve sadece Kürt oldukları için Karslı bir aileden 7 kişi, bu nefret ve kin düşmanlığının bir sonucu olarak katledildiler. Bu ülkede öyle bir iklim yarattılar ki insanlar artık bir birbirine düşman olarak bakıyor. Bu ülkede Kürtleri düşman olarak gösteren bir zihniyet var. Kadınları düşman olarak gösteren, Alevilere düşmanlık yapan bir zihniyet var. Bu ülkede kendisinden olmayan, AKP’li gibi düşünmeyen, iktidardan yana olmayan her kesime karşı bir düşmanlık var.

KÜRDE DÜŞMANCA YAKLAŞAN BU ZİHNİYETİ KABUL ETMİYORUZ

Bu ülkenin toplumsal bir barışa ihtiyacı var. Bu toplumsal barışı yaratmanın büyük mücadelesini veriyoruz. Bu toplumsal barış, Kürtlerin kendi anadilini, kimliğini, kültürünü özgürce kullanabileceği ortamların yaratılmasıyla başlar. Alevilerin kendi diniyle ibaretlerinin sağlanmasıyla başlar. Bunları görmezden gelen, Kürt’e düşmanca yaklaşan bu zihniyeti asla kabul etmiyoruz. Biz HDP olarak, bu ülkede toplumsal barışın Kürt sorununun demokratik yöntemlerle çözülmesinden geçtiğini biliyoruz.

Bu ülkenin sorunu çok, ekonomik, siyasal, sosyal, toplumsal sorunu var. Ama bu sorunların başında olan Kürt sorunu mutlaka çözülmeli. Kürtleri inkar ederek, bu sorunu çözmek yol değildir, yöntem değildir. Bu ülkede Kürt sorununun çözümü için büyük adımlar atıldı. Bir deneme yapıldı. Barış ve müzakere süreci başlatıldı. Ancak bu süreci bile yok saydılar, masayı devirdiler. O süreci inkar ettiler. Daha sonra, 7 Haziran seçimlerinden sonra yeniden Kürtlere düşmanlık ilan ettiler. Bunun başında HDP’li olan seçilmişleri cezaevine attılar. Selahattin Demirtaşları, Figen Yüksekdağları, Gültan Kışanakları, Sebahat Tuncelleri, İdris Balukenleri cezaevlerine koydular. Özellikle Batman halkının iradesi olarak seçilen belediye eşbaşkanlarını görevden aldılar, yerlerine kayyım atadılar. Sadece Batman’da değil, bizim kazandığımız her yerde, HDP’li belediyelerde eşbaşkanlarımızın görevden alınması, tam da Kürt düşmanlığıdır, HDP düşmanlığıdır.

Ama biz bu ülkede hiç kimseye düşmanlık duymuyoruz. Bu ülkenin geleceği, yarınları, gençlerimizin, kadınlarımızın geleceği için barış mücadelesi veriyoruz, özgürlük, demokrasi, adalet mücadelesi veriyoruz. Bunun için başlatılan süreçte, hani İmralı’ya gidip, Abdullah Öcalan’la görüşmeler yaptığımız süreçte, bu ülkede hiç kimsenin yaşamını yitirmediği bir süreçte, annelerin, gençlerin, kadınların geleceğine umutla baktığı bir süreç vardı. Ancak o sürecin bitmesiyle bir kez daha İmralı’da Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin derinleştirilmesiyle, bu süreç daha da ağırlaştıran bir zihniyetle karşı karşıyayız. Bu ülkeye demokrasi, Kürt sorunu çözülmeden asla gelmez, özgürlükler, adalet, hukuk, Kürt sorunu çözülmeden asla gelmez. Onun için Kürt sorununu çözmek için İmralı’da Abdullah Öcalan’la mutlaka görüşmelerin başlatılması lazım.

TECRİT KABUL EDİLEMEZ

Bu tecrit asla kabul edilebilir değil. Abdullah Öcalan’ın, cezaevlerindeki herkes gibi ailesi ve avukatlarıyla görüşme hakkı, hukuku var. Bu hak ve hukuk bizim yaratığımız hak ve hukuk değil. Ülkeyi yönetenlerin yasalarıdır. Kendi çıkardıkları yasaları bile tek bir insan için, Abdullah Öcalan için uygulamayan kirli bir zihniyet var. Biz HDP olarak tecridin artık mutlaka kaldırılması, Abdullah Öcalan’la görüşmelerin yapılmasını bir kez daha haykırıyoruz. Buna ihtiyaç var.

Ülkedeki bütün sorunların AKP-MHP’nin yarattığını biliyoruz. HDP var olduğu sürece, yani sizler, halkımız var olduğu sürece, AKP hükümeti bundan sonraki seçimlerde iktidara gelemeyecek. Bu ülkeyi yönetmeye hazır olan, demokratik yönetimi inşa etmeye hevesli taraflar, partiler var. İşte biz de onlardan biriyiz. HDP de onlardan biri. Bu ülkeyi yönetmeye hazır olan, aday olan bir partiyiz. Geleceğimiz için, Kürt sorununun demokratik çözümü için, yaşanan sorunların acil çözümü için, bu ülkeye adaletin, barışın, demokrasinin bir an önce gelmesi için, buna ihtiyaç var.

Bunu yapmak için AKP’li olmayan bütün kesimlerin bir araya gelerek, ortak bir zeminde buluşması, bu seçimde başarılı olması için, mutlaka atılması gereken bir adım. AKP’ye oy veren seçmenlere de sesleniyorum. AKP’ye artık yeter deyin, artık dur deyin, artık AKP’nin seçmeni olmayın. Burada HDP gibi bir parti varken, ülkeye barışı getirecek olan, yarınlarımızın, geleceğimizin teminatı olan bir parti varken, diğer partilere oy vermeyi artık bir kenara bırakın. Şimdiye kadar AKP’yi iktidar yaptınız. 20 yıldır AKP bu ülkede iktidar. Bu ülkede 20 yıldır zulüm yaşandı, göz yaşı yaşandı, ölümler yaşandı, anneler ağladı, gençler yaşamını yitirdi. Her türlü adaletsizliği, hukuksuzluğu bu ülkeye getirdiniz. Bu ülkenin başına bela oldunuz. Bundan kurtulmanın yolu, elbette erken seçimdir. Artık AKP’ye bay bay yapacağız. Ona artık güle güle diyeceğiz. AKP’nin miladının dolduğunu, seçim sandıklarında hep birlikte göstereceğiz.”

Miting, Buldan’ın konuşmasının ardından sloganlar ve alkışlar eşliğinde sona erdi.