Cizre, Antep ve Ağrı'da görkemli kutlamalar

Newroz Cizre, Antep ve Ağrı'da binlerce kişinin katılımıyla görkemli şekilde kutlandı. Kutlamalarda AKP-MHP faşizmine cevap verilirken, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan selamlandı.

Şırnak’ın Cizre ilçesinde sabahın erken saatlerinden itibaren ulusal kıyafetleriyle alana akın eden binler müzik eşliğinde çekti. Alanın etrafında 2 kilometreye yakın bir insan kuyruğu oluşurken, kalabalık her geçen dakika arttı. Alanı dolduran kitle, “Bijî serok Apo”, “PKK halktır, halk burada”, “Bijî berxwedana zindanan” ve “HDP halktır, halk burada” sloganları attı. Newroz alanına sığmayan kitle, alanın etrafında davul zurna eşliğinde halay çekti.
Kontrol noktasında halkın içeri girmesine engel olmaya Türk polisi, on binlerce kişinin olduğu alana gaz bombası attı. Polisin engeline tepki gösteren halk, alanın etrafındaki polis barikatlarını yıkarak alana girdi. Ardından Sanatçı Ruken Yılmaz sahne aldı.

'CİZRE İKTİDARA CEVABI VERDİ'

HDP Kadın Meclisi Sözcüsü ve Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran, halka hitap etti. Son bir haftadır devletin Cizre'deki Newroz kutlamalarına yasak getirmeye çalıştığını belirten Başaran, şunları ifade etti: “Bir haftadır Cizre’de Newroz kutlamak yasak diyorlar. Bize bir haftadır siz eğer Cizre’de Newroz kutlarsanız bin 500 kişiyle kutlayacaksanız. Ama siz bugün onlara en güçlü cevabı verdiniz. Cizre Newroz'ların, kalesi, Cizre Newroz’ların kentidir. Bugün bütün engellemelere rağmen Cizre halkı Newroz alanına aktı. Cizre Newrozu AKP ve MHP iktidarına gereken cevabı verdi. Kürtlere ve partimize karşı 2015 yılından beridir geliştirilen saldırılar aralıksız sürüyor. Bu saldırıların yoğun olduğu yerlerden biride Cizre’dir. Cizre’yi yaktılar, yıktılar ve onlarca arkadaşlarımızı bodrumlarda katlettiler. Kenti ablukaya aldıkları zaman saldırılarla Cizre’ye geri adım attırmak istediler. 'Biz katledersek, yok edersek bitirirler ve direnmekten vazgeçerler' dediler. Ama Cizre direnmekten, mücadele etmekten vazgeçmedi ve bu saldırılar mücadeleyi daha çok güçlendirdi. 2015 yılından bugüne Kürt halkına karşı özel bir savaş politikası, yok etme politikası yürütülüyor. Kentlerimizi yıktılar. Onlarca belediye eşbaşkanlarımız, il yöneticilerimizi tutukladılar. Belediyelerimiz işgal edildi.  Bu da yetmiyormuş gibi her gün bizi engelleyerek susturmak ve demokratik siyaseti tasfiye etmek istiyorlar. Bu saldırılarla bizlere,‘Hak talep etmeyin, siz bu topraklarda yaşayabilirsiniz ama hak isteyemezsiniz’ deniliyor. Bu saldırılarla Kürt iradesini yok etmek istediler. Kürt halkına, ‘Siz kendinizi yönetemezseniz’ dediler. Bugün de HDP’yi kapatacağız diyorlar. HDP’nin kapısına mühür vuracağız deyip arkadaşlarımız siyaset yasağı getiriliyor. Ama biz buradayız, alanlardayız. HDP halktır, HDP kadındır, HDP halkların özgürlük talebidir. Kimsenin gücü HDP’yi kapatmaya yetmez. Bugün Ankara’dan Cizre’ye Newroz ruhuyla alanlarda AKP ve MHP iktidarına diyoruz ki; HDP’yi kapatmaya gücünüz yetmez. HDP halktır, HDP gençliktir, HDP barıştır, HDP çocukların geleceği ve umudur. Hiç kimse halkların partisini kapatamaz.”

 
Başaran, “Bugün iktidar tarafından bizlere dönük bir saldırı daha gerçekleşti. Kocaeli  milletvekilimiz Ömer Faruk Gergerlioğlu'na sosyal medyada bir paylaşım yaptığı için 2 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Bu da yetmiyormuş gibi vekilliğini düşürdüler. Çok iyi bilinmelidir ki bu iktidar saldırılarla, darbelerle ayakta duruyor" diyerek, şöyle devam etti:

"Halk olarak onların elinden bu güçlerini alsanız yapabilecekleri hiçbir şey olmaz. Bugün de sayın Gergerlioğlu Meclis'te gözaltına alındı. Biz de Cizre’den Gergerlioğlu’na selamlarımızı yolluyoruz. Gergerlioğlu yıllardır halkların barışı ve özgürlüğü için mücadele eden bir siyasetçidir. Bu iktidar bir sözle halkın seçilmişinin vekilliğini düşüremez. İktidar da şunu çok iyi bilsin ki; bizler  bu halkın ruhuyla Meclis'te yer alıyoruz."


İMRALI TECRİDİ

Tecridin savaş olduğunu söyleyen Acar, şunları dile getirdi:
“Bilindiği üzere 5 yıldır sayın Abdullah Öcalan ile görüşmeler engelleniyor. Son günlerde sosyal medyada sayın Öcalan üzerinden bir takım haberler yayıldı. Sayın Öcalan’ın sağlığından ve güvenliğinden kuşku duyuyoruz. Bugün bu söylemleri yayanları bizler çok iyi tanıyoruz. Bu haberlerin yayılmasını yapan devletin kendisidir. 22 yıldır sayın Öcalan üzerinde ağırlaştırılmış bir tecrit var. Bu tecritte gayri meşru ve hukuksuz bir şekilde yürütülüyor. Sayın Öcalan ailesi ve avukatları ile görüştürülmüyor. Biz kadınlar, gençler ve Kürt halkı olarak biz buradan AKP-MHP İktidarına sesleniyoruz; tecrit bugün toplumsal bir hal alarak yayılıyor. Tecrit kadınlara dönük şiddettir, tecrit ekonomik krizdir, tecrit savaştır. Bundan dolayı da sayın Öcalan ile bir an önce görüşmeler gerçekleştirilmeli ve bu söylemlerin önüne geçmelidir. Biz buradan iktidara sesleniyoruz Kürt halkı bu hukuksuz tecridi kabul etmiyor. Tecridin kaldırılması halkların ortak talebidir. Bugün cezaevlerinde 115 gündür arkadaşlarımız açlık grevinde. Talepleri sayın Öcalan üzerindeki tecridin son bulmasıdır. Arkadaşlarımız en ağır koşullarda bu eylemlerini sürdürüyorlar. Talepleri bizlerin talebidir. Talepleri, Kürt ve Ortadoğu halklarının talebidir.

Yaşamın öncülüğü yapan, yeni yaşamı yaratan kadındır. Bu iktidar nasıl ki her şeyin düşmanı ise, kadınların da düşmanıdır. İktidar Kürtlerin düşmanıdır, iktidar barışın düşmanıdır. Her gün 3 kadın katlediliyor. 3 kadın AKP’nin yürüttüğü politikalar sonucu katlediliyor. Ama kadınlar yaşamın her alanında direniyor, mücadele ediyor. AKP’nin politikalarına kadınlar her yerde cevap veriyor. Şiddete uğrayan kadınlar karakolu başvuruyor ama eve geri gönderiliyor. Türkiye'de kadınlar hiçbir şekilde korunmuyor. Bir kişi sokağa çıkıp demokratik bir eylem yaptığında binlerce polis gidip gözaltı yapıyor. Ama bir kadın katledildiğinde tek bir polis bile görevlendirilmiyor. Kadınlar katledildikten sonra da suçlanıyor. Katledilen kadın, suçlanan kadın. En son da İstanbul sözleşmesini feshettiler. İstanbul sözleşmesi 2011 yılında bütün partililerin desteklemesi ile birlikte imzalandı. Ama bugün AKP iktidarı darbe siyaseti ile gece saat 2’de hızını alamayarak feshetti. Biz kadınlara bununla ne mesaj verilmek isteniyor? Biz buradan sesleniyoruz, İstanbul Sözleşmesi bizim vazgeçilmezimizdir. Biz büyük bedellerle elde ettik. Sizler feshedemezsiniz. Biz kadınların mücadelesi devam ediyor. Bizler inanıyoruz ki 2021 yılının kadın yüzyılı olacaktır, 2021 yılı halkların özgürlük yılı olacak.”
Başaran'ın ardından Koma awazê Botan ve Merve Admiş sahne aldı.


ANTEP

Antep Newrozu merkez Şehitkamil ilçesinde bulunan Tur Otobüsleri yanındaki alanda kutlandı. Kutlama alanına sabah saatlerinde gelmeye başlayan halk, programın başlamasıyla alanı doldurdu. Kutlamaya HDP Sözcüsü ve Mardin Milletvekili Ebru Günay, Antep vekili Mahmut Toğrul, Barış Anneleri, kentin sivil toplum örgütleri temsilcileri katıldı.

Kutlamanın yapıldığı alan HDP bayraklarıyla donatılırken, “Em bi agirê Newrozê li ber xwe bidin, bi serbikevin" yazılı Türkçe ve Kürtçe pankartlar asıldı. Alanı dolduran binler, sık sık "Bijî Serok Apo", "Bijî berxwedana zindana", "Baskılar bizi yıldıramaz" ve "HDP halktır halk burada" sloganları atıldı. Kadınlar ulusal elbiseleriyle alana renk kattı. Yurttaşlar alkış ve sloganlar eşliğinde platformdan çalan müzik eşliğinde halay çekti.

Parti Sözcüsü Ebru Günay, AKP-MHP iktidarının Kürt halkının kazanımlarına saldırmaya devam ettiğini, yaratılan "nefret çarkında" kendi iktidarlarının boğulacağını belirtti. Günay, "İktidar tüm kaynaklarını savaşa ayırıyor. Savaş, yoksulluk, ırkçılık ve ölüm demektir. Ancak halkımız onları kurulacak ilk sandıkta tarihin karanlıklarına gönderecek" dedi.

İstanbul Sözleşmesi'nin kaldırılmasına ilişkin olarak "Hesap etmedikleri bir şey var, son sözü biz direnen kadınlar söyleyecek" diyen Günay, şöyle dedi: "Biz kadınlar her yerde dayanışacağız ve İstanbul Sözleşmesi'ne sahip çıkacağız. Boyun eğmeyeceğiz."

 Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin her gün derinleştirildiğini söyleyen Günay, "Cezaevlerinde binlerce arkadaşımız açlık grevlerinde. Talepleri tecridin kaldırılmasıdır. Onlara bin selam olsun. Tecrit ölümde ısrar demektir. Ancak tecridin kaldırılması barışta ısrar demektir. Biz bu ülkeye özgürlük ve adaleti getireceğiz. AKP faşizmi tecridi derinleştiriyor. Çünkü biliyor ki Sayın Öcalan barışın ve özgürlüğün adresidir. Selam olsun ona" dedi.
Günay konuşmasında, HDP'nin kapatılma girişimlerine değinerek, "HDP milyonlardır. HDP özgürlüktür. Kimse HDP'yi kapatamaz. Bunu düşünüyorsanız biz demir leblebiyiz, bizi kolay kolay yutamazsınız" dedi.

Partisinin baskılara karşı büyük bir mücadeleyle direndiğini söyleyen kenttin vekili Mahmut Toğrul ise, “Diz çökmek yok direniş var. Açlık yoksulluk, intihar, kadın kırımı var. Ama gündemleri HDP.  Pandemide küçük esnaf dükkan kapattı. İnsanlar yoksul, açız diyorlar. Buna cevap olamayanlar HDP'yi tartışıyorlar. Bakın çözüm gerçekten HDP'dedir. Kafalarını kuma gömmüşler. Artık AKP MHP iktidarı sandığa gömülecek. Bu halkın iradesini hiç kimse yok edemez. 6 milyonduk, 12 milyon olacağız" dedi. HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun gözaltına alınmasına tepki gösteren Tuğrul, "Küçük ortağın talimatıyla vekilimizi gözaltına aldılar. Ama bunların ikisini de göndereceğiz" dedi.

Kutlama, Metin Kemal Kahraman'ın seslendirdiği şarkılara eşlik eden kitlenin sloganlarıyla son buldu.


AĞRI

Ağrı merkezde bulunan stadyumda binlerce kişinin katılımıyla gerçekleştirilen Newroz kutlamaları son buldu. “Newroz ateşiyle direnelim, özgürleşelim” pankartının asıldığı alanda binler sık sık “Newroz pîroz be”, “Yaşasın zindan direnişimiz” ve “Direne direne kazanacağız” sloganları attı. Kutlamalar sırasında kitlenin her geçen dakika daha da büyümesi dikkati çekerken, çevre ilçelerden de kutlamalara katılım oldu. Kitlenin coşkusu, özellikle Ağrı Belediyesi eski Eşbaşkanı Sırrı Sakık’ın alana gelmesiyle doruğa ulaştı.
Kutlama HDP Ağrı İl Eşbaşkanı Cemal Akar'ın konuşmasıyla başladı. Akar, Newroz’un kardeşlik, barış ve birlik olduğunu belirterek, “Newroz’a katılmanız, sıcaklığınız ve direnmeniz barış, kardeşlik, eşitliğin müjdesidir" dedi.
HDP Ağrı Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir, partileri hakkında hazırlanan iddianameye tepki gösterdi. 6 yıldır HDP’nin kapatılması için uğraşıldığını kaydeden Taşdemir, “Siz de biliyorsunuz ki tek bir kişi bile geri adım atmadı. Siz 94’te DEP’i kapattınız, onlarca siyasetçiyi tutukladınız. Ama ne oldu o zaman zindanlarda olan Sırrı Sakık şimdi burada, Ağrılıların gönlünde. Bizi tutuklamalarla geriletemezsiniz. Şimdi partimize karşı bir kumpas siyaseti işleniyor. Biz hırsızlık yapmadık, ihale almadık. Biz bu halkın onurunu, dilini, kültürünü koruduk. 600 kişiye siyaset yasağı getirseniz ne olur, biz milyonlarız” diye konuştu.
Kürt siyasetçi Sırrı Sakık ise, Amed Newrozu'nda katledilen Kemal Kurkut'u anımsattı. Zulmün ve hukuksuzlukların Newroz ateşi ile birlikte yanacağını belirten Sakık, “Bu topraklarda hukuksuzluğa son vereceğiz. Bu ateşten, bahar yağmurları gelecek. Burada bahar ateşiyle umut, kardeşlik fışkıracak. Buradan mazlum halkımızın sesi yankılanacak” dedi.
Sakık, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ağrı’yı iki gözümüz gibi kollayıp, koruduk. Bu Ağrı'da çatışma olmadı, kan dökülmedi. Burada bir tek cam kırılmadı. O süreçte ben, arkadaşlarım ve Ağrı halkı çok onurlu bir duruş sergiledik. Burada görev yapan yetkililer de sorumluluk aldı. Ama süreç bozulduktan sonra bana 6 yıl ceza verdiler. Buradan bana ceza verenlere sesleniyorum; Bu ceza masanızda kara bir leke olarak kalacak. Ağrı’da para ile ilgili bize tek bir ceza açılmadı, açılamaz da. Ama biz AKP’li belediyelerin ve kayyumların hırsızlığını çok iyi biliyoruz. Biz cezalardan korkmayız. Biz zindanın ne olduğunu biliriz. Ama biz haksızlığa asla boyun eğmeyiz.
Bu topraklarda er ya da geç adalet sağlanacak. Ama ne yazık ki ülkeyi yönetenler yaşananlardan ders almıyorlar. Bu sabah vekilliği düşürülen Ömer Faruk Gergerlioğlu, abdest almaya gittiği sırada güvenlik güçleri tarafından pijama ve terliği ile gözaltına alındı. Bu meclisin tarihine bir kara leke olarak düşecek. HDP’yi kapatmak istiyorlar. Ama partiyi kapatarak bu işi çözemezler. Eğer bu çare olsaydı, HDP bugün Türkiye’de 3’üncü büyük parti olmazdı. Yarın seçim olsun, Ağrı’da 4 vekilin hepsi alınmazsa, siyaseti bırakırım. Siz partileri kapattıkça Kürtler demokratik siyasette ısrar ediyor. Diyorlar ki; biz Türkiye’de ki bütün halklarla kardeşçe yaşamak istiyoruz. Sizin Kürtlere bir özür borcunuz var.
Ülkenin başına dert olan iktidarın küçük ortağı herkese parmak sallıyor. Siz tuzu kuru Bahçeli’yi bir gün bir tarlada, bir ırgatla fotoğrafını gördünüz mü? Bir gün bir ülkeye gittiğini gördünüz mü? Yok. Çünkü hiçbir ülkede dostları yok. Ankara’da oturup, herkesi hain ilan ediyor. ‘HDP’yi yok edin’ diyor. Aslında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı acilen, halka düşmanlık eden bu siyasi parti hakkında işlem yapıp, kapatmalıdır."
Konuşmaların ardından Dilan Dirayet Taşdemir ve Sırrı Sakık, Newroz ateşini yaktı. Halkın Newroz ateşinin etrafında halay çekmesi ile kutlamalar sona erdi.