Gerillada sazı beğenilen gerilla Agit Serhad, şelpe tekniği ile de dikkatleri üzerine çekiyor. Gerillanın Alevi müziğine büyük bir ilgi gösterdiğine dikkat çeken Serhat, " Alevi deyişleri derin bir felsefeye sahiptir. Yine içinde direniş var. Direnen bir halkın kendisini ifade etmesidir. Bu durum bizim gerçeğimizdir. Ve bizden de kopuk değildir" dedi.

Gerilla denilince birçok insanın aklına ilk başta savaş ve silah geliyor. Ama söz konusu PKK gerillası olunca durum bilinenin tam tersi. Gerilla savaşçılığın yanı sıra kendisini sanatta da geliştiriyor. Gerilla için sanat yaşamın vazgeçilmezidir. Öyle ki gerillacılık tarihinde birçok gerilla sanatıyla da Kürdistan Özgürlük Mücadelesine adını yazdırdı. Ozan Mizgin, Ozan Sefkan, Ozan Serhad, Delila ve adını sayamadığımız bir çoğu dağlara sanatıyla da destanlaştı.

Gerilla Agit Serhad da kendinden önce sanatıyla da bu dağlarda var olmuşların izinden yürüyen bir gerilla. Agit bağlaması ve bağlamada da şelpe tekniği ile dikkat çeken bir gerilla. 1985 yılında Ağrı Eleşkirt'de dünyaya gelen Agit, küçük yaşlarda metropol yaşamı ile tanışıyor. Bağlamaya olan ilgisi de İstanbul'da gelişen Agit, özellikle Alevi deyişlerine merak salmış. Ailesinden kimsenin müziğe ilgisi olmamasına rağmen gerilla Agit, kendini ifade ettiği bağlamaya sıkı sıkıya sarılmış. Belli bir dönem özel bir saz okulunda eğitim alan Agit imkanları çerçevesinde kendisini geliştirmiş.

Agit için yaşam istediği gibi gitmemiş. Kürdistan'da çocukluğunda şahit olduğu savaş halen devam ediyor. 2008 yılına geldiğinde, üniversiteyi okuduğu yıllarda Türk devletinin Kürdistan dağlarına yönelik operasyonlarında bir yoğunluk yaşanması, yine Kürt halkı üzerinde de polis terörüne sessiz kalmayan Agit Serhat, fizik bölümünü okuduğu üniversiteyi bırakarak Kürdistan dağlarının yolunu tutmuş.

'GERİLLA DEYİŞLERE BÜYÜK İLGİ GÖSTERİYOR'

Kürdistan dağlarına geldikten sonra da Agit'in bağlam ile olan ilişkisi kesilmemiş. Gerillanın zor koşullarından dolayı ilk yıl saz çalma imkanı bulamamış. Gerillacılığın ikinci yılında bulduğu bağlamayı çalmaya başlayan Agit'in yeteneği dikkatlerden kaçmamış. Gerillanın Alevi müziklerine ve şelpeye olan ilgisi Agit'in büyük bir moral vermiş. Öyle ki Agit "Her saz çaldığımda arkadaşlar benden hele bir deyiş ardından da şelpe ile devam et" diyorlar. Arkadaşlarının da desteğini alan Agit için bağlama dağlarda da vazgeçilmez olmuş.

Gerillanın Alevi deyişlerine olan ilgisinin nedenini Agit şöyle anlatıyor: "Alevi deyişleri derin bir felsefeye sahiptir. Yine içinde direniş var. Direnen bir halkın kendisini ifade etmesidir. Bu durum bizim gerçeğimizdir. Ve bizden de kopuk değildir. Onun için gerilla deyişleri çok seviyor. Diğer yandan şelpe tekniği ise gerillanın yaşadığı isyan duygularının bir şekilde ifadesi oluyor."

'ALEVİLİK BİZİM KÜLTÜRÜMÜZDÜR'

Agit PKK'nin kurulduğu günden beri farklı halkların ve dinlerin kendini ifade ettiği, özellikle sistemin yok etmeye çalıştığı kesimlerin kendini ayakta tutmanın zemini olduğuna dikkat çekerek, Alevilikle PKK'nin ilişkisini de şöyle ifade ediyor: "Alevilik bizden uzak bir yaşam tarzı değildir. Toplumdaki adaleti, ahlaki yönü, komünal yaşamı bizim için hep örnek olmuştur. Yine her zaman ezilen bir kesimdir. Sistemin yok etmeye çalıştığı Alevilik bu coğrafyanın bir rengi ve özüdür. Aleviliğin yaşaması demokrasinin yaşaması ve demokratik değerlerin daha da güçlendirilmedir. Önder Apo mücadelesine başladığı günden beri de diğer ezilen kesimler gibi Aleviliği de önemsedi ve korumaya çalıştı."

'HER GERİLLANIN SAVAŞÇI KİMLİĞİNİN YANINDA BİR DE SANATÇI KİMLİĞİ VAR'

Gerillanın sadece savaşla değil, kültürle ve sanatla ilgilendiğine dikkat çeken Agit, her gerillanın bir de sanatçı kimliği olduğunu ifade ediyor. Sanata olan ilgisinin gerillanın tarihi ile bağını ise "Hareketimizde kültürle ilgilenip şehit düşmüş yoldaşlarımız var. Hala bunun mücadelesini veren arkadaşlarımız var. Gerilla sadece savaşçı değil, aynı zamanda sanatçıdır da. Zaten gerillayı diğer ordulardan ayıran özelliği de budur. Müzikle, edebiyatla da ilgilenir. Bunlara Hozan Sefkanları, Hogırları, Serhatları, Mizginleri, Şilan Bakileri örnek verebiliriz. Her gerillanın savaşçı kimliğinin yanında bir de sanatçı kimliği de vardır" biçiminde kuruyor.

'KÜLTÜRÜ KORUMAK GERİLLANIN GÖREVDİR'

Kültür ve sanatın gerillanın mücadele gerekçelerinden olduğunu ifade Agit, sistemin kültürler arasına ördüğü tüm duvarları ortadan kaldırana kadar mücadele edeceklerini ifade etti. İnsanlık için mücadele ettiklerine dikkat çeken Agit, şöyle konuştu: "Özgürlükçü bir yaşam uğruna mücadele ediyoruz. Yaşam da kültürsüz olmaz. Kültür halkların binlerce yıllık birikimdir. Bu kültürel mirası devam ettirmek gerillanın görevidir. Dediğim gibi etnik, dini bir fark gözetmeksizin bütün bu kültürleri yaşatmak geliştirmek gerillanın görevidir. Tabi Alevi kültürü de deyişler de bunların içinde yer alıyor. Alevi kültürü çok zengin bir kültürdür ve direnişçi muhalif bir kültürdür. Uygulanan baskılara boyun eğmemiş ve buna karşı gelişmiş bir kültürdür bu kültürleri yaşatabilmek koruyabilmek de görevimizdir" dedi.