HPG Komutanlarından Doktor Bager Baran Cenga Xaburê ile Bazen Zagrosê hamle şehitlerini anarak, tünel direnişlerinde şehit düşen gerillaların fedai ruhla düşmana büyük cevap verdiklerini ve böylece hakikatin sembolü haline geldiklerini söyledi.

Türk devletinin en kirli yöntemlerle saldırıda bulunduğunu söyleyen Bager Baran, “Yasaklı silahların gerillaya karşı kullanıldığını herkes biliyor. Hiç kimse, hiçbir devlet tarafından kabul görülmeyen bu durum, söz konusu Kürtler olduğunda yetkili kurum ve devletlerin buna sessiz kaldıkları bilinen bir gerçek. Yoldaşlarımız sıradan teknik ve silahlarla şehit düşürülmedi. Kullanılan kimyasal silahlar aslında tüm devletler tarafından yasaklanmış silahlar. Ancak bazı devletler Türk devletine arka çıktıkları için bu duruma sessiz kalıyor” diye konuştu.

Baran, Türk devletinin kimyasal silahları ağırlıklı olarak savaş tünellerinde kullandığını belirterek, “Türk devleti böylece savaş suçunu örtbas etmeye çalışıyor” dedi.

'HİÇBİR CANLININ DERİSİ İKİ GÜNDE ATMAZ’

Kimyasal kullanımı sonucu şehit düşen gerillaların cenazelerini ve kimyasalın etkilerini gözleriyle gördüklerini belirten Doktor Bager Baran, gözlemlerini şu ifadelerle paylaştı: “Bu kimyasal silahlar sadece gerillaya karşı değil tüm canlılara karşı büyük bir risk oluşturuyor. Kullanılan gazlar ortamın oksijensiz kalmasına neden oluyor, tüm canlıların nefes almasını engelliyor, ölümlerine neden oluyor.

Söz konusu gazların ayrıntılarının tespiti zor. Örneğin bazı gazlar, sinirlerin işlevsiz kalmasına neden oluyor. Bunların tespit edilmesi için gerekli araçlara ve laboratuvara ihtiyaç var. Türk devleti bu yasaklı silahları kullanırken tespit edilmesinin zor olduğunu biliyor. Eğer araçlarımız ve laboratuvarlarımız olsaydı kullanılan kimyasalların ne tür bir kimyasal olduğu belirlenebilirdi. Daha önce gerillaya yönelik kullanılan silahlar farklı etkiler yapıyordu. Biz bunu şehit cenazeleri üzerinde de tespit edebiliyoruz. Daha önce de gerillaya karşı kimyasal silahlar kullanıldı ama böyle art arda ve dozajı bu kadar yüksek değildi. Kimyasal silahlar belirgin bir biçimde deri üzerinde ve nefes alışverişinde etkisini gösterir. Buradan da anlaşılıyor ki Türk devleti bir sonuca ulaşmak ve yenilgisinin üstünü örtmek istiyor. Biz şehit arkadaşlarımızın cenazelerinde farklı etkilerini görüyoruz. Örneğin, hiçbir canlının derisi iki günde atmaz. Kimyasal silahlar sadece nefes alışverişini engellemiyor, aynı zamanda zehirliyor ve deriyi de yakıyor. Bunu gözlerimizle gördük.”

‘ARAŞTIRMA HEYETLERİNE YARDIMCI OLABİLİRİZ’

Ellerinde kimyasalı tespit edecek gerekli ekipman bulunmadığını yineleyen HPG Komutanı, sorumluluk duymaları halinde bazı heyetlerin gelip araştırma yapabileceklerini, kendilerinin de bu konuda yardım olabileceklerini söyledi.

Doktor Bager Baran şunları kaydetti: “Elimizde kimyasal varyasyonlarına yönelik çalışmalar yürütebilecek araçlarımız yok. Fakat bazı heyetler gelip araştırmalar yapabilirler. Yasaklanmış silahlar ve kimyasal silahlara yönelik denetimler yapan kurum ve kuruluşlara yardımcı olabiliriz. Belirtmek istediğimiz sözcüklerle tanımlanamıyor. Gözle görülüp tespitlerin yapılması gerekir. Çünkü sadece bir kez değil onlarca kezdir düşman savaş tünellerine karşı gaz kullanıyor. Bu Türk devletinin yenilgisini gösteriyor.”