Geleceğin Dengbêji: Herêm Nêrgîz

Herêm Nêrgîz müzisyen bir ailede küçük yaşlarda Dengbêjliğe ilgi duymuş ve bugün türküler, stranlar söyleyip Dengbêjlik ve bağlama eğitimi alıyor.

Sözlü Kürt edebiyatında Dengbêjlik önemli bir yere sahip. Kürdistan’da tarihten günümüze kadar yaşanan birçok acı, aşk ve katliam dengbêjlerin stranları ile günümüze kadar taşınmış. Bazen Evdalê Zeynikê, Bazen Botan Miri, bazen de Mem ve Zîn dengbêjlerin stranlarına konuk oluyor. Kürtlerde yaşanan ve unutturulmak istenen katliam, barbarlık ve kahramanlıklar, Dengbêjlik sayesinde nesilden nesile geçiyor. Her stran ile birlikte geçmiş, geleceğe doğru yeniden ışık tutuyor.

Bu kadim kültür içerisinde Kürt kadınlarının sesi Dengbêjliğe ayrı bir güzellik katıyor. Kadın dengbêjliği Kürt toplumunda daha özel bir yere sahip. Bu kadın dengbêjlerden biri de genç Kürt kadını Herêm Nêrgîz. Diyebiliriz ki Herêm Nêrgîz (17) önemli bir stranbêj adayı. Herêm Nêrgîz küçük yaşlarda Dengbêjliğe ilgi duyuyor ve yaklaşık iki yıldır Müzik Akademisinde Dengbêjlik ve bağlama eğitimi görüyor.

DENGBÊJLİĞİN HER STRANI BİR TARİHTİR

Amed’in Farqîn ilçesinde 2004 yılında dünyaya gelen Nêrgîz, 2 yıldır müzik ile ilgileniyor. Sanatı kendi dili ile yaptığı zaman daha değerli ve anlamlı olduğunu söyleyen Nêrgîz, "Dil sadece konuşmakla sınırlı bir şey değil aynı zamanda kendin olma, var olmanın aracıdır. İnsan ve toplum sahip olduğu dil sayesinde tanınır ve var olabilir. Kürt dili de kültürel ve sanatsal anlamda sonsuz bir derya gibidir.

Yaklaşık iki yıldır sanatsal faaliyetler içerisinde dengbêjliği öğrenmeye çalışıyorum. Müzik Akademisi'nde (MA) Dengbêjlik ve bağlama eğitimi alıyorum. Bağlama ve söylediğim stranlar sadece sanatsal bir çalışma değil aynı zamanda benim için arkadaş gibiler. Bağlama ve dengbêjlik adeta nefes almamı sağlıyor. Kendimi kötü hissettiğim zamanlarda stranlar söyleyip bağlama çalıyorum ve adeta başka dünyalara seyahat ediyorum. Dengbêjliğin her stranı canlı bir Kürt tarihidir. Bu yüzden tarih içinde yolculuk yapıyorum" dedi.

MEYREMXAN, EYŞE ŞAN VE FATMA İSA'YI ÖRNEK ALIYOR

Nêrgîz daha 7 yaşındayken dengbêj stranlarını dinlediğini belirterek, müzik ile olan ilgisini şöyle anlattı: "Evde sürekli babamızın etrafında toplanır ve babamın Stêrk TV’de açtığı Şevberka Dengbêjan programını izlerdik. Babam sürekli bizimle Dengbêjlik hakkında konuşurdu. Sürekli kadın dengbêjler benim ilgimi çeker ve ilerde onlar gibi stranlar söylemek isterdim.

Dengbêj Meyremxan, Eyşe Şan ve Fatma İsa’yı kendime örnek alırdım. Babam bize sürekli ‘Dengbêjler ne yaşadıysa onları stranlar ile dile getirdi’ derdi. Bu benim çok ilgimi çekti ve ben de bu sanatı merak ettim. Bu merak üzerine dengbêj stranlarını ezberlemeye başladım ve şimdi söyleyebiliyorum. En sevdiğim stran Meyremxan’ın ‘Dotmamê’ stranıydı."

‘KADIN DENGBÊJLER KÜRT MÜZİĞİNDE KADINLARI ÖZGÜR BİR YERE TAŞIDI’

Nêrgîz, stran ve türküleri birlikte seslendirdiğini belirterek, "Stranbêjlik bana mutluluk veriyor. Bana göre Kürt müziği Dengbêjlik sayesinde açığa çıkıp günümüze kadar gelebildi. Ölümsüz Kürt dengbêjleri emsalsiz sesleri ve stranları ile Kürt tarihini hep diri tutmuştur. Dengbêjlik Kürtlerin en büyük zenginliğidir. Bu kadim kültür içerisinde Kürt kadınlarının sesi Dengbêjliğe ayrı bir güzellik katıyor. Kadın dengbêjliği Kürt toplumunda daha özel bir yere sahip. Kürt kadınları Kürt müziğinde çok ciddi sıkıntılar yaşadılar.

Bu zorlukları yaşayan Stranbêjlerin başında Eyşe Şan ve Meryem Xan geliyor. Onların yaşamını inceleyip okuduğum zaman bana örnek oluyorlar. Eğer onlar yaşadıkları o zor şartlarda başarılı olmasaydı bugün bizler özgür bir şekilde sanatımızı rahatça yapamıyor olacaktık. Esasen onlar Kürt müziğinde kadınları özgür bir noktaya taşıdılar. Kürt kadın müzisyenliğin önündeki tüm engelleri kaldırdılar. Bizler bugün onların birer talebesi olarak müzik alanında mücadelemizi devam ettiriyoruz" diye konuştu.

‘GENÇLER KÜLTÜRLERİNE SAHİP ÇIKMALI’

Genç Kürt dengbêji Herêm Nêrgîz konuşmasının sonunda gençlerin kendi kültürüne sahip çıkması gerektiğine dikkat çekerek şunları söyledi: "Günümüzde gençler Dengbêjliğe çok değer vermiyor ve dengbêjlik onlara yabancı bir olguymuş gibi yaklaşıyorlar. Ben yapabildiğim kadarıyla arkadaşlarım ile Dengbêjlik hakkında konuşur ve bildiklerimi onlara anlatırım.

Dengbêjlik benim için çok büyük bir sanat. Tüm gençlerin sanata ve dengbêjlik kültürüne sahip çıkmaları gerekiyor. Çünkü herkes kendi sanatı ve kültürü ile tanınabilir. Kendi tarihini, kültürünü, sanatını bilmeyenler hafızasız gibidirler. Bu kültürün sürekli yaşatılıp canlı tutulması gerekir."