Gerilla ailelerine tazminat davaları açılıyor

Çocukları gerillada yaşamını yitiren ailelere açılan tazminat davalarının dosyalarına ilişkin konuşan Av. Muhittin Muğuç, "Haksız fiilin gerçekleşmesi, suçun sabitliği veya illiyet bağının araştırılması söz konusu olmuyor" dedi.

Türk devletinin başta gerilla olmak üzere Kürtlerin cenazelerine ve mezarlarına yönelik saldırıları devam ederken, aynı zamanda gerilla ailelerine farklı bir yönelim sürdürülüyor.

Doğrudan çatışmalarda yer aldığı tespit edilen veya emniyet, jandarma ve istihbarat gibi devletin kurumlarının 'değerlendirme, yorum'larına bağlı olarak o alanlarda oldukları sanılan gerillalar şehit düştükten sonra ailelerine 'devlet malına zarardan' ve 'devlet görevlilerine saldırıdan' maddi davalar açılıyor. Açılan davalarda istenen meblağlardaki paraları ödeyemeyen aileler hakkında bu kez de icra işlemleri başlatılıyor.

Ailelerden birinin dosyasını takip eden Av. Muhittin Muğuç, konuya ilişkin detayları paylaştı.

Av. Muğuç, ailelerin çocuklarının hayatlarını kaybetmelerinden bir süre sonra İçişleri Bakanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığı'nın kendilerine dava açtıklarını aktardı. Ailelerin bu tür bir davalar ile ilk kez karşılaştıklarını belirten Av. Muğuç, hukuki süreçlerin halen devam ettiğini kaydetti.

AİLELERE TEBLİGAT GİTMİYOR

Av. Muğuç, bu tür davaların nasıl açıldığına ve konunun detaylarına ilişkin bilgi vererek, şunları söyledi: "Bu ailelerin kırsaldaki çocukları hayatlarını kaybettikten sonra, yer aldıkları çatışmalarda hem mekanik hem de araçsal zararlar olabiliyor. Çünkü bir patlama veya çatışma esnasında zırhlı ve benzeri araçlar zarar görmüş olabiliyorlar. Yine bu çatışmalarda görev almış askeri personellerin de yaralanması, ölmesi veya tedavi görmeleri gibi tespitler yapıldıktan sonra ailelere dava açılıyor. Dosyaları bizde olan aileler de tüm bu süreçten böyle haberdar olmuşlar. Kendilerine herhangi bir tebligat yapılmadan dava açılmış."

TAHMİNİ KANILAR ÜZERİNDEN AÇILAN DAVALAR

Söz konusu davanın açılma sürecinin öncesine işaret eden Av. Muğuç, "Bu davayı açabilmek için öncelikle haksız fiili ortaya koymak gerekiyor. Yine sabit ve kesin verilere dayanarak davayı açmak gerekiyor. Örneğin benim takip ettiğim dosyada sabit bir şey yok. Daha çok tahmini kanılar üzerinden dava açılmış. Kaldı ki bu uygulama çok yeni bir uygulamadır. Son 3-4 yıldır bu tür davalar açılıyor. Şimdi herkes aslında 'Kişi hayatını kaybettikten sonra nasıl oluyor da aileden tazminat tazmin edilmeye çalışılıyor?' sorusunun cevabını merak ediyor. Türk Medeni Kanunu'nda bunun yeri var aslında. Ancak bugüne kadar karşılaştığımız bir mesele olmadığını buna yabancı sayılırız" diye konuştu.

AİLELERE ONLARCA BİNLİK TAZMİNAT

Baktığı dosyaya ilişkin de konuşan Av. Muğuç, şöyle devam etti: "Bizim dosyada 3 aile var ben sadece bir ailenin avukatlığını yapıyorum. Şu anda kendilerinden 13 bin Türk Lirası isteniyor. Ancak davanın ilerleyen dönemlerinde karşı vekalet ücreti ve benzeri ek masraflar da olunca bu rakam yükselecektir. Dosya da şimdilik araştırma aşamasındadır. Diğer ailelerin avukatlarının itirazları araştırılıyor. Haksız fiilin gerçekleşmesi, suçun sabitliği veya illiyet bağının araştırılması söz konusu değil. Biz yine de dosyadaki çelişkilere ilişkin itirazlarımızı her ne kadar reddetseler de yapmaya devam edeceğiz. Çünkü dosyada yer alan birinci olay ile ikinci olay arasında somut bir bağ yok. Sadece tahmin ve yorumlardan da yola çıkarak bir karara varılamaz."

Av. Muğuç, son olarak bu tür tazminat dosyalarında tazmin edilecek olan meblağların değişkenlik gösterdiğini söyleyerek, olaydan olay, durumdan duruma veya saldırının niteliğin kaynaklı bu değişkenliklerin yaşandığını ifade etti.