Gerilla Argeş: Ailelerimiz devletin kirli oyununa gelmemeli

Ailesi HDP Amed binası önünde oturan Gerilla Berxwedan Argeş, "Düşmanın oyununa gelmeyin. Bizimle gurur duyun" dedi. Dağlarda kendilerini tanıdıklarını söyleyen Argeş, gençleri de gerilla saflarına çağırdı.

Ailesi HDP Amed binası önünde oturan Kürdistan Özgürlük Gerillası Berxwedan Argeş, Türk devlet gerçeğine ve neden gerillaya katıldığına dair konuştu.

Argeş, "Yurtsever bir ailede dünyaya gelip yaşadım. Ailemin durumu iyiydi, devlet sistemi içerisinde normal yaşıyorduk. Bu durum bize normal geliyordu. Ama bir süre sonra, yavaş yavaş düşmanı tanımaya başladık. Kürtlere dayatılan sistemin ne olduğunu, Kürtlerin kim olduğunu anlamaya, tanımaya başladım. Bu yüzden 2019 yılında gerilla saflarına katıldım" dedi.

"Gerilla saflarına katılmamın asıl sebebi, sistemde yaşadığım yaşamın insani bir yaşam olmadığını, insanlığa karşı kapitalist bir sistem olduğunu anlamamdır" diyen Argeş, "İnsanlara, Kürtlere ve özellikle de Kürt gençlerine karşı sürekli olarak yürütülen kirli politikalar vardır. PKK yaşamını az çok tanımaya başladım, bir merakım oluştu. Tanıyınca da gelip katıldım. Şimdi HPG saflarında yer alıyorum" diye kaydetti.

'BURADA ÖZGÜR VE EŞİT YAŞIYORUZ'

Argeş, şunları anlattı:

"Burada özgür ve eşitçe bir yaşam yaşıyoruz. Her insanın kendi rengiyle yer alabileceği, yaşayabileceği bir yaşamdır bizimkisi. Biz böyle bir yaşama katılarak özgür dağlarda savaşıyoruz. Savaşımız insanlara karşı değildir, kapitalist modernist sisteme karşıdır. Elimize aldığımız silah toplum üzerinde yürütülen tüm kirli politika ve uygulamaları boşa çıkarmak içindir. Biz bu yüzden elimize silah alıyoruz. Devlet sisteminde yaşarken yaşamdan hiçbir şey anlamıyorduk. Öyle bir yaşam yaşıyorduk ki ne kendimizi ne de Kürtlüğümüzü tanıyabiliyorduk. Ama özgür dağlara geldikten sonra insanlığı, Kürtlüğü ve kendimizi tanıdık. Önder Apo’nun demokratik ulus felsefesi temelinde dağlarda eşit ve özgür bir yaşam yaşıyoruz.

'DAĞLARA GELİNCE KENDİMİZİ TANIDIK'

Örneğin sistemde yaşarken hiç Kürtçe konuşamazdık. Kürtçe dili yok sayılırdı. Ama dağlara geldikten sonra hem kendimizi hem de dilimizi tanıdık, şimdi onunla konuşuyoruz. Devletçi sistem sürekli bunu engellemeye çalışıyor, Kürt gençlerinin kendi gerçekliklerini tanımaması için elinden her türlü kirliliği yapıyor ve gençlere bulaştırmaya çalışıyordu. Bu yüzden sistemdeki yaşam insana normal geliyordu. Ama bir süre sonra bunun normal bir yaşam olmadığını, buna yaşam bile denilemeyeceğini anlıyorsun, içinde kaldıkça boğuluyorsun. Bu boğuntudan çıkmak ve nefes almak için adım atman gerektiğini anlıyorsun. İşte ben bu adımı atarak kendimi kurtardım, özgür dağlara gelerek nefes aldım. Şimdi HPG saflarında yer alarak tüm bu kötülüklere karşı özgürlük savaşımı veriyorum. Halkım için özgürlük mücadelesi yürütüyorum.

Gerilla saflarında her renkten yoldaşımız vardır. Türk devleti gibi tek dine, tek ırka, tek dile dayalı bir yaşam yok. Burada eşit ve özgür yaşam felsefesi temelinde kurulu bir yaşam var. Mesela Avrupa’dan, Ortadoğu’nun farklı yerlerinden gelip katılan arkadaşlarımız var. Burada birlikte yaşayıp mücadele ediyoruz, birbirimizi tanıdıkça güçleniyoruz."

'DEVLET KÜRT GENÇLERİNE ÖZEL POLİTİKA UYGULUYOR'

Türk devletinin Kürt gençleri üzerinde özel bir savaş yürüttüğüne dikkat çeken Argeş, şöyle konuştu:

"Gençler ve özellikle de Kürt gençleri kendi kimliklerini, benliklerini, Kürtlüklerini tanımasınlar, bir şeyler yapmasınlar diye devlet özel politikalar geliştiriyor. Bu yüzden gençlerin tutumları zayıf kalıyor. Bunun sebebi devlettir. Oysa devlet sistemi kirlidir, bozuktur, çirkeftir. Kürt gençleri bu devlet sisteminin hakikatini çok iyi bilmelidir. Bu sistem bizim içinde yaşayabileceğimiz bir sistem değildir. İnsanın insanca yaşayabileceği bir sistem değildir. Gençler üzerinde sürekli olarak özel savaşın yürütüldüğü kirli bir sistemdir."

'AİLELER DÜŞMANA ALDANMASIN'

Devletin özel savaş politikalarının bazı aileleri de etkilediğini söyleyen Argeş, şunları belirtti:

"Kürt ailelerine, çocukları gerillaya katılan ailelere gidip onları televizyonlara çıkartıyor, HDP önüne götürerek oturtuyor. Peki neden bunu Amed’de yapıyor? Çünkü Amed başkenttir, direniş kentidir, mücadele yeridir. Amed’in tarihi direniş kültürünü ortadan kaldırmak için Amed HDP binası önünde o aileleri oturtup özel savaş yürütüyorlar.

Ama şunu çok iyi bilsinler ki; yürüdüğümüz yoldan, özgürlüğümüzü elde etme davasından ne olursa olsun asla geri dönmeyiz. Önder Apo’nun felsefesine inanarak, ondan güç alarak yürüyoruz. Bu felsefede sadece kendini düşünme, kendi bireysel çıkarını düşünme yoktur. Apocu felsefede sürekli olarak özgürlüğü, eşitliği, demokratik ulus anlayışını düşünme ve esas alma vardır. O yüzden ailelerimiz ne olursa olsun asla kanmamalıdırlar. Aileler devletin tesir ve tehdidi altındadır. Ama biz sonuna kadar yolumuzda yürüyüp mücadelemizi devam ettireceğiz.

Tüm ailelere ve özellikle gençlere çağrımdır; devletin özel savaş politikaları sizi aldatmasın. Gidip de düşmanın oyunlarına alet olmayın. Yine o kirli sistem yaşamına dönüp yaşamamızı istiyorlar. Kürdün kendisini tanımasını istemiyor. O yüzden aileler sürekli olarak bilsinler ki; bu dağlarda bulunan Kürt gençlerinin başı her daim diktir, büyük bir gurur ve onurla yaşamaktadırlar. Biz bu mücadeleyi sadece ailelerimiz için değil, tüm Kürt halkı için, ezilen tüm halklar için veriyoruz. Bu yüzden sadece kendi aileme değil, tüm ailelere çağrıda bulunuyorum. Kendilerini kandırmasınlar, başkalarının kendilerini kandırmasına izin vermesinler. Devletin tüm oyunlarının farkında olsunlar.

Bazı ailelerin de tehditle oraya götürüldüğünü, özel psikolojik savaşın etkisinde olduğunu biliyoruz. PKK yaşamını sürekli olarak karalamaya, terörist olarak göstermeye çalışıyorlar. Ama biz kendimiz bu yaşamın içerisindeyiz, devletin söylediği gibi değildir. Gelip içine giren, bu dağlarda yaşayan gerçekte nasıl bir yaşam olduğunu kendisi görüyor. Sürekli özgür, eşit, insanca yaşayabileceğin bir yaşam olduğunu görüyorsun. Bu nedenle ailelerimiz düşmanın yalanlarına kanmamalıdır. Tüm Kürt gençlerine çağrımdır: Kendilerini tanısınlar, gerçekliklerini tanısınlar, devletin gençler üzerinde yürüttüğü kirli politikaların farkına vararak bunu asla kabul etmesinler. Biz bunu kabul etmedik ve Kürdistan’ın özgür dağlarına geldik."

GENÇLERE VE AİLELERE ÇAĞRI

Argeş, "Kürt gençleri iki kelime Kürtçe konuşamıyor, Kürtçe olarak hiçbir şey yapamıyorsun. Öylesine bir baskı ve zulüm var ki, hiçbir şey yapmana izin vermiyorlar. Ya tehdit ediliyorsun, ya işkence görüyorsun ya da tutuklanıp zindana konuluyorsun" diyerek, şunları ifade etti:

"Tüm gençler bu zulme karşı çıkarak baş kaldırmalı ve gerilla saflarına katılarak özgür yaşamı seçmelidir. Ailelerimiz de bizimle gurur duysunlar, başları hep dik olsun. Ne olursa olsun bu mücadele sürdürülecektir. Nerede ezilen bir halk varsa, özgürlük isteyen bir toplum varsa biz onlarla beraber olacağız.
Amed’de HDP önünde oturan aileler Amed’in gerçeğini unutmasınlar, Amed’de verilen mücadeleleri, yapılan direnişleri unutmasınlar. Özellikle 2015-2016 yılında Sur’da gelişen direnişi unutmasınlar. Türk devletinin yaptığı katliamları unutmasınlar. Sur’da, Cizre’de ve daha birçok yerde halkımızın evleri başlarına yıkıldı, şehirler yerle bir edildi, insanlarımız katledildi, gençlerimiz diri diri yakıldı. Hiç kimse bunları unutmamalıdır. Bu yüzden Kürt gençlerinde her daim düşmana karşı kin ve öfke ile dolu olmalıdırlar. Sürekli olarak kendileriyle muhasebe halinde olup, gerçeği analiz ederek, düşmanın yaptıklarını gözlerinin önünden ayırmamalıdır.

Sistem aileler üzerinde çok özel politikalar yürütüyor. Aileleri öyle bir hale getiriyor ki, aileler kendilerinden ve geçim derdinden başka bir şey düşünemez hale geliyorlar. Aileler Kürtlüklerini, dillerini, kültürlerini düşünemeyecek hale getirilerek kandırılmaya açık hale getiriliyorlar. Oysa biz burada kendi hakikatinin farkına varan bir bilinçle özgür ve eşit bir yaşam yaşıyoruz. Önder Apo özgürleşene kadar asla mücadelemizden taviz vermeyeceğiz, yolumuzdan dönmeyeceğiz. Özgür Kürdü Özgür Kürdistan ile buluşturana kadar tüm gücümüzle mücadele edeceğiz. Bu yüzden tüm Kürt gençleri gelip gerilla saflarındaki yerini almalıdır."