Gulpi: Kanser olan AKP-MHP ittifakını insanlık bedeninden çıkarmalıyız!

Güney Kürdistanlı siyasetçi Faik Gulpi Türk devletinin saldırılarına dikkat çekerek, "Türk devletinin mevcut politikası insan vücudundaki bir kanser gibidir. Hepimiz; adı AKP-MHP ittifakı olan bu kanseri insanlık bedeninden çıkarmaya çalışmalıyız" dedi.

Güney Kürdistanlı siyasetçi Faik Gulpi, Türk devletinin Güney Kürdistan’a saldırıları, KDP’nin PKK’ye karşı Türk devletiyle yaptığı işbirliği ve Kürt güçleri arasındaki ulusal diyaloga ilişkin ANF’ye konuştu.

Türkiye’nin faşist bir devlet olarak, bölgede askeri çözüm arayışında olduğunu belirten Faik Gulpi, “Türk devleti, sorunları çözmek için barışçıl ve demokratik yöntemlere inanmıyor, her yere de saldırıyor. Bunu, Türkiye sınırları dışında faaliyet göstermesine izin veren bir parlamento aracılığıyla yapıyor. Diğer ülkelerde parlamentolar önce ordularının yurt dışında faaliyet göstermemesine odaklanır. Maalesef Türk ordusunun; Libya, Suriye, Azerbaycan, Kürdistan Bölgesi ve Irak'ta askeri operasyonlar yapmasına parlamento aracılığıyla izin verilmektedir” dedi.

‘AKAR, ŞENGAL’E SALDIRI İÇİN YARDIM İSTEMEYE GELDİ’

Türk Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın mevcut politikaları uygulamak için Güney Kürdistan ve Irak’ı ziyaret ettiğini de dile getiren Gulpi, şöyle konuştu: “(Hulusi Akar) Irak ve Kürdistan Bölgesi hükümetlerini Kandil’deki Kürdistan İşçi Partisi'ni (PKK) ortadan kaldırmaya çağırdı. Şengal’e saldırma için yardım istedi.”

Gulpi, ancak ne Irak hükümeti ne de Kürdistan bölgesinin bu isteklere yanıt vermediğini ya da onaylamadığını söyledi.

‘TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİNİ KÖRÜKLEMEK İSTİYORLAR’

Bu nedenle Türkiye ve Erdoğan’ın Irak’a, Güney Kürdistan Bölgesi’ne ve Kürt halkına karşı açıklamalar yaptığını kaydeden Gulpi, “Bu açıklamaların esas niyeti ise Türk milliyetçilerini, Akar'ın ziyareti hoşlarına gitmezse bu politikayı kendi başına uygulayacağına ikna etmektir. Aynı zamanda Bağdat'ta bombalama olaylarının meydana geldiği unutulmamalıdır ki, intihar bombacılarının Türkiye'den geldiği ortaya çıkınca Türkiye'nin bu eylemi Irak'a karşı gerçekleştirdiği anlaşılır. Çünkü Irak merkezi hükümeti Hulusi Akar'a herhangi bir cevap vermedi. Şahsen Türkiye’nin mevcut siyasetini halihazırdaki Irak devletinin uygulamayacağı görüşündeyim.”

‘BEHDİNAN KDP’NİN ÇÖKÜŞ YERİ OLABİLİR’

Kürdistan Bölgesel Yönetimi ve özellikle KDP’nin durumunun diğer yerlere göre daha kötü olduğunu da söyleyen Gulpi, şöyle devam etti:

“Bu, geçmişte KDP’nin Soran, Süleymaniye ve Kerkük'teki politikalarına karşı daha çok protesto olduğu anlamına gelirken, şimdi Behdinan'da daha fazla memnuniyetsizlik var. Şimdiye kadar yaklaşık 50 kişi tutuklandı. Eskiden KDP’nin kalesi ve desteği Behdinan bölgesiydi, ancak şimdi aynı yer KDP’ye çok karşıt pozisyondadır ve KDP’nin çöküş yeri olabilir. Bundan dolayı KDP’nin Behdinan bölgesindeki durumu ağırlaştı. Behdinan’daki durum, Süleymaniye, Kerkük vb. bölgelerde daha kötüdür.”

‘HEWLÊR-BAĞDAT KRİZİNİN ALTINDA TÜRKİYE ANLAŞMALARI VAR’

Güney Kürdistan hükümetinin Irak ile yaşadığı sorunun Türkiye ile 50 yıllık petrol anlaşmasından kaynaklandığına işaret eden Gulpi, KDP’nin Güney halkı ile de sorun yaşadığını vurguladı. Kabine başkanı, Kürdistan Bölgesi Başkanı ve Kürdistan bölgesindeki birçok fraksiyonun KDP’nin elinde olduğuna dikkat çeken Gulpi, bu yüzden de Kürdistan bölgesinde iktidar olduğunu söyledi.

Ancak insanların aylardır maaşlarını alamadığını da dile getiren Gulpi, “KDP’nin sayılamayacak kadar sorunu var” dedi.

‘TÜRK DEVLETİNİN MEVCUT POLİTİKASI, KANSER GİBİDİR’

KDP’nin PKK’ye karşı Türk devleti ile işbirliğine değinen Faik Gulpi şunları söyledi: “Bu zamanlarda istese bile PKK'yi Türk ve Irak ordularıyla ortadan kaldıramazlar. Kendileri de biliyorlar ki, böyle bir savaş KDP’nin çökmesine yol açar. Şahsen böyle bir şey yapabileceğini düşünmüyorum.

Biz Kürt milleti olarak bilmeliyiz ki, Türk devletinin mevcut politikası insan vücudundaki bir kanser gibidir. Hepimiz; Kürt halkı, Ortadoğu halkları, dünya demokratları, Avrupa, adı AKP-MHP ittifakı olan bu kanseri insanlık bedeninden çıkarmaya çalışmalıyız. Önümüzdeki seçimlerde AKP-MHP'nin seçimleri kaybedeceğine ve Türkiye'de yıllardır devam eden faşist politikaların sona ereceğine inanıyoruz. Eğer böyle olmazsa ve Türkiye aptalca bir şey yaparsa, Şengal’e veya başka bir yere saldırırsa, Türkiye'yi yok oluşunun yakın olduğu bir savaşa sürükleyebilir ve AKP’nin ömrü seçimlere kadar sürmeyebilir.

Hoşuna gitsin ya da gitmesin burada ABD'nin kararı önemli. ABD, Türkiye'nin politikasını kabul etmiyor ve buna karşı çıkıyor. Trump, Türkiye'yle birlikteydi ve İran'a karşıydı. Öte yandan Biden'in gelişi İran ile gerilimi hafifletebilir, ancak Türkiye S-400 satın almaktan geri adım atmazsa ve Yunanistan, Libya, Ermenistan vb. devletlerin aleyhine politikalar izlemeye devam ederse Türkiye ile olan anlaşmazlıkları tırmandırır.”

‘KÜRT ULUSAL BİRLİĞİ SAĞLANMALI’

Kürt ulusal birliğine de dikkat çeken Gulpi, şöyle konuştu:

“Sorunlarımızdan biri de Kürt birliğinin olmaması. Kürt birliği için herhangi bir diplomatik veya lobi çalışması yapılmadı. Sykes-Picot'un 2023 yılına kadar ki süresinden bahsedecek olursak, Türkiye’ye büyük zarar verdiği için Musul, Kerkük, Halep ve daha birçok yeri kontrolüne almakla tehdit etmektedir. Kürt halkı olarak bir daha aynı tarihsel yenilgiyle yüzleşmemek için birlik olmalıyız, partizanlık ve ideolojik çıkarları ulusal çıkarların üstünde tutmamalıyız.

Bu birlik öyle bir boyuta gelmeli ki Kürt diplomasisini topyekûn yürütebilmeliyiz. Maalesef diplomatik çalışmalarımız çok zayıf. Türkiye, Kürdistan'ın dört parçasında ve her yerde Kürtlere karşı sürekli diplomatik çalışmalar yürütüyor. Bu nedenle Kürtlerin birleşmesi, demokratik bir ulusal politika programı ve aktif diplomasi tanımı, 2023'teki en önemli görevdir, böylece başka bir Sykes-pikot tekrar yaşanmaz."